Fetullahçı terör örgütünün uluslararası “üst akıl”ın bir taşeronu olduğunu, Fetullah Gülen’in tasmasının ABD, İsrail ve İngiltere gibi küresel siyonist güç tarafından tutulduğu artık net. Bugün Zaman Gazetesi Washington Temsilcisi Ali Aslan, ABD’nin 7 Haziran seçiminde AK Parti’nin başarısız olmasını, HDP’yi desteklediklerini yazdı. Bu bir anlamda itiraf gibi… Yani Fetullahçı terör örgütü ABD ve İsrail ne isterse onu yapar… Bugün Fetullahçıların da HDP’ye destek vermesi meseleyi yeterince açıklıyor. Daha da önemlisi Demirtaş’ın da ABD ile pazarlık yaparak çözüm sürecini sattığı netleşiyor.
İşte Aslan’ın ABD’nin Türkiye’de AK Parti’yi istemediğini, HDP’yi desteklediğini iddia ettiği o yazısı:
(***)
Amerikalı sözcüler özellikle şu sıralar AKP idaresini ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı kamuoyuna açık şekilde eleştirmekten kaçınıyor. Zira işin ucunda yaklaşan seçimlerde Türkiye’de siyasi malzeme olmak var. En son isteyecekleri şey, AKP ve Erdoğan’a toplumdaki ABD karşıtlığını körükleyip oya tahvil edecek fırsatlar sunmak. Zira Türkiye halkının, Türkiye’nin komşularının ve uluslararası camianın çoğunluğu gibi, ABD hükümeti de seçimde AKP iktidarının zayıflamasını ya da makul bir alternatif çıkmasını arzuluyor. Bu da bizi, ABD başkentinin 7 Haziran genel seçimlerine nasıl baktığı bahsine getiriyor.
7 HAZİRAN ABD İÇİN DE ÖNEMLİ
Washington, seçimlerin sadece Türkiye için değil, ABD için de son derece kritik sonuçlar doğurabileceğinin farkında. Eğer AKP’nin, dolayısıyla Erdoğan’ın TBMM’deki gücü bu seçimde kırılamazsa, Türkiye’de rejimin karakteri geri döndürülmesi imkansız şekilde değişebilir. Bölgede stratejik değeri en yüksek ülkelerden biri, liberal demokrasi hedefini tamamen terk edip ‘haydut devlet’e (rogue state) dönüşebilir. (Daha şimdiden haydutlukların bini bir para. Son örnek, Bank Asya gaspı) O durumda, Türkiye’yi Batı ittifakı ve NATO’nun sırtında taşımak sürdürülemez hale gelebilir. Kamuoyundan ve ABD Kongresi’nden artarak gelen ‘Türkiye NATO’dan çıkarılsın’ çağrıları ayyuka çıkabilir. Ve ABD hükümeti hiç istemediği stratejik tercihlere zorlanabilir.
HDP, WASHINGTON’DA NEDEN ÖNE ÇIKTI?
Washington HDP’yi seçimin kilit partisi olarak görüyor. Her şeyden evvel, matematik bilimi böyle diyor. Amerikalı gözlemcilerin çoğu, Türkiye’nin Erdoğan’ın otoriter çekim alanından kurtulmasının büyük ölçüde HDP’nin yüzde 10 barajını aşıp Meclis’e girmesine bağlı olduğunu düşünüyor. Aksi takdirde sistemde denge ve kontrol mekanizması rolü oynayabilecek yasama erkini Saray yörüngesinden çıkarmak mümkün olmayabilir. HDP, özellikle IŞİD terörüne askeri mukavemetiyle Ortadoğu’da ABD’nin artan oranda saygısını kazanan Kürtlerin önderliğinde bir parti. Kadın ve azınlık haklarını ön plana çıkaran demokratik ve liberal bir siyasi programı var. Ve Selahattin Demirtaş gibi şaibesiz ve karizmatik bir lidere sahip. Bütün bunlar, Washington’da HDP’ye sempatiyi tırmandırdı. Şiddetsiz, siyasi çözüm formülünü destekleyen ABD için, Kürt hareketinin bayraktarlığının dağdan Meclis’e taşınması da çok önemli.
(…)
HDP, Selahattin Demirtaş gibi şaibesiz ve karizmatik bir lidere sahip öyle mi.? Alçaklığın, dinsizliğin tavan yaptığı paralel ihanet çetesinin geldiği nokta bu. Eşcinsellere evlenme yetkisi vermek hangi dinde vardı acaba? Ben hatırlamıyorum eğer hatırlayan varsa lütfen hatırlatsın. Bir eliyle silah, molotof taşırken diğer eliyle barış güvercini uçurmak hangi demokrasiyle izah edilebilir ki siz bunların sözcülüğünü yapıyorsunuz. Hem dünyanızı hem de ahiretinizi kaybettiniz, Elbette Allahtan ümit kesilmez ama tövbe etmeye hiç niyetiniz olmadığı anlaşılıyor. Yani artık bekleyin can boğaza geldiğinde imansız ölmeyi ve yine bekleyin mahşerde Netyenyahu ile Demirtaş ile, Marksist, Leninistlerle birlikte haşrolacağınız günü.