Anasayfa / GENEL / Yüzyılın dinleme skandalına Türkiye’den büyük tepki
dinleme-tepki

Yüzyılın dinleme skandalına Türkiye’den büyük tepki

Türkiye’den pek çok kesim ‘paralel dinlemeye’ sert tepki göstererek “Hukuk dışı bir terör eylemi ve kişisel haklara müdahale” dediler.

STAR’ın dün manşetten duyurduğu paralel dinleme skandalı Türkiye’de gündemi sarstı. Selam örgütü soruşturması kapsamında 7 bin kişinin telefonlarının dinlenildiğinin ortaya çıkması üzerine içlerinde gazeteciler, sanatçılar, iş adamları, aydınlar ve politikacıların da bulunduğu pek çok isim skandal olaya tepki gösterdi.

Hakan Çelik: Bizim gördüğümüz ve karşımıza çıkan fenomen çok başka. Devlet içinde devlete ortak olmaya aday, devletin çok kritik yerlerine sızmış, oralarda rant elde etmek isteyen bir takım örgütlerin ve kişilerin en akıl almaz yöntemlerle insanların özel hayatlarını ayaklar altına alarak siyaset mühendisliği yapmaya çalıştıkları izlenimi uyanıyor.

Bu çerçevede ilgili ilgisiz herkes dinlenmiş görünüyor. Bugün yayınlanan sayı bunun bir bölümü. Ve muhtemelen daha başka isimler de yakında çıkacak.

Hüseyin Yayman: Umarım Hizmet Hareketi bir an için düşünüp “biz ne yapıyoruz” şeklinde bir durum değerlendirmesi yapar. Çok acı, çok dramatik bir durumla karşı karşıyayız. Geçmişte derin devletin yaptığı uygulamaları, bugün hizmet hareketine mensup kişiler tarafından yapılması doğrusu bence büyük resmi görmek bakımından çok çok önemli bir durumu ifade ediyor.

-Ahmet Faruk Ünsal Mazlum-Der Genel Başkanı: “İnsanların özel telefonları dinlenmişse bu Anayasa’ya göre suç. Bunu yapanlar Müslüman ise İslam’a ve Kur-an’ın temel düşüncelerine aykırı bir davranış. Bir insanlık suçu. Bunu yapanlar Müslüman ise İslam’a ve Kur’an’ın temel düşüncelerine aykırı bir davranış.”

-YAŞAR TAŞKIN KOÇ Gazeteci: “Türkiye’de gazetecilik yapınca özellikle de gençken diyorsunuz ‘devlet dinlemiştir’, biraz daha orta yaşlarda ‘derin devlet’ diye bir şeyle karşılaşıyorsunuz. Bugün de ‘paralel devlet’ diye bir şey çıkmış dinlemiş.”

-MUSTAFA İSLAMOĞLU Yazar: “Hem dinleme emrini hem de dinlemeyi yapan polisleri mahkemeye vereceğim. Bu bir suç çünkü. Aynı zamanda bu bir günah, haram. Dinlemeleri yapanlara, peygamberi konsere getirmeyi öğretinceye kadar biraz Kur’an okumaya öğretselerdi.”

-İSMAİL KÜÇÜKKAYA Gazeteci: “Telefonlarımın dinlendiğine şaşırmadım. Ama üzüldüm. Olup biteni kişisel değil devlet meselesi gibi görüyorum. Dinlemenin yasal olup olmadığından emin değilim ama hukuki olmadığından adım kadar eminim.”

-SEBAHAT TUNCEL HDP Genel Başkanı: “Bu ciddi bir sorun. Artık buna bir nokta koymak gerekiyor. Bu çok hukuksuz, kabul edilebilir bir durum değil. 7 bin kişinin dinlendiği yer alıyor bu listede. Bu bir liste, acaba kaç liste var?”
-AKİF HAMZAÇEBİ CHP Grup Başkanvekili: “Eğer böyle bir dinleme yapılmışsa derhal bu soruşturulmalı, bunun üzerine gidilmelidir.”

-SADIK YALSIZUÇANLAR Yazar: “Dinlendiğimi yeni öğrendim. İnsanlarda bir paranoya oluşmuştu. TRT’de çalıştığım son 3 – 4 yılda dinlendiğimi, güvendiğim dostlar söylüyordu. Hem de ‘sen de bende dinleniyoruz’ diye geyik yapılıyordu. Vatandaşlık hukuku ve güvenliği açısındançirkin ve yanlış bir noktaya doğru gidiyordu.”

