Paralel devlet yapılanmasının sözcüsü olduğu iddia edilen Zaman Gazetesi, yayınladığı haberlerinde kendisiyle çelişmeye devam ediyor.
Paralel devlet yapılanmasının sözcüsü olduğu iddia edilen Zaman Gazetesi, yayınladığı haberlerinde kendisiyle çelişmeye devam ediyor. 2013 Temmuz’unda; “Son yargı paketleri, Gezi Parkı eylemindeki şiddeti cezasız bıraktı” diyen Zaman Gazetesi; AK Parti Hükümeti’nin şiddete karışanların cezalandırılmasına yönelik çalışmasını “Sıkıyönetim gibi yargı paketi” diye eleştirdi. Gazetemiz, 14 Temmuz 2013 tarihli manşetinde, Dolmabahçe’de bulunan Başbakanlık Çalışma Ofisi’ni basmak isteyen, Valide Sultan Camii’ni 3 gün boyunca işgal eden, başörtülü bir anneyi çocuğuyla darp eden, 589 aracı yakan, 409 binayı tahrip eden Divan Oteli’ni karargah olarak kullanmak isteyen provokatörlerin 49 gündür yakalanmamasını eleştirmiş ve “Provokatörleri kim koruyor. Polis mi, yargı mı?” diye sormuştu.
2013 ZAMAN: EYLEMCİLER CEZASIZ KALDI
Zaman Gazetesi; 25 Temmuz 2013 tarihli haberinde, Gezi eylemcileri’nin yargı paketlerindeki yetersizliklerden dolayı serbest bırakıldığını iddia ederek , “Son yargı paketleri, Gezi Parkı eylemindeki şiddeti cezasız bıraktı” başlıklı haber yayınlamıştı.
Haberde; “Taksim Gezi Parkı’na yapılması planlanan Topçu Kışlası’nı bahane edip günlerce meydanı savaş alanına çeviren ve milyonlarca liralık maddi zarara yol açanların cezasız kaldığı tartışmaları sürüyor. Emniyet ve yargı makamları, üstlerine düşen görevleri yapmamakla suçlanıyor. Zanlıların serbest bırakılması eleştiriliyor. Hukuk çevreleri ise demokratikleşme adına çıkartılan yargı paketlerinin bu tip olaylarla ve terörle etkin mücadeleyi engellediğini belirtiyor” ifadelerine yer verildi.
2014 ZAMAN: SIKIYÖNETİM GİBİ YARGI PAKETİ
Aynı Zaman Gazetesi, Kobani olaylarının ardından şiddete karşı önlem alınmasını ise eleştiriyor. Zaman Gazetesi’nin 15 Ekim 2014 tarihli “Sıkıyönetim gibi yargı paketi” başlıklı manşet haberinde ise; “AKP, özgürlükleri sınırlayan 35 maddelik yeni bir yargı paketini dün gece Meclis’e sundu. Teklif, hem TCK da, hem de CMK da çok köklü değişiklikler öngörüyor. Temel hak ve özgürlüklerin kısıtlanması yönünde yeni bir adım olarak yorumlanan teklife göre, artık bir arama kararı verilmesi için ‘somut delil’ yerine ‘makul şüphe’ yeterli olacak” ifadelerine yer verdi. (YENİ AKİT)