Bugün “Fethullah Gülen’in ses kayıtlarını yayınlamak Anayasal suç” diyen Zaman Gazetesi, geçmişte “‘Kamu yararı’ net olarak görülen bu kayıtlara, yasal engeller planlamak demokrasiye ihanettir” demişti..
Zaman Gazetesi hafıza kaybı yaşıyor. Zaman Gazetesi; Fethullah Gülen’in iş takibi yaptığı, Bank Asya’nın kurtarılmasına yönelik talimat verdiğine yönelik telefon görüşmelerinin internette yayınlanması ve gazetelerden haber olmasından rahatsız oldu ve “Yasa dışı dinleme anayasal suç devlet, failleri ortaya çıkarmalı” başlıklı haber yayınlandı.
Fethullah Gülen’in internete düşen ses kayıtlarının yayınlanmasından rahatsız olan Zaman Gazetesi; ses kayıtları yayınlamanın kamu yararına olduğu zaman yayınlanabileceğini açıklamıştı.
Zaman Gazetesi Genel Yayın Editörü Veysel Ayhan, 12 Haziran 2012 tarihli “Ses kayıtları ve sivil bürokrasinin cunta aymazlığı” başlıklı köşe yazısında; “Ses kayıtları, kamu yararı ile açıklanabilir. ‘Kamu yararı’ net olarak görülen bu kayıtlara, yasal engeller planlamak demokrasiye ihanettir. Ses kayıtları yasaklanamaz” ifadeleri kullanmıştı.
Zaman Gazetesi ve Samanyolu Haber Televizyonu; geçmişte bir çoğu illegal yollarla kayıt edildiği iddia edilen ses kayıtlarını yayınlamıştı.
“KAMU YARARI VARDIR”
Veysel Ayhan, “Ses kayıtları ve sivil bürokrasinin cunta aymazlığı” başlıklı yazısında; “Medyada gizlice yapılmış telefon veya ortam dinlemelerin yayınlanıp yayınlanamayacağı tartışılıyor. Geçmiş yıllarda bu konuyu en iyi analiz eden gazeteci Yavuz Baydar olmuştu. Baydar, bu tartışmayı The Guardian gazetesi ombudsmanı Ian Mayes’e sorar. Aldığı cevap, “İçerikte suça yönelme, komplo, kumpas, yer altı faaliyeti vb. varsa, ‘kamu yararı’ oluşmuştur. Cevap hakkına saygıyı unutmadan yayınlanmalıdır” ifadelerini kullanmıştı.
DİNLEME NASIL OLURMUŞ!
Veysel Ayhan yazısında Ceza Hukukçusu Prof. Dr. Hakan Hakeri’nin görüşlerini de referans aldı ve “Ceza Hukukçusu Prof. Dr. Hakan Hakeri de aynı kanaatte, yasaklamanın değil kamu yararının kıstas olması gerektiğini söylüyor. Söz konusu dinlemeler, kişilerin özel hayatını ilgilendiriyorsa tabii ki bunları yayınlayanlar en ağır şekilde cezalandırılmalı. Ama bugün dinlemeye konu olan ses kayıtlarını kimse özel hayatı ihlalle açıklamıyor. Çünkü herkes, bu dinlemelerin yalnızca ‘kamu yararı’ ile açıklanabileceğini biliyor” dedi.
Asker dinlenir, Gülen dinlenemez mi?
Veysel Ayhan, “İçeriğinde suça yönelme, komplo, kumpas, yeraltı faaliyetlerini deşifre etmek olan ve ‘kamu yararı’ net olarak görülen bu kayıtlara, benzer belgelere yasal engeller planlamak demokrasiye ihanetten başka ne ile açıklanır?” diye sordu ve “Sivil bürokrasinin -hangi lobinin teşvik veya tehdidiyle olduysa- hazırladığı yasa eğer 10 yıl önce geçerli olsaydı belki de şu an 1980 benzeri bir cuntayla idare ediliyor olacaktık. Ne Balyoz belgeleri ne de Ergenekon davaları açılabilirdi. Bir sürü darbe planından (Çarşaf, Sakal, Suga, Oraj…) biri başarıya ulaşmış olurdu. Şimdi kalkıp bu tür şer odaklarının deşifresinden rahatsızlık duymak etik bir kaygı mıdır? Kendilerine binlerce silahlı askerin emanet edildiği generaller duvarların ardında komplolar tasarlasın; memleketi, siyasi iktidarı ve halkı tehdit etsin, siz buna özel hayat ihlal ediliyor, niye yayınlanıyor deyin” ifadelerini kullandı. (AKİT)