‘Yasadışı Dinleme’ ve ‘Casusluk’ operasyonu ile yeniden gündeme gelen ‘log’ kayıtlarının, paralel yapıya hizmet eden ve aralarında ‘Muhtar’ diye anılan Ramazan Akyürek’in, giderayak verdiği talimatla silindiği müfettiş raporlarıyla da tespit edildi.
MÜFETTİŞ RAPORLARI GERÇEĞİ ORTAYA ÇIKARDI
Emniyet içindeki paralel yapı iddiaları üzerine başlatılan ‘Casusluk’ ve ‘Yasa dışı dinleme’ soruşturmasını yürüten savcıların paralel yapılanmayı “Muhtar” sistemiyle yönettiği ortaya çıkarılan ve Hrant Dink cinayeti sonrası emniyette “sil” işlemi yapan dönemin İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek’in “elektronik sistemde kullanıcının parmak izi olarak tanımlanan, kimin hangi işlemi ne zaman yaptığına ve tüm iletişim verileri barındıran ‘log’ kayıtlarını 2009 yılında görevden alınmadan 6 gün önce nasıl sildiği detaylarıyla ortaya çıktı. İçişleri Bakanlığı Mülkiye Müfettişliği raporunda, “Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı’ndaki en önemli projelerden bazılarındaki ‘log’ verilerinin, tuttuğu yer miktarının oldukça düşük olmasına ve yedek olarak tutulabilecek olmasına rağmen silindiğini” ortaya koyan raporda, Akyürek’in marifetleri sıralanıyor.
Paralel Yapılanma’nın log kayıtlarını nasıl sildiği, müfettiş raporlarıyla ortaya çıktı. Eski İstihbarat Dairesi Başkanı Ramazan Akyürek’in talimatıyla 2009 yılı öncesini kapsayan tüm verilerin Akyürek’in görevden ayrılmadan 6 gün önce imha ettiği belirtilirken müfettiş raporunda işlemler şöyle sıralandı:
Yetkiyi kötüye kullandılar
Konuyla ilgili, İstihbarat Dairesi Başkanlığı’nda görevli personel tarafından yapılan iç denetimlerde, merkez ve taşra birimlerinde çalışan bazı personelin, kendilerine ilgili mevzuat hükümleriyle tanınan görev ve yetkilerinin dışına çıkarak veri inceledikleri aktarılan raporda, personelin, istihbari çalışmalarda kullanılan verilerin tutulduğu depolama sistemleriyle bu verilerin kullanımına ilişkin “log” kayıtlarını sildikleri kaydedildi. Söz konusu kişilerin, mesnetsiz gerekçeler ileri sürerek emniyet teşkilatındaki bazı üst düzey yetkililere ait kişisel verileri incelediklerinin de tespit edildiği vurgulanan raporda, Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Dairesi Başkanlığı tarafından hizmete sunulan bilişim projeleri kullanıcılarına ait kullanıcı işlem bilgilerinin hukuka aykırı olarak imha edildiği ifade edildi. Muhafaza edilmesi gereken kullanıcı işlem bilgilerini hukuka aykırı olarak imha eden dönemin İstihbarat Dairesi Başkanı Ramazan Akyürek ve diğer ilgililer hakkında disiplin soruşturması ile 4483 sayılı kanuna göre ön inceleme yapılmasının istendiği aktarılan raporda, Ankara’da, 2009 ve 2013 yılları arasında yaşandığı belirtilen imha olayıyla ilgili iddiaların araştırıldığına dikkat çekildi. Raporda, inceleme yapılan Akyürek’in de aralarında bulunduğu 16 polisin kimlik bilgilerine yer verildi.
2009’da ‘’ edildi
Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Dairesi Başkanlığı tarafından hizmete sunulan bilişim projeleri kullanıcılarına ait kullanıcı işlem bilgilerinin 9 Ekim 2009 tarihli, “kullanıcı kontrol işlemleri” konulu onay ile yılın sonunda imha edilmesinin uygun görülmesi ve böylece söz konusu verilerin hukuka aykırı olarak yok edildiği iddiasının incelendiği bilgisi de verilen raporda, yine 10 Mayıs 2013 tarihinde hizmete sunulan İRİS projesinden önce kullanılan İDEA istihbarat değerlendirme analizi projesine ait kullanıcı işlem bilgilerinin (log kayıtları) imha edilmesi iddiasıyla ilgili inceleme yapıldığı da anlatıldı. Raporda, 20 Mayıs 2013’te hizmete sunulan karar takip sistemi projesinden önce kullanılan karar takip sistemi projesine ait “log” kayıtlarının imha edilmesi iddiasının da incelendiği aktarılarak, sonuç bölümünde, imha iddialarıyla ilgili yapılan incelemeler sonucunda bu iddiaların gerçek olduğunun tespit edildİği ifade edildi. Raporda, “yetkisini kötüye kullanan ve suç işleyen görevlileri tespit etmede en önemli delil olan ‘log’ verilerinin imha edildiği” vurgulanarak, bu verilen Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Dairesi Başkanlığı merkez ve taşra birimleri kuruluş, görev ve çalışma yönetmeliğinin 29. maddesindeki “süresiz olarak muhafaza edilmesini” öngören hükme rağmen imha edildiği aktarıldı.