-PROF. MAZHAR BAĞLI AK Parti MKYK üyesi: “Paralel yapı aktörlerinin hem sosyal medya ve köşelerinde ‘bizim bu konularla ilgimiz yok’ diyerek bu kadar pişkin davranacaklarını hayal bile edemiyorduk. 7 bin kişiden bahsediliyor, bu sayı 300 400 bine varabilir. Kendi ideolojilerinin sorunlarını çözecek bir formül olduğuna inanıyorlar. Diğerlerini hem mahkum etmek hem de meşrunun dışına almak istiyorlar.”

SADIK YAKUT: ‘HUKUK HAREKETEGEÇMELİ’

TBMM Başkanvekili: “Hukuk dışında yapılan herşey yanlıştır. Delil olarak hiçbir yerde değerlendirilemez. Dinlenen her kimse hukuk dışı yapılmışsa dinleyen kişiler hakkında hem cezai hem de tazminat anlamında dava açarlar ve kazanırlar da.

Hüseyin Çelik: ‘Yapılan ahlaksızlık’

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı: “İnsanların eşiyle, çocuklarıyla, yakınlarıyla konuşmasını bile illegal şekilde dinlerseniz bunu hiç kimseye izah edemezsiniz ve bu çok büyük bir ahlaksızlıktır, hukukta, örfte yeri yoktur. 7 bin kişilik bir orduyu dinlemek hangi maslahat gereğidir.

MEHMET METİNER: ‘BUNUN İÇİN KARŞI ÇIKIYORLAR’

AK Parti Adıyaman Milletvekili: “Zaten İnternet Yasası’nda yapmış olduğumuz düzenlemelere, dinlemeler ve teknik takiple ilgili yasal düzenlemelere bu kadar çok karşı çıkmalarının sebebi de bu. Herhalde biriktirdikleri gayri ahlaki delilleri kullanamayacakları telaşına kapıldılar.

Av. Gülden Sönmez: ‘YAPANLARCEZALANDIRILMALI’

İHH Hukuk Kurulu Başkanı: “Her kim böyle bir hukuksuzluğa yeltenmişse mutlaka cezalandırılmalı. Net bir şekilde deşifre oldu ki mevzuata uyun gösterilen işlemlerle hukuk, yargı, bürokrasi ve bütün işleyiş bir cendereye sokulmuş durumda.”

Yusuf Ziya Cömert: ‘DEVAMI GELECEĞİ ANLAŞILIYOR’

Star Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni: “Bu büyük skandal, yani bir dosya bulmuşlar o dosyaya dinlemek istediklerinin adını koymuşlar. Binlerce kişiyi dinlemişler. Bu dosya kapsamında yaklaşık 7 bin kişiyi dinlemişler. Bu 7 bin kişinin yaklaşık 3 binini açıkladık. Muhtemelen devamı da gelecek. Bu yargı ve emniyetteki paralel örgütlenmenin çalışma tarzını ortaya çıkartıyor. Birtakım sonuçlara ulaşmak için bir kısmı şantaj amaçlı yani bir takım görüşme kayıtlarını ortaya çıkarıp daha sonra siyasi veya başka maksat için kullanma amacı taşıyor. Bunun dışında başka paketler var. 3-4 tane pakette bu dinleme sayısının 20 bine ulaşacağı tahmin ediliyor.”

Prof. Dr. Mithat Sancar: ‘KİŞİSEL KAYGI ÖTESİ BİR TEHDİT’

A.Ü Öğretim Üyesi: “Bu sadece bir dinleme olayı değildir. Dinleme üzerinden kapsamlı bir planın adım adım yürütülmesidir. Bu kişisel bir mesele değil. Kişisel bir kaygım yok. Vahim bir tablo. Bu kişisel kaygıların çok ötesine taşan bir tablo.”

Fermani Altun: ‘BU YAPININ AYIKLANMASI ŞART’

Dünya Ehl-i Beyt Vakfı Başkanı: “Gafiller hedeflerine ulaşamadan suçüstü yakalanmışlardır. Türkiye’ye geçmiş olsun, bunun peşini bırakmayacağız bu dinlemeler darbeden daha tehlikeli. O bakımdan biz zaman zaman tehditler de alıyorduk, 28 Şubat’ta oyunlar, tuzaklar gördük. Hükumetin bu oyunun üzerine sonuna kadar gitmeli ve bunun ayıklanmasını istiyoruz.”

