Zaman gazetesinin iki numarası Mehmet Kamış’tan Erdoğan’a tehdit gibi sözler: Herhangi bir Avrupa ülkesinde olsa yargılanırdı.
17 Aralık operasyonunun medya üssü Zaman’ın iki numarası Mehmet Kamış, bugün yayınlanan “Başbakan’ın ağzındaki nefret söylemi” başlıklı yazısında Erdoğan’ın sözlerinin herhangi bir Avrupa ülkesinde söylenmesi halinde yargılanabileceğini iddia etti.
Avrupa’da olsa yargılanırlar!
Kamış, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın hükümete yönelik 17 Aralık operasyonu ile ilgili söylediği bazı ifadeleri alarak nefret söylemi içerisinde olduğunu savundu.
Kamış verdiği örneklerden sonra “Bu sözler, Avrupa’nın herhangi bir ülkesinde bir başkası tarafından söylenseydi, nefret söylemi nedeniyle yargılanmayı gerektirirdi. Lügatlerdeki nefret söylemi maddelerine baktığınızda Başbakan’ın ve bazı hükümet yetkililerinin söylediklerinin, çok net biçimde bu kapsamagirdiğini göreceksiniz” diye yazdı.
“TÜSİAD’a yönelik sözler yenilir yutulur değil”
Kamış, ayrıca Erdoğan’ın TÜSİAD başkanına verdiği cevabı da çarpıtarak kendisine dayanak oluşturmaya çalıştı. Kamış, Erdoğan’ın TÜSİAD’a yönelik sözlerinin yenilir yutulur olmadığını ifade edip Erdoğan’ın şu sözlerini alıntıladı:
“Darbe girişimine karşı tavır koymuyorsunuz öyle mi? O zaman bizi karşınızda bulacaksınız. Sen küresel sermeye gelmez ifadesini kullanarak kendi hükümetini tehdit ediyorsun öyle mi? O zaman cevabını alacaksın. Sen hangi yüzle bu idarenin bakanlarını TÜSİAD’a davet edeceksin, bizimle herhangi bir işini görmeye geleceksin hangi yüzle? Kalkıp da TÜSİAD Başkanı, ‘Böyle bir ülkeyeküreselsermaye gelmez’ diyemez. Diyorsa bu vatana ihanettir.”
Alaton da Erdoğan gibi darbe destekçisi demişti
İşadamı İshak Alaton’un da 12 Eylül ve 28 Şubat’a destek verdiği için sert şekilde eleştirdiği TÜSİAD’a karşı Erdoğan’ın söylediği sözleri çarpıtan Kamış, Erdoğan’ın sözlerinin eleştiriyi aştığını öne sürüp kendisi gibi düşünmeyene karşı nefret söyleminde bulunduğunu iddia etti. (haber 10)
Köşeye sıkışınca yeni diller geliştirmeye başladılar, kendileri yapınca eleştiri başkaları yapınca nefret söylemi, hakaret, geç oni geç! Başbakana, bakanlara, millete ağza alınmayacak küfürler hakaretlerin hesabı olmayacak, hukuku gukuka çevirecekler, istediğini içeri attıracaklar istediğini dışarı çıkaracaklar, operasyon içinde operasyon yapıp Pensilvanya’dan gelen talimatla 28 Şubatçılar tahliye edilecek, ettirecekler, ülkeyi Veli Efendi Hipodromuna çevirip istediği gibi at koşturup, cirit atacaklar, muhalif sesleri susturmak için şantaj kasetleri piyasaya sürecekler; birileri çıkıp hop beyler ne oluyor burası hukuk devleti dedin mi nefret söylemi olacak, ohhhh ne ala suyundan, tirinden de bol kepçe olsun!!!
Bak Kamış bak, Nefret Söylemi arıyorsan aha buna bak!
Allah onların evlerine ateşler salsın!
Yuvalarını yıksın!
Birliklerini bozsun!
Duygularını sinelerinde bıraksın!
Önlerini kessin!
Bir şey olmaya imkan vermesin!
Bu bedduanın ötesinde milletin kanını donduracak kadar Nefret Söyleminin ta kendisidir.
Her şey bir tarafa şu hukukta yapılan vatana ihanetlerin bir tanesi Avrupa’da yapılsaydı şimdiye kadar ihanet çeteleri darağacına çoktan çekilmişlerdir. Amma velakin hukuktaki Paralel yapılanma mahkemeleri adeta Engizisyon Mahkemelerine çevirdiği için bugün geldiğimiz durum buna engel olmaktadır. Engizisyon Mahkemelerinin ne olduğunu konusunda seni kısaca bilgilendireyim.
Orta çağda, Avrupa’nın bazı memleketlerinde kurulmuş olan ve XIX. yüzyılın başlarına kadar süren Katolik mahkemelerine verilen ad. Mahkemeler, Katolik, mezhebine karşı gelenlere ve bu mezhebe aykırı hareket edenlere ceza vermek amacı ile 1183 yılında İtalya’da kurulmuştur. Papalar, kayıtsız şartsız ağır cezalar veren bu müesseseleri, kendi kudretlerinin bir vasıtası olarak kullanmışlar ve Orta çağda dehşet saçan müesseseler haline gelmesi sonucunu doğurmuşlardır.
Nasıl benzerlikleri görebiliyor musun? Tıpkısının aynısı değil mi?
Birde yazar olacaksınız .İnsan kendini okutmak için yazar. Yazılarını okuyan insanlardan bir sevgi, güven toplumu oluşturmaya çalışır.
Ama bu insan kendine 24 milyonluk kitleyi düşman etmeye çalışıyor.
Birde bunlar arasında başbakanı daha çok seven ,ona hayran bitr kitle var .Bu kitle de hayran olduğu bu şahsın uğruna herşeyini feda edip ölene kadar peşinde olduğunu daima ifade etmektedir.
Sendeki nasıl bir cesaret ki bu kitlenin gadrini göze alıyorsun. Sana iyi bilirdik diyecek insan kaldı mı. Nasıl bir mükafat karşılığında bunları yazıyorsun.
Yazıklar olsun …
Siz bu yaptıklarınızı avrupada yapsaniz hepinizi o meşhur elektirikli sandelyeye oturturlardi
pek muhterem efendimiz bir avrupa ülkesinde,ülkesine ve milletine beddua etse nefret dili mi yoksa sevgi dili mi kullanmış olurdu semitik ağızlı beyefendi..