Peki Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “büyükelçiler günü” olarak nitelenebilecek trafiği paralel örgüt gazetesi Zaman’da nasıl haber oldu dersiniz?
Paralel örgütün kirli algı operasyonu oyunlarında nasıl alçaldığını göstermesi açısından da bu haber ibretlik bir örnek oldu. Haberde seçilen cümleler ise ortada gazetecilik değil, tam anlamıyla Türkiye’ye yönelik kirli bir algı oyununu ortaya koydu.
Haberdeki “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kendisine ‘otoriter’ diyen ABD’nin Ankara Büyükelçisi John Bass’e jet randevu verdi. Cumartesi günü Ankara’ya gelen Bass, pazartesi günü Erdoğan’a güven mektubunu sunarak resmen görevine başladı. Amerikan tarafı Erdoğan’ın tepki olarak Bass’i bir süre bekleteceğini tahmin ediyordu. Bu jet randevu Amerikan yetkilileri bile şaşırttı. Ankara ‘otoriter’ eleştirisini görmezden gelerek ilişkilerde muhtemel bir krizi sessiz kalarak önledi.” ifadesi pespaye bir “haşhaşi kafa”nın kaos tellallığı peşinde olduğunun açık göstergesiydi.
Haberde bir de “Zaman’a konuşan Amerikalı bir kaynak, ‘Açıkçası bu kadar erken bir randevuyu beklemiyorduk. Türk tarafının sağduyulu davranmasından memnunuz.’ görüşünü dile getirdi.” ifadesiyle isimsiz bir “Amerikalı kaynak” uyduruldu.
Paralel ihanet çetesi artık Türkiye aleyhinde olabilecek her şeytanlığa soyunmaya başladı. Erdoğan eğer ABD Büyükelçisi’ne randevu vermeseydi, bu kez de “ABD ile kriz” diye bir algı oyununa işi dönüştüreceklerdi.
İşleri beşinci sınıf bir “istihbarat taktiği” ile algı oyunlarına çeviren paralel örgüt medyasının gazetecilik yapmadığının bir belgesi daha böyle ortaya çıktı.