A Haber’de Banu El’in moderatörlüğünde yayınlanan ‘Aklın Yolu’na Prof. Dr. Ebubekir Sofuoğlu, Gazeteci-Yazar Latif Erdoğan, Cem Küçük, Pendik Belediye Başkanı Dr. Kenan Şahin ve Sabah Gazetesi Ekonomi Müdürü Şeref Oğuz katıldı. ‘Soma faciasının ardından yapılan provokasyonlar’ın tartışıldığı yayında Latif Erdoğan’ın “Soma faciası sabotaj olabilir” iddiası gündeme düştü. Erdoğan ayrıca Zaman Gazetesi Yazarı Ali Ünal’ın tepki gören yazısını da eleştirerek “Maksadı belli, Kur’an da Risale-i Nur da onu lanetler” dedi.
“TESADÜFEN İNSAN OLMUŞLAR”
Yapılan ihmaller varsa mutlaka cezalandırılmalıdır. Sayın Başbakan da bunu söylüyor. Buradan rant çıkarıp da yeni bir siyaset oluşturulmak istenmesi vahim olan. 301 kişi şehit olmuş. Bunlara şehit dememe gibi bir ortaya çıkış var, sonra bir kişinin yaptığı bedduayı buna bağlama var. Bunlar o kadar sakil bir zihniyet ki bunlara tesadüfen insan olmuş diyorum.
Zaman gazetesi Yazarı Ali Ünal’ın köşe yazısına atfen bu değerlendirmeyi yapıyorsunuz.
Kim söylemişse! Benim bir huyum da onları takip etmiyorum. Ama duyduklarımla söylüyorum. O arkadaşımız Sunniydi Şii oldu, sonra tekrar Sunni oldu. Dolayısıyla bir sentez oldu. Mehdiyet anlayışı var ya onlarda. Birisi dua etti, karşılığı oldu. Normal zamanda söylense bu bir ilmi hatadır denir, tartışılır.
“PENSİLVANYA ALİ ÜNAL’IN SUFLÖRÜ”
Bütün ümmet can havliyle yanarken böyle laflar etmek densizliktir. Ne insanlığa ne Müslümanlığa yakışır böyle bir tavır. O laflar Pensilvanya’ya sorulmadan edilmez. Pensilvanya onun suflörüdür, o da burada aktarır. Acıyla yanan bir insana kaderden de bahsedilmez. Nitekim Marmara Depremi olduğunda camiaya ait bir kanalda canlı yayındaydım. Herkes kaderi anlatıyor, Dedim “Kardeşim, şu anda bunları dinleyecek adam yok. Bizim burada oturmamız bile ayıp. Bir an evvel bitirelim de gidelim orada birkaç can biz kurtaralım.” Müslümanlık, edep bunu gerektirir. Bunlar söyleniyorsa işin içinde kasıt var. Acı ve ızdırap insanı ağlatır, sızlatır, feryat ettirir ama gürültü yaptırmaz. Eğer bir topluluk o acı anında gürültü çıkarıyorsa bir şeyleri örtmek içindir. Paralel yapının gürültüsünün sebebi bir şeylerin duyulmasını istememek. Bana göre yapılan tamamen provokasyondur, sabotajdır. Çünkü bu kadar tesadüfü toplayıp bir araya getirmek mümkün değil. Burada çok ciddi bir araştırma yapılması lazım. Bu işin savcılığa bırakılmaması, TBMM’de Soma ile ilgili bir komisyonun ivedilikle kurulması lazım. Çok yönlü araştırılması gerek. Edep ve siyaset dışı söylemlerden ben provokasyon anlıyorum. İslam’a göre bir insanın ölümü, bütün insanlığın ölümüdür. Sayı çokluğu da önemli değil. Orada bir insan ölse bile yine aynı feryadı figanı yapmamız lazım. Burada 301 kişi ölmüş, beyefendilerin konuştuğu şeylere bakın. Bir ızdırap yok, çile yok, gözyaşı yok. Sadece buradan hükümeti nasıl vurabiliriz sevdası var. Bu ahlaksızlıktır, başka bir şey değildir.
“ABD’DE PİNEKLEMEK DIŞINDA MARİFETİ YOK”
Kur’an da olsa, hadis de olsa, Risale-i Nur da olsa hangi maksatla söylendiğine bağlı. Ayeti de, Kur’an’ı da istismar edebilir insan. Niyet önemli. Bu arkadaş Kur’an’da okusa, hadis de okusa bu maksatla yazmasından dolayı Kur’an da Risale-i Nur da onu lanetler. Şu anda bir vaka, acı var. Yanan gönüller, ağlayan analar, babalar, evlatlar var. Bu zamanda söylenecek sözler değil onlar. Zaten bu arkadaşın bütün marifeti ABD’ye gider, orada pinekler. Orada ne söylenirse burada da yazar. Başka bir marifeti de yoktur.
