Gezi Parkı’nda hükümete saldıran ve Mısır’daki darbeyi savunan zaman yazarı Şahin Alpay’a kendi gazetesinden sert tepki geldi.
Zaman’da bugün yayınlanan Atilla Yayla’nın “Darbeye darbe diyemeyen demokratlar!” başlıklı yorumunda, “Şahin Alpay, 6 Temmuz 2013 tarihli Zaman’daki ‘Mısır’da asker niçin müdahale etti?’ başlıklı yazısında, ne yazık ki, demokrasi ve Mısır darbesi hakkında vahim yanlışlıklarla dolu yorumlar yaptı. Yazıyı değerlendirmeden önce şunu belirtelim: Bu tür konularda yapılacak değerlendirmeler, kişiler değil ilkeler üzerinden yapılmalıdır” denildi.
Yazıda Şahin Alpay’ın hataları şöyle anlatıldı:
“Bununla beraber, beni asıl ilgilendiren demokratım diyen herkesin tavrı değil. Birer savaş ideolojisi olan sosyalizmin ve Atatürkçülüğün müntesiplerinin demokrat olma derecesiyle en azından bu yazıda pek ilgilenme durumunda değilim. Gözlerimi çevirdiğim yer liberalim diyenlerin veya liberal olduğu söylenenlerin demokratlığı. Aynen 28 Şubat süreci ve Gezi kumpanyası gibi Mısır’daki darbe de bazı liberallerin rotasını şaşırmasına, yalpalamasına yol açtı. Şahin Alpay, 6 Temmuz 2013 tarihli Zaman’daki ‘Mısır’da asker niçin müdahale etti?’ başlıklı yazısında, ne yazık ki, demokrasi ve Mısır darbesi hakkında vahim yanlışlıklarla dolu yorumlar yaptı. Yazıyı değerlendirmeden önce şunu belirtelim: Bu tür konularda yapılacak değerlendirmeler, kişiler değil ilkeler üzerinden yapılmalıdır. Yani konunun özü Mursi değil, demokrasinin ilkeleri. İlkeli bakmayan herkes kolayca oraya buraya savrulabilir. Maalesef yazı demokrat değil jakoben, tepeden inmeci, ilkesiz olduğu söylenebilecek bir tavrı yansıtıyor. Başlığından itibaren darbeyi meşrulaştırıcı tonda. Sandığı küçümseyen koroya katılmakta. Aslında bu yazıya aynı gün Gülay Göktürk’ün Bugün’deki yazısı (‘Sandık’ her şey değildir), o niyetle yazılmış olmamakla birlikte, harika bir cevap teşkil etti. Ben de birkaç noktanın altını çizeyim.
Yazı vahim maddî bilgi hatalarıyla dolu. Tam manasıyla Batılı oryantalistlerin izinde. İddiaya göre Mursi kucaklayıcı olmamış, halkı ikiye bölüp kutuplaştırmış, ekonomik ve sosyal sorunlara çözüm bulmamış, zaten halkın azınlığı tarafından seçilmiş ve istifası talebiyle 22 milyon imza toplanmış. Mısır, demokratik geleneği olmayan bir ülke. 25 Ocak 2012′de Mübarek’in devrilmesiyle bir gecede herkes demokrat olmadı herhalde. Mursi de üç aşağı beş yukarı her Mısırlı ne kadar demokratsa o kadar demokrat olmalı. Mursi’nin kendisi dahi hatalar yaptığını ifade etti, ama her yaptığının hata olduğu iddiası Batı’daki amansız İslam ve Müslüman Kardeşler düşmanlarının propagandası. Bakın aynı gün Erdal Şafak, Sabah’ta ‘Bir krizin anatomisi’ başlıklı yazısında Mursi’nin Mübarek dönemi yargı bürokrasisi ve elitleri tarafından nasıl yalnızlaştırıldığının dökümünü vermiş. Aynı şekilde nasıl otorite kullanamaz hâle getirildiğini, en temel atamaları yapmasının engellendiğini ve muhalefetin her türlü ortak çalışma teklifini reddettiğini de. Erdal Şafak’ın aktardığı bilgiler başka kaynaklar tarafından da doğrulanıyor. Mantığa uygun olan da bu. On yıllarca bir diktatörün emrinde, uyum içinde çalışan yargıçlar, generaller ve girdiği her seçimi kaybeden ama darbecilerden görev talep etmekte beis görmeyen Baradey demokrat oldu, Mursi olamadı öyle mi?”