MEDYAGUNDEM.COM- Sabah gazetesi yazarı Sevilay Yükselir bugün de köşesinde cemaat tabanındaki özellikle cemaat medyasının son dönemdeki yayınlarından rahatsızlığını gözler önüne seren anekdotlar paylaştı.
Cemaat gönüllüsü insanların kafalarının karıştığının altını çizen Yükselir şöyle yazdı:
“Dün tepelerde neler olup bittiğinden haberi olmayan birkaç cemaat mensubu dostla beraberdim. Sağ olsunlar. Son günlerde tarafıma yapılan saldırılara üzüntülerini iletmek, ‘biz de varız!’ deyip beni teskin etmek için gelmişler. Uzun uzun sohbet ettik. Gerçekten olup biteni anlamakta zorlanıyorlar. Hele hele son MGK ile ilgili haberler acayip irrite etmiş onları da. Bir tanesi aynen şöyle dedi: ‘Evet dershaneleri kapatma kararı yüzünden biz de hükümete kırıldık ama gerçekle, doğruyla uzaktan yakından alakası olmayan o belgelerin bu biçimde sunulmasına da bir anlam veremedik. Çünkü Allah var. Hiçbir dönem rahat olamadığımız kadar rahattık bu iktidar döneminde.’ Hülasa… Daha düne kadar dershaneler yüzünden feveran eden cemaat gönüllüsü insanların bile kafası karıştığına göre Baransu’nun bavulundan çıkanlar yüzünden… Varın gerisini siz düşünün artık!”
Yükselir’in yazısından bazı bölümler şöyle:
CEMAATİN TABANI UZAYDA MI YAŞIYOR?
Bildiğiniz gibi dershanelerin dönüştürülmesi tartışması Gülen Cemaati ile hükümet arasında uzun zamandır olduğu bilinen gerginliğin su yüzüne çıkmasına neden oldu. Konu öyle noktalara taşındı ki, biz artık “dershaneler yararlı mı değil mi?” tartışmasını falan bir kenara bırakıp bambaşka şeyleri konuşmaya başladık. Kıyıda köşede ne varsa tek tek saçıldı ortaya. Bunlardan biri de Taraf gazetesinin ifşaatı oldu. Bazıları çok kızdı bu ifşaata. Onlara göre yapılan bu haberlerdeki asıl kasıt cemaat tabanına; “Bakın görün işte… Bu çok sevdiğimiz hükümet, çok değer verdiğimiz Başbakan Erdoğan ve kurmayları bizi çok önceden silmiş zaten!” deyip hükümetten soğumalarını sağlamakmış. Böyle düşünenlere hiç itirazım yok! Zira yüzde yüz haklılar bu yorumu yapmakta. Ancak bir noktada itirazım var. Evet 2004’teki o MGK kararıyla ilgili haberleri yapanların niyeti bu olabilir ama asıl mesele bu niyetin ne kadar karşılık bulduğudur. Pardon ama cemaatin tabanı dediğimiz kitle uzayda falan mı yaşıyor? Onlar bilmiyorlar mı neyin doğru ya da yanlış olduğunu? Evet doğru. O gün Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in başkanlığında toplanan o kurulda alınan kararlara imza atmış bugünün iktidar olanları. Ama atmış da n’olmuş kardeşim? Kim uygulamaya koymuş kararları?
CEMAAT MEDYASI KENDİ KENDİLERİNİ YALANLIYOR
Kusura bakmasın cemaat medyası ama bu belgeleri yayımlayarak ve bu haberleri yaparak, köpürterek kendi kendilerini yalanlıyorlar bir anlamda. Yahu demiyorlar mı her daim; “Biz olmasaydık! Bizim bürokrasideki gönüldaşlarımız olmasaydı bu hükümet askeri vesayeti, derin devleti bitirme konusunda bir arpa boyu yol alamazdı!” Demiyorlar mı “Eyyy Başbakan her adımında bütün gücümüzle yanındaydık!” Cevap verebilirler mi bana acaba buradaki güçten kastettikleri ne? Sadece sandıkta verdikleri oydan bahsetmiyorlardır herhalde. Çok iyi biliyoruz ki “güç”ten kasıtları bu hükümet dönemi boyunca bürokraside kurdukları bilinen hâkimiyet. Sokağa çıkıp sorsanız. Bir lokma çocuk bile der ki: “Teyze-amca vallahi ‘The Cemaat’ her yerde! Her alanda ve çok kilit- kritik pozisyonlarda.”
EMNİYET ELLERİNDE
Tabii ki değil! Gerçekten de öyle çünkü! Bir kere Emniyet teşkilatının neredeyse tümüne yakını onların elinde. Yargının büyük bölümü onların elinde. Sağlıkta, eğitimde, iş dünyasında, medyada en etkin makamlarda biliyoruz ki hep onlar var.
O halde 2004 MGK’sında alınan o kararlardan dolayı nasıl engellemiş, yolları tıkanmış oluyor bu cemaatin?
CEMAAT TABANI TEPKİLİ
Dün tepelerde neler olup bittiğinden haberi olmayan birkaç cemaat mensubu dostla beraberdim. Sağ olsunlar. Son günlerde tarafıma yapılan saldırılara üzüntülerini iletmek, “biz de varız!” deyip beni teskin etmek için gelmişler. Uzun uzun sohbet ettik. Gerçekten olup biteni anlamakta zorlanıyorlar. Hele hele son MGK ile ilgili haberler acayip irrite etmiş onları da. Bir tanesi aynen şöyle dedi: “Evet dershaneleri kapatma kararı yüzünden biz de hükümete kırıldık ama gerçekle, doğruyla uzaktan yakından alakası olmayan o belgelerin bu biçimde sunulmasına da bir anlam veremedik. Çünkü Allah var. Hiçbir dönem rahat olamadığımız kadar rahattık bu iktidar döneminde.”
Hülasa… Daha düne kadar dershaneler yüzünden feveran eden cemaat gönüllüsü insanların bile kafası karıştığına göre Baransu’nun bavulundan çıkanlar yüzünden… Varın gerisini siz düşünün artık!