Eski savcı Zekeriya Öz’ün beleş yurt dışı gezilerinden sonra yeni bir alışkanlığı ortaya çıktı. Pahalı saat tutkunu Zek, işadamlarını oyuna getirip makamının gücünü kullanarak marka saatleri koluna taktırıyor.
İstanbul Cumhuriyet eski Başsavcıvekili Zekeriya Öz’ün icraatlarının ardı arkası kesilmiyor. İddialara göre, eski savcı Zekeriya Öz pahalı ve marka saat tutkunu. Öz, bu tutkusunu özellikle zengin işadamları ile oynadığı akıllıca tavla oyunları sayesinde paraya çeviriyor… TAKVİM’in güvenilir kaynaklardan elde ettiği ve teyid ettirdiği bilgilere göre; Zekeriya Öz, başsavcı vekili iken, makamının gücünü kullanarak, tanınmış zengin işadamları ile saat bahisli tavla oynuyordu.
50 İŞADAMINI KANDIRDI
Yine iddialara göre, Zekeriya Öz, işadamları ile oynadığı saat bahisli tavla oyununu bilerek kaybediyor ve koluna taktığı en fazla 150 liralık saati veriyordu. İlk tavla oyununu bilerek kaybeden Öz, saati verdiği işadamına, “Bunun rövanşı olmalı” diyerek baskı kuruyordu. Birkaç gün ya da uygun bir zamanda aynı işadamı ile tekrar tavla oynayan Zek, bu kez kazanıyor ve işadamının kolundaki 20 ya da 30 bin dolarlık saatleri alıyordu. Edinilen bilgilere göre, Zekeriya Öz yaklaşık 50’ye yakın işadamı ile böyle tavla oynayarak pahalı ve marka saatleri aldı.
CANINDAN BEZDİRDİ
Bir işadamı bu durumu bir başka savcı ve siyasetçiye şöyle anlattı:
“İlk oyunda bilerek kaybediyor ve kolundaki ucuz saati bize veriyor. Ancak makamından aldığı güçle ikinci oyunu istiyor. Tabii ikinci oyunda kazanacaksam da kaybediyorum. Başıma iş almaktan korkuyorum. Bu yüzden kaybetmek zorunda kalıyordum. Böyle iki saatim gitti.”
KULLANIP SATIYOR
Öz’ün tavla oyununda kazandığı saatler ile ilgili iddialar bununla da sınırlı değil. Yine TAKVİM’in elde ettiği bilgilere göre, Zekeriye Öz, işadamlarından tavla oyunu ile kazandığı saatleri bir süre taktıktan sonra, Kapalıçarşı’da pahalı ve marka saatler satan kuyumcuya yarı fiyattan satıyordu. Bu sayede hem hevesini alıyor hem de cebini doldurmuş oluyordu.
GİZLEMEYE ÇALIŞTI
Zekeriya Öz, bir gazetede çalışan Nazlı Ilıcak’a geçtiğimiz günlerde röportaj verdi. Röportajda, Öz’e başta İsviçre ve Dubai olmak üzere yaptığı beleş geziler hiç sorulmadı. Pahalı saat tutkusu da gündeme getirilmedi. Aksine Zek’in saatinin önüne bazı küpürler konularak gizlenmeye çalışıldı. TAKVİM, yaptığı araştırmada saatin markasını buldu. Zekeriya Öz’ün röportaj sırasında taktığı saatin markası Breitling-SuperOcean Heritage Chronograph. Bu saatin fiyatı da yurt dışında 5 bin 860 İsviçre Frangı.
Dünyaca ünlü marka saatler adeta Zek’i çekiyor. Marka ve pahalı saat tutkusunda sınır tanımayan Zek’in kolunu, son röportajında 15 bin liralık Breitling-SuperOcean saatin süslediği görülüyor.
(TAKVİM)
Bunlar haram lokma yemezler, hamutuyla götürürler. Hele Zekeriya söz konusuysa üüü üf! Ne götürme, nefes almadan götürür.
Ne gavurdur bilen bilir…
La olum Zekeriya buğadar parayı nerde-nerende saklıyorsun lan!
Ablabank’ta mı?
Mesleğe başladığın ilk günden beri çalıyon, çırpıyon, çöküntü yapıyon, tokatlıyon, yetmez gibi donuna kadar aldırıyorsun ne iş lan?
Yıl 1998 Çine
Zekeriya’nın meslek hayatındaki ilk yıllar…
El çabukluğuna ta o zaman başlıyor…
Tabi herkes İstanbul’un korka işadamları mı ki yalandan ütülüp saat verecek, haraç verecek?
Tabi bazıları da Ergenekon Savcısı diye takla atacak…
Değil mi la Zekeriya! Iıııı! Ses ver ses!
Toparlak, donu düşük ….
Herkes çöküntü yaptırır mı?
Ne mümkün!
…şum Ergenekon Savcısına der mi der..
Bana yapsa aynen…şum Ergenekon Savcısı Zekeriya’ya der miyim? Derim! Heeeç heç lafımı çekmem!
İşte bizim kafadan birisi…
1998 Zekeriya’nı kafaya silahı dayayıp, “koyver lan” diyor…
Zekeriya’nın bacaklarının arasından sıcak sıcak akıveriyor.
Adamı altına işettirirler lan!
Yani çalmanın, çırpmanın, çöküntün, tokatçılığın tarihi yeni değil…
Mesleğe ilk başladığı günden beri devam eden, müzmin, kronik hale gelmiş vak’a…
Silivri’den başka tedavisi olmayan, ender-nadir-nedret bir durum olduğu için…
Bilenler bilmeyenlere korkmadan anlatması, anlatırken de en azından …şum Ergenekon Savcısına diyebilmelidir.
Ben diyorum.
Korkunun ecele faydası yoktur.
Sizde deyin, hiç çekinmeyin…
Tosbağadan mı korkacağız….
Adaaaam…şum Ergenekon Savcısına
şişko mu? tosuncuk resmen tosuncuk.!!!