İŞ DÜNYASI DA TEPKİ GÖSTERDİ

‘Ahlaksızlık ve rezillik’

Emrullah Turanlı (Taş Yapı Yönetim Kurulu Başkanı): “Bir devletin vatandaşını dinlemesi kadar normal bir şey yok. Bu her devlette olması gereken bir durum. Ama devlet içinde devlet yapanlar bunu yapıyorsa bunu ben kabul etmem. Bu ahlaksızlık, şerefsizlik, alçaklıktır. Bu rezilliktir. Sen kim oluyorsun ki devletin görevini üstlenerek telefon dinlemesi yapıyorsun. Ne hakla yapıyorsun bunu. Beni devlet dinlesin, suç teşkil eden bir iş yapmıyoruz. Devlet herkesi dinlesin, hırsızı, yolsuzluk yapanı ortaya çıksın. Ama sen bunu yapamazsın.”

‘Hukuka aykırı bir durum’

Mehmet Büyükekşi (Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı): “Bu durumu normal karşılamak mümkün değil. Ne iş dünyası, ne politikacısı, ne gazetecisi, ne de normal vatandaşın dinlenmesi kesinlikle hukuka aykırı ve kanunsuz bir durum. Böylesine şeffaf bir yönetim anlayışı olan bir yönetimde bu tür durumların yaşanması iş dünyası olarak bizi üzüyor ve kınıyoruz. Her kim olursa olsun, çeşitli bahaneler uydurarak belli bir amaca hizmet uğruna kişilerin özel hayatlarına müdahale kabul edilemez.”

‘Kişisel haklara müdahale’

Erkan Güral (Türkiye Genç İşadamları Konfederasyonu Başkanı ): “Hukuka aykırı bir durum. Bu durum kişisel hak ve özgürlüklere direkt müdahale anlamına geliyor. Yasal ve legal olmayan her şeyin karşısında durmamız gerekiyor. Adı paralel devlet veya her ne olursa olsun tepkimizi gösteriyoruz. Yapılan işlemi iş dünyası olarak kınıyoruz. Yaşanan son gelişmeler Türkiye’ye zarar veriyor, tansiyon daha fazla yükselmeden sukunet sağlanmalı.”

‘Bu bir terör eylemidir’
Hasan Sert (Tüm Sanayici ve İşadamları Derneği):
“Çok çirkin ve kabul edilemez bir olay. Devletimiz yıkmak adına programlanmış bir grubun stratejik hareketleri bunlar. Bu tür dinlemeleri ancak devlet gerek gördüğünde gerçekleştirir. Devletin bilgisi olmadan yapılan bu tür bir eylemi ancak terörist gruplar yapar. Biz bunun bir terör eylemi olduğunu düşünüyoruz. Ayrıca bu işlem vatandaşın da psikolojisini bozuyor. Her an acaba dinleniyor muyum? sorusunu kendisine soruyor. Bunlar ülkemizin temeline zarar veriyor. Türkiye’nin huzur ve refahı çok önemli. Enerjimizi yeniden toplamalıyız. Bu tür eylemlere göz yummadan ve güçlü bir şekilde birlik olmalıyız.”

Malum kesimin işadamlarına sızdırılmışsa!

Ahmet Nazif Zorlu (Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı): “Yaşanan bu gelişmeleri şaşkınlıkla izliyoruz. Bir insanın özel hayatına bu kadar girilmez. Biz Türkiye’nin büyümesi ve gelişmesi adına canla başla çalışan işadamlarıyız. Bu telefon görüşmelerinde bizim her türlü ticari sırlarımız yer alıyor. Bunların benim rakiplerime veya malum kesimin işadamlarına sızdırılmadığını nereden bileceğim ? Artık telefonla konuşmaktan çekinir olduk. Bu resmen bir suç halidir ve gerekenin yapılmasını istiyoruz.”
Metin Şentürk: “Belki şarkı dinlemek istemişlerdir”

Şarkıcı Metin Şentürk de telefonu dinlenen kişiler listesinde, kendi adının da yer aldığını ifade ederek, “Belki şarkı dinlemek istemişlerdir” dedi.

Sanatçı kimliğinden dolayı birçok kişiyle konuştuğunu, dinlendiğini de tahmin ettiğini anlatan Şentürk, “Dinlemeleri çok önemli bulmuyorum. Çünkü kendimden eminim. Ama bir kişinin telefonunun dinlenmesi çirkin bir şey. Ama yapacak bir şey yok. Bu ülkede maalesef bazı şeyleri mecburen kanıksıyoruz. Haklarımızı kullanamıyoruz” değerlendirmesinde bulundu.

