MEDYAGUNDEM.COM- Köşesinde sıklıkla muhataplarına “delikanlıca” çıkıp laf söylemek yerine sinsice “laf sokuşturmayı” tercih eden, imalar ve göndermelerle konuşmayı muhteris biçimde adet edinen Vatan gazetesi yazarı Ruşen Çakır’a Radikal yazarı Oral Çalışlar lafını hiç esirgemedi, “delikanlı gibi” çıkıp “Sen yoksa Kemalist misin?” dedi.
Polemik Oral Çalışlar’ın Gezi’deki “Kemalist omurga”yı tartışmaya açmasıyla başladı. Gezi’yi “saf direniş” göstermek için büyük bir çaba gösteren Ruşen Çakır, Gezi’yi eleştirdi diye Oral Çalışlar’a sarmıştı!
Ruşen Çakır’ın klişeleşmiş bir tavrı var; işine gelmediği durumlarda “saçmalık, zırvalık” diyerek görüşleri itibarsızlaştırır. Aynı tavrı Çalışlar’a da yaptı. Aklınca “zırvalamışsın Oral” demeye getirdi.
Ancak Çalışlar bugün Radikal’de “Kemalistleri küçümsemeyelim efendiler!” diyerek “Ruşen Efendi”ye büyük ayar verdi.
Çalışlar, “Gezi’nin yeni bir ‘cumhuriyet mitingi’ olduğunu söyleyemesek de ulusalcı omurganın varlığı görmezden gelinemez.” dedi.
Çalışlar’ın şu satırlarında yer alan ifadeler Çakır’a “Sen kemalist ideolojiyle akrabasın” ithamı içeriyordu:
“Türkiye’nin temel kuruluş harcını, bürokratik omurgasını Kemalist ideoloji oluşturuyor. Askeri ve sivil eğitimde bu yönde bir biçimlendirme ve eğitim faaliyeti kesintisiz sürdürülüyor. Medyada, toplumda, devletin bürokratik kurumları içinde, bu ideolojinin ve yüzyıllık eğitim birikiminin sonucu olarak köklü bir ‘Kemalist omurga’ oluşmadığı iddia edilebilir mi? Bu ideolojinin, sosyalistler, dindarlar, çevreciler, sivil direnişçiler üzerinde de ciddi izler bıraktığını görmüyorsak, bunu ancak ‘o ideolojiyle akrabalık bağımız’la açıklayabiliriz.”
Çalışlar’ın şu ifadeleri de Ruşen Çakırgil’in Kemalistlerle Kürtleri aynı cepheye sokma operasyonuna bir tokat gibiydi:
“Kürtlerle Kemalistlerin 90 yıllık bilançosuna baktığımda ‘Kürt sorununun çözümü’ konusunda herhangi bir ittifak yapabileceklerini inandırıcı bulmuyorum. Kemalistlerin siyasi kodlarının, Kürtlerin hakkını hukukunu tanımaya uygun olmadığını biliyorum. Söylediğimin özeti şu: Bazı ‘Türk solcuları’nın ya da ‘melez Kemalist’lerin; Kürtleri, Kemalistlerle aynı cepheye sokma çabaları beyhude. Oradan çıkış da çözüm de yok. Bambaşka bir yol izlediğini iddia eden AK Parti dahil, hepimizin içinde, az ya da çok Kemalizmin ciddi izleri var. Kemalistleri küçümsemeyelim.”