Giderayak operasyon
Ramazan Akyürek’in onayından bir gün sonra, 10 Ekim 2009’da “log” kayıtlarının imha edildiği ve 6 gün sonra da Akyürek’in başkanlık görevinden ayrıldığı bilgisi verilen raporda, “Akyürek’in görevden alınmasından 6 gün önce, bakanlıktaki projelere ait kullanıcı işlem bilgilerini imha ettirdiği, böylece yetki aşımı yapılmak suretiyle İçişleri Bakanı tarafından onaylanan yönetmeliğin en önemli maddelerinden birini, teknik ve hukuki bir temele dayanmaksızın ve genel bir yorum yapılmak suretiyle fiili olarak değiştirdiği” dile getirildi.
PARALEL MEDYADA PANİK
Paralel Yapı’nın medyası, paralel polislerin önemli bilgi ve belgeleri yok etmesine ilişkin perdeleme operasyonu gerçekleştiriyor. Bu kapsamda paralel medya, Emniyet içindeki paralel yapılanmaya yönelik İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, ‘Casusluk’ ve ‘Yasa Dışı Dinleme’ iddialarına ilişkin soruşturmada ortaya çıkan verileri çarpıtılarak sunuyor. Emniyet İstihbarat Dairesi Karar Takip Sistemi 20 MAYIS 2013 tarihinde devreye girmesine karşın; Zaman Gazetesi dünkü “Emniyet’teki kayıtların imha emri yeni atanan başkandan” haberinin iki yerinde tarihi 10 Mayıs 2014 olarak verdi. Halbuki habere dayanak gösterdiği belgelerde iddia ettikleri 10 Mayıs 2014 tarihi bulunmuyordu.
Emniyet Genel Müdürlüğü müfettişlerince hazırlanan soruşturma dosyasına giren raporlarda eski İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek’in “elektronik sistemde kullanıcının parmak izi olarak tanımlanan, kimin hangi işlemi ne zaman yaptığına ve tüm iletişim verileri barındıran ‘log’ kayıtlarını 2009 yılında görevden alınmadan 6 gün önce silmesini görmezden gelen Zaman Gazetesi, tüm suçu İstihbarat Daire Başkanı Engin Dinç’e atarak, Akyürek’i korumaya çalışan habere de yer verildi.
AKYÜREK İTİRAF EDİYOR
Zaman’ın “zaman” skandalının yanında Akyürek’i kurtarmak için hazırladığı haberin ikinci skandalı ise, Akyürek’i aklamak isterken ‘log’ kayıtlarını sildiğini itiraf ettiği bölümleri yayınlamaları oldu. Haberde Akyürek, “log kayıtlarının silinmesine yönelik yasal bir engel olmadığını; kayıtların bir yıl sonra yönetmelik gereği imha edildiğini” söyleyerek ve belgelerin aslı ve hafızasının Ankara’daki arşivde olduğunu ifade edip, “Devlet yedeklerin yerini bilmiyorsa, biz gösterelim” cümlesini kurarak kendi dönemindeki karanlık cinayetler ve daha pek çok olayın en önemli bilgilerini yok ettiğini itiraf etmiş oldu. İçişleri Bakanlığı’nca görevli müfettişlerce hazırlanan raporun sonuç kısmında ise, bu imha işlemleriyle ilgili yasal mevzuat uyarınca, 6 emniyetçi için soruşturma izni verilmesi gerektiği de bildirildi.
NEDEN SİLİNDİ NEDEN YEDEKLENMEDİ
İçişleri Bakanlığının Emniyet İstihbarat Şube Müdürlüğüne gönderdiği ve 2013 yılından önce yapılan dinlemeler için Karar Takip Sisteminde “Teknik Takip Ön Onay” larının bulunup bulunmadığını sorduğu yazıya İstihbarat Şubesi Başkan Yardımcısı Emniyet Müdürü Kadir Gökçe’nin gönderdiği cevapta, 17 Aralık Darbe soruşturmasından 180 gün önce tüm dinlemelere ait log (kayıt) verilerinin silindiği belirtiliyor. Emniyet müfettişleri, bu log kayıtlarının 2013’te neden sildiğindi ve neden yedeklemediğine ilişkin soruların yanıtlarını da arıyor. Yapılacak inceleme sonrasında, log kayıtlarına ilişkin bilinmezlerin de ortaya çıkması bekleniyor. Kanunen Teknik Takip Ön Onay”ı için hakim kararı alınmadan önce mutlaka “uygun Görüş” raporunun olması gerektiği ancak 2008 -ile 2013 yılları arasında yapılan dinlemelerin tamamı için verilen Uygun Görüşlerin incelemeden işleme konulduğu da ortaya çıktı. İstihbarat Şubesi Başkan Yardımcısı Emniyet Müdürü Kadir Gökçe’nin hazırladığı Teknik Takip Ön Onayı ile ilgili 2 sayfalık raporda şok ayrıntılar yer alıyor. Gökçe’nin hazırladığı, Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürlüğü ile İstanbul Cumhuriyet Savcısı Okan Özsoy’a gönderilen teknik raporda dinlemelerin sadece incelenmeden verilen “uygun görüş” notuyla başlatıldığı belirtiliyor. Dinlemeler için Uygun Görüş kavramın ilk kez 29.01.2008 yılında 2008/23152 sayılı tamimle ortaya çıktığı belirtilen raporda, “Bu tamimde ‘Telekomünikasyon yoluyla iletişimin takibine yönelik hakim kararı almak isteyen birimler, takibini yapmak istedikleri iletişim araçlarını (GSM, IMEI, PSTN) merkezi denetim ve kontrol sistemine (Karar Takip Sistemine) işleyecek, Teknik Takip Operasyon Şubesi ve ilgili haber alma Şubesinin uygun görüşü alındıktan sonra hakim kararı alacaktır. Uygun Görüş alınmadan kesinlikle hakim kararı alınmayacaktır’ denilmiştir” ifadeleri yer alıyor.