Fuat Kozluklu:
Dinlemeyle ruhsal cinayet işliyorlar. Türkiye acınası, kaygı verici, tehlikeli ve ucube gibi yapılarla karşı karşıya. Demokrat ve yurtsever olduğunu söyleyen herkes, asıl şimdi ‘tehlikenin farkında mısınız’ diye haykırmalı.

N. Bengisu Karaca:
Birkaç yıl öncesine kadar Ergenekon’e tanık olduk. Görünen o ki sistemin merkezi değişmemiş. Merkezin sahip olduğu güç, paylaştırılmadığı sürece güç kimin eline geçerse diğerini ‘tehdit’ haline getirmeye çalışacak.

Temel Kotil:
Ben THY’de 10 yıldan beri genel müdürlük yapıyorum. Her şeyimiz şeffaf üzüldüm bakalım neyin nesidir anlarız. Şimdiye kadar savcıdan bir şey gelmedi. İsmimin geçtiği listeyi gazetelerde gördüm.

Hürriyet gazetesi köşe yazarı Ertuğrul Özkök: “25 yıldan bu yana devletin tüm kurumları dinledi beni. Şaşırtıcı bir tarafı yok bunun. Ben artık hiçbir şeye şaşırmıyorum. Beni dinleyenlere şunu söylüyorum ‘Dinleyeni de, dinleteni de dinliyorlar. Bir gün herkes kendini o listelerde görecek.’ MİT’e mahkeme kararı bile olmadan dinleme yetkisi veren insanların, başkaları niye dinlemiyor diye sormanın bir manası yok. Merak ettiğim konu şu: Beni hangi gerekçeyle dinlemişler? Daha önce Hahambaşı’nın (Tuncay Güney) hazırladığı Ergenekon çetesinde ben Ergenekon’un Fetthullah Gülen’in sağ kolu Hüseyin Gülerce ile aynı çetedeydim, şimdi de Mustafa Karaalioğlu ile aynı çetedeyim. Onu da dinlemişler, beni de dinlemişler. Her dönem bir örgüte mensup oluyorum. 28 Şubat’ta da dinlediler beni.Bugün devletin çivisi çıkmış. Herkes herkesi dinliyor. 25 yıldan bu yana dinliyorlar. Şerbetliyim artık.”

Radikal Dış Haberler Müdürü Fehim Taştekin: Önce bu belge üretilmiş bir belge mi değil mi, bundan emin olmalıyız. ‘Paralel devlet’le ilgili bir algı yaratma operasyonu mu değil mi, bu sorunun da yanıt bulması gerekir. Belgenin yansıtılmış biçimi hükümeti haklı çıkarmaya yönelik. Bu belge gerçekse başlı başına bir skandaldır. Hükümet bu skandalı ‘paralel yapı’ diyerek sorumluluktan kurtulamaz. Hükümete yakın isimlerin de listede olması bu gerçeği değiştirmiyor. Her halükârda muhatabımız devlettir. Uydurulmuş bir örgüt adına dinleme yapılması suçtur. Bunun hesabını soracağımız merci de devletin ilgili kurumları ve hükümettir. Dinlenilmek son derece rahatsız edici. Asla bir araya gelemeyecek binlerce insan, bilmediğimiz nedenlerle bir araya getirilmiş. Neden ve nasıl dinlenildiğimizi öğrenmek hakkımız.

MHP Hatay Milletvekili Şefik Çirkin: Önce bunun doğru olup olmadığı noktasında beklemek lazım. Cemaat bu kadar adam dinlerken, hükümet tatilde miydi? Bunu ifşa etmek şimdi mi akıllarına geldi? Bunun yanı sıra Türkiye’de binlerce insanın dinlendiği, bir ortamda demokrasinin ne kadar geçerli olduğu da tartışılır.

