MEDYAGÜNDEM- “Medyada yılın skandalı”na dönüşen Hürriyet’teki kavga, gazetecilik ilke ve ahlakı açısından da gelinen noktaya dair durumun vahametini gösteren çarpıcı bir vakaya dönüştü.
Önce Hürriyet’in Kelebek ekinde magazin yazıları yazan Cengiz Semercioğlu, Türkiye’den 12 kişilik bir ekiple Samsung tarafından Londra Olimpiyatları’na götürülüp, meşale taşıdı, tüm izlenimlerini de gazetesinde yazdı. Sonra her ne hikmetse hemen “Samsung” marka bir cep telefonun reklamını yapan yazı kaleme aldı. Her ne olduysa ondan sonra yaşandı.
“Üç gün kullanır, vazgeçerim dedim. Fena halde yanılmışım” diyerek Samsung’un iPhone’a rakip olan “Galaxy S3” modelinin reklamını yapan Semercioğlu’nu önceki gün gazetesinin Okur Temsilcisi Faruk Bildirici “gazeteciliğini çıkar amaçlı kullandığı için” uyardı.
Bugün de Semercioğlu “Özür dile Bildirici!” yazısıyla karşılık verdi.
Ama ortaya o kadar çok soru, çelişki, ilkesizlik ve gazetecilik ahlakını yerle bir eden ayrıntı çıktı ki, hepsini de şöyle sıralamak şart oldu:
FATURA NİYE KENDİ ADINA DEĞİL?
1- Semercioğlu bugünkü yazısında reklamını yaptığı cep telefonunu satın aldığını iddia edip, “Faturanın daha önce aldığım pek çok telefon ve elektronik eşya gibi Güzel Şeyler yani Medyatava adına kesildiğini belirtmeliyim” diye yazdı. “Güzel Şeyler” firmasıyla Semercioğlu’nun ilgisi ne? İTO kayıtlarına girdik, o şirketin ortağı olarak iki isim görünüyor. Biri Faik Erdemli, diğeri de Oğuz Bayram isimli kişiler. Yani Semercioğlu adı yok. Bu durum bile başlı başına bir skandal. Semrcioğlu Hürriyet üzerinden Medyatava’yla nasıl bir “ilişki” kurdu? Bu durumu gerek Hürriyet’in genel yayın yönetmeni gerekse de gazetenin patronu Vuslat Doğan Sabancı onaylıyor mu?
Reklamını Hürriyet’te yaptığı telefon için Medyatava’ya fatura kestiren Semercioğlu, neden kendi adına değil de Medyatava’nın bağlı olduğu şirket adına fatura kestirdi? Hürriyet yönetiminin önce buna bir itirazı olmayacak mı?
HÜRRİYET YÖNETİMİ NEDEN ONAYLIYOR?
2- Cengiz Semercioğlu’nun bugünkü yazısı belli ki Hürriyet yönetiminden “onaylı” yazıldı. Çünkü iddialara o dönem değil günler sonra yanıt verdi. Belli ki bir “hazırlık” aşaması yapıldı. Peki Hürriyet yönetimi Okur temsilcilerinin yalancı gösterilmesi pahasına Semercioğlu’na neden böyle bir destek verdi?
O MAĞAZA YETKİLİSİ ARKADAŞLARI MI?
3- Bir gazeteci sözkonusu faturanın kesildiği İstinye Park’taki mazağaya gidip yetkililerle görüştü. Ve Twitter’da da detayları paylaştı. O gazeteciye mağaza yetkilisinin, “Cengiz de Faik de arkadaşımızdır, biz sattık nolmuş ki, kamera kaydını da, kredi kart ekstresini de, stok giriş çıkış kaydını vermeyiz, ancak mahkeme isterse veririz” dediği doğru mu?
FATURA ORGANİZASYONU MU VAR?
4- Semercioğlu köşeye sıkışınca bir “fatura organizasyonu” mu yapıldı? Bu organizayon da Medyatava’nın patronu görünen Faik Erdemli üzerinden mi gerçekleştirildi?