(STAR)
acaba belgeleyen müfettişler kimin hepsi akparti yalakası.bu ülkede masumlar hakkını bile arayamaz.hırsızları şikayet ediyorsun adın hırsız oluyor.herkes güçlü olduğunu zannedenlerin yanında kimi kime şikayet ediyorsun o iftira attığınız insanlar onlaroın aileleleri günahsız yavruları bir bir şikayet ediyor sizi Allah’a bugün akp güçlü yanındasınız yarın düşse ilk siz satarsınız.unutmayın gün olur devran döner bunların hepsini bir bir yazıyor melekler..
ayseceren sen bütün belgeleri aldın dosya önünde ve masum olduklarına karar verdin. insaf yahu insaf sizde hiç akıl yok mu? AKP ortada yokken bile ben feto denen din düşmanının her yerde gerçek yüzünü anlatırdım. Söylediklerimi millet daha yeni anlıyor. Paralel İhanet Çetesi yok edilene kadar tayyipin destekçisiyim. Ahrette de bu çetenin yakasındayım.
ergenekoncu diye birilerini içeri atarkende bu GÜNAHSIZ yavrular ağlıyormuydu güldürmeyin insanı fetoş israilin sözde masum çocuklarına ağlar sadece sizin gibi salaklarsa neye ağladığınızı bile bilmezsiniz harbi haşhaşisiniz…
ahrette ykamda olacak arkadaş adaletyerini bulsn inşallah ki bulacak mahşerde hadi bakalım hodri meydan!Rabbim görüyor herkesi insanların gördükleri sadık rüyalarla bile alay edenler versin Allah!a hesabını.. varsa bir günahımız Rabbim inşallh affeder yok cezalandırırsa da hakettik demek ki ama en azından elime silh almadım haşhaşi de değilim bu iftirayı koc bir topluluğa attınız ya siz ahrette ykanızı nasıl kurtracaksınız hep beraber göreceğiz
TOPTAÇ denilen o. çocuğu sen hala burda mısın? Kadın kılığında buralarda hesap gününden mi bahsediyorsun? Sizde utanma var mı siyonist itleri, siz Müslüman mısınız da bir de hesaptan bahsediyorsunuz?
birincisi toptaç değilim 2.si gerçekten bayanım 3.sü utanma bilirim senin gibi terbiyesiz yazmıyorum bak..4.siyonist değilim sadece bu laf kul hakkımdır.helal etmiyorum 5.s müslümanım hamdolsun müslümana kafir diyen dinden çıkar git araştır.bu da sana yeter zaten
Ayşeceren ahrette hesaplaşmaya varmısın yoksa ahiret zaten yok sallayalım mı diyorsun. Ben her zaman sağduyudan yana hareket ettim, Allahın emirlerine göre ölçtüm tarttım. Kim haklıysa onun yanında yer aldım. Eşim dostum haksız oldukları konuda onlardan yana olmadımı için beni sevmedi uzaklaştı. EĞER FETULLAHIN dini İSLAM ise benim dinim başka bir din olmalı. Benim dinimde yahudilerle dost olmayın emri Kur’an ayetiyle sabit, benim dinimde islam düşmanlarına çiçek uzatılmaz, binem dinimde başkalarının özel hayatını dikizlemek haramdır, benim dinim yalnızca Allahın otoritesini tanır (israilin değil), benim dinimde fitre zekat paraları garibin gurebanın hakkıdır (cemaatin tarikatın değil), senin ciamaatin bu saydıklarımın tam tersini uyguladığına göre ya bunlar müslüman değil ya da ben başka bir dindenim de haberim yok. Bunları kavrayamayan veya nefsine ağır geldiği için gerçeği kabullenemeyenler mi müslüman yoksa ben mi salağım?