Ahmet İnsel: Devlet bana dinlendiğimi söyleyemiyor

Dinlenenler listesinde ismi bulunduğu öne sürülen Radikal Yazarı Ahmet İnsel telefonlarının dinlenmesi ve kendisinin neden dinlendiğini araştırırken TİB, Bilgi Edinme ve Değerlendirme Kurumu ile mahkeme duvarına çarpmış.
İnsel yaşadıklarını şöyle anlattı: “Dün sabah STAR ve Yeni Şafak gazetelerinde aralarında benim ismimin de yer aldığı uzun bir telefonları dinlenenler listesi yayımlandı. Gerçi birinci sayfada ismim vardı ama yayımlanan listede yoktu. Daha sonra beni arayan bazı gazeteciler bir değil birçok ayrı dinleme listesi olduğunu, benim adımın Gezi olaylarıyla ilgili başka bir listede geçtiğini iddia ettiler. İşin ilginç yanı, bundan iki yıl önce ev ve cep telefonlarımın dinlendiği konusunda güçlü karinelere sahip oldum. Bu konuda bir yurttaş girişimi örneği oluşturmak için avukatım Haluk İnanıcı aracılığıyla 11 Mayıs 2012’de TİB’e başvuru yaptım. Başvuruda adıma kayıtlı telefonların dinlenip dinlenmediği, dinleniyor ise dinleme kararını hangi kurumun verdiği ve dinleme kayıtlarına ilişkin bilgi talep etmiştik. Bilgi Edinme Kanunu 19 ve 20. maddelerine göre yapılan talebimi, TİB, 5 Haziran 2012’de reddetti. Bunun üzerine aynı gün avukatlarım Bilgi Edinme Değerlendirme Kurul Başkanlığı’na itiraz eti. BEDK Başkanlığı da itirazı reddetti. Avukatlarım Ankara 8. İdare Mahkemesi’ne BEDK kararının iptali talepli dava açtı. Bu mahkeme de 24.10.2013 tarihli gerekçeli kararında BEDK kararının hukuka uygun olduğu gerekçesiyle iptal talebimizi reddetti. Karar 13 Ocak 2014’te avukatlarıma tebliğ edilmiş. 7 Şubat 2014’te idare mahkemesinin ret kararını temyiz ettik. Bakalım şimdi Danıştay ne karar verecek. Bir yanda hükümete yakın basında upuzun telefon dinleme listeleri yayımlanıyor. Diğer yanda mahkemeler dinlemenin sona erip ermediğini dikkate almadan, bu konuda herhangi bir araştırma yapmadan genel bir yorumla temel bir hakkın korunmasına yönelik talebi reddediyor. TİB yetki gaspında bulunuyor, mahkemeler bunu onaylıyor. Bilgi verme hakkının istisnaları kanunda sayılmışken, bu istisnaların varlığının oluşup oluşmadığını bile mahkeme incelemeden genel bir karar veriyor. Ama birkaç ay sonra olur da Danıştay itirazımızı onaylarsa, TİB’den “Bu kişi adına kayıtlı telefonlarda dinleme yapılmamıştır” bilgisi gelirse de hiç şaşırmayacağım. Şimdi yayımlanan listede adımın yer almasına şaşırmadığımı söylemek isterim.”

BDP Batman Milletvekili Bengi Yıldız: Devlet içinde ayrı bir yapılanma var mı tartışmalarını bitiren bir delildir. Devletin içindeki yetkili konumdaki hakim, savcıların devlet olanaklarını ortaya koyan somut bir olay.

AK Parti Düzce Milletvekili İbrahim Korkmaz: Dinlenenler vatansever, Siyonizme, İsrail’in zulmüne karşı olan insanlar. Bu da kaydı alan ekibin, İsrail ile ilişkisinin ne kadar bariz olduğunun açık ifadesidir.

CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün: Cemaatin kendisi karanlık, hesap vermeyen, Pensilvanya kumandalı bir mekanizma, ondan çıksa çıksa kumpas çıkar.

Okan Müderrisoğlu (Sabah gazetesi yazarı): Türkiye’yi ‘dinleme paranoyasına’ sokan paralel yapının robot resmi çizilmiştir. Hukuk kılıfına gizlenen, koruma altındak olduğunu zanneden ve kendisine vehmettiği yapay güçle, şantaj dosyaları oluşturan bu olayın failleri bulunup, hukuk önünde hesabı sorulmalıdır.

Hüsnü Mahalli (Gazeteci): MİT Müsteşarı, bakanlar, danışmanlar, gazeteciler hep aynı örgütün üyesiymişiz. Ben Arap koluyum herhalde. Aptalca bir şey…

MEDYAGUNDEM

mossad

Dünyayı sarsan dinleme skandalından da MOSSAD çıktı!

ABD ile Fransa arasındaki dinleme skandalına İsrail haber alma birimi MOSSAD’ın da karıştığı iddia edildi. …

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir