Zaman gazetesi, CNN muhabiri Ivan Watson’un Türkiye’nin Suriye sınırında yayın yapmasını “Genelkurmay Başkanlığı’nın özel davetlisi olarak Suriye-Türkiye sınırına gidip TSK noktalarını yerinde inceledi” diye verdi. Oysa ne TSK’nın Watson’a ‘özel daveti’ var, ne de Watson’a özel muamele.
Ankara’daki kaynaklar olayı şöyle anlatıyor:
Yerli ve yabancı medya kuruluşları Suriye sınırındaki olaylar nedeniyle Türkiye’nin Suriye sınırından yayın yapmak, yardımları izlemek üzere valiliklere başvurarak izin istiyor, güvenli yayın yapılabilecek yerleri öğreniyorlar. Bu kapsamda Kilis Valiliği’ne yapılan başvurulara gruplar halinde izin verilirken, başvuruda bulunan Ivan Watson’a da ayrımcılık yapılmıyor, gruba dahil edildi.
Genelkurmay Başkanlığı, sadece Valiliğin ilettiği ‘sınırdaki güvenlik önlemlerini gözleme’ talebine izin verdi.
Ivan Watson da bu kapsamda, diğer gazeteciler gibi, Türkiye sınırında alınan önlemler, Türkiye’nin 1.5 milyon mülteciye nasıl kapısını açtığı ve 900 kilometrelik sınırın nasıl korunduğunu anlatan bir haber yayınladı. Haber, CNN ekranlarında ‘prime time’da yayınlandı ve Türkiye hakkında aylar sonra CNN’de çıkan ilk olumlu haber oldu. Görevlilerin verdiği bilgilerden memnun kaldıklarını ve bu brifinglerle ilgili haberlerin de CNN’de yayınlanacağını belirttiler.
***
İŞTE IVAN WATSON’UN HABER ANONSU
Türkiye sınır güvenliğini güçlendiriyor
“Sınırlarınız karşısında eş zamanlı olarak üç farklı iç savaş yaşanırken ülkenizi nasıl koruyabilirsiniz?
Türk hükümeti tarafından alınan esas tedbirlerden biri Suriye-Türkiye sınırı boyunca büyük, derin ve uzun bir hendek kazmak. Bir tarafta Türkiye ve diğer tarafta Suriye…
Buradaki tek amaç Suriye’deki tehditlerin Türkiye’ye geçmesini önlemek değil; Türk yetkililerin ifade ettiğine göre son günlerde sınırdan yasadışı olarak geçip, IŞİD’e katılmak isteyen 20’den fazla Avrupalı ve Rusya vatandaşı yakalandı.
Bunun gibi kontrol noktalarıyla Türkiye, Suriye ile olan sınırını korumaya çalışıyor. Bu gözetleme kulesi – bu birim – sınırın 5-6 km’lik bölümünün gözetlenmesinden sorumlu.
En büyük endişe, her gün sınırından geçmeye çalışan kaçakçılar…
Türk askeri yetkilileri, bize, sınırı termal kameralarla, tel örgülerle, askerler ve silahlı – zırhlı devriyelerle nasıl sağlamlaştırdıklarını gösterdi.
Ankara, Türkiye’nin IŞİD gibi terörist örgütlere katılmak/destek sağlamak üzere sınırdan silah ve militan geçişine izin verdiğine dair iddiaları reddediyor.
Aksine, resmi yetkilileri, bu tek geçiş noktasının insani yardımların Suriye’ye ulaştırılması için kullanıldığının altını çiziyor ve Türkiye’nin halihazırda 1,5 milyonun üzerinde Suriyeli sığınmacıya – ki bölgedeki herhangi bir ülkeden çok daha fazla – ev sahipliği yaptığını vurguluyorlar.
Sınırın bazı bölümleri, Soğuk Savaşa döneminden kalma mayınlı arazilerden oluşuyor.
Bir diğer mesele de şu ki; Türkiye’ye komşu Suriye toprakları karmakarışık bir biçimde bir çok muhalif grup (IŞİD ve Kürt militan gruplar -ki her ikisi de Türk Hükümeti tarafından terörist sayılıyor-; Özgür Suriye Ordusu ve rejim) tarafından kontrol ediliyor. Son derece karmaşık bir durum.
Herhangi bir devletin, kapısında böyle karışıklık söz konusu iken, nasıl bir politikayla bu karmaşayla başa çıkabileceğini hayal etmek oldukça zor.”