EKSTREYİ KOY ÖZÜR DİLEYELİM
5- Semercioğlu fatura ortaya koyuyor, faturaya bakılırsa telefon kredi kartıyla alınmış görünüyor. Peki Semercioğlu kredi kartı ekstresini de ortaya koyabiliyor mu? Bunu yaptığı takdirde hakkındaki tüm iddialar asılsız çıkacak ve MEDYAGÜNDEM başta olmak üzere konuyu gündeme getiren internet siteleri de eminiz ki kendisinden özür dileyecektir.
HAYATIN AKIŞINA TERS BİR DURUM YOK MU?
6- Peki Semercioğlu’nun bugün açıkladığı faturanın tarihi ne? 21 Haziran. Twitter’daki izlerini sürdüğümüzde görüyoruz ki, Semercioğlu 21 Haziran’da Türkiye’de görünüyor. 20’sinde attığı twit ise Londra’dan. Peki Semercioğlu Samsung’un davetiyle Londara’ya gidip hemen gelir gelmez soluğu İstinye Park’taki cep telefoncu da mı aldı? Ve hemen bir Samsung Galaxy S3 mü edindi? Hayatın akışına ters bir durum yok mu ortada? Madem öyleydi, neden iddia ortaya atıldığı ilk günlerde bunu açıklamadı? Ayrıca Bildirici yazısında Semercioğlu’nun kendisine o telefonun test amaçlı gönderildiğini açıkladığını yazdı. Ama Semercioğlu bugün onu inkar etti. Bildirici gibi tecrübeli bir gazeteci Semercioğlu’nun iddia ettiği gibi neden o yazıyı kendisine sormadan yazsın ki? Bir kere yaptığı iş eksik olur. Dolayısıyla da bu durum Bildirici’yi açığa düşürebilir. Semercioğlu’nun iddia ettiği gibi “Beni ‘hediye karşılığı yazı yazmakla’ suçlarken benim görüşüme yer verdin mi? Bunu dün kendisine de sordum… ‘Mail attım ama posta kutun doluydu geri döndü’ yanıtını verdi bana. Kelebek’teki en ufak detay için bile bize anında ulaşan Faruk Bildirici, benim hakkımda bu ağır ithamda bulunurken işe bakın bana ulaşamıyor” gibi bir durum ne kadar inandırıcı?
HÜRRİYET YÖNETİMİ MEDYATAVA’YA MI TESLİM OLDU?
7- Ortada gazetecilik ilkeleri ve ahlakı açısından son derece sorunlu bir durum var. Ancak daha büyük sorun, Hürriyet yönetiminin Medyatava isimli bir medya sitesi üzerinden bir araya gelmiş “ekip” tarafından sarılmış ve rezaletin örtbas edilmesi gibi bir operasyonun ortaya çıkmış olması…
Bu kadar manzara net olmasına rağmen Hürriyet yönetimi bu skandalın bir parçasına dönüştü ve Medyatava isimli medya sitesiyle olan “organik bağ” yılın medya skandalı olarak da tarihe geçti. Daha fenası Hürriyet şu an itibariyle bu skandalın altında kaldı!
medyagundem.com
Cengiz Semercioğlu, kendini aklamaya çalışırken başka bir suçu itiraf etmiş oluyor. Telefonun faturası hiç bir resmi bağı olmadığı şirket adına kesilmiş, kanunen bu suçtur. Bir şirket adına satınalmayı ancak şirket ortakları ya da imza yetkisi olan çalışanlar yapabilir. Oysa Semercioğlu ikisi de değil, üstelik Semercioğlu bunu ilk kez yapmadığını da yazısında açık açık belirtiyor, “Faturanın daha önce aldığım pek çok telefon ve elektronik eşya gibi Güzel Şeyler yani Medyatava adına kesildiğini belirtmeliyim”..
Şirket ortaklarının kişisel harcamalarını şirket adına yapmalarına bile ceza verilirken, Semercioğlu kendini ve şirketi açıkça ihbar etmiş olmuyor mu? Maliye Güzel Şeyler’i denetlese basmaz mı cezayı…
Bu işlediği suçun ne ceza gerktirdiğini de herhalde en iyi Hürriyet’in vergi uzmanı yazarı Şükrü Kızılot açıklar…