MEDYAGUNDEM.COM- Kabataş’ta ne mi oldu? Yıldıray Oğur’u bugün okumadan Cemaat-Doğan-Ergenekon-solcu medyanın ahlaksızca, vicdansızca yalanlarına inanabilirsiniz.
Oğur bugün paralel medyanın yalanlarını, paralel terör örgütü tarafından sızdırılan son Kabataş görüntüleri ardından yürüttüğü kara propagandayı yerle bir etti.
Her bir satırı bomba detaylarla dolu yazı şöyle:
PROPAGANDA İÇİN ANNENİN BEBEĞİNE YAPMAYACAĞI ŞEY Mİ BU?
“Kısa bir süre sonra yüksek bir sesle “Heyecan var İnönü Stadı’nda, araba yakıyoruz diye” bağırma sesi duydum, bu sesten hemen sonra benim etrafımdaki şahıslar dağıldılar ve İnönü Stadyumu istikametine yürümeye başladılar. Ben de ani bir şekilde yerden kalktım ve 3-4 metre ileride bebek arabasının yanına gittim, 6 aylık kızım ağlıyordu, sol ayak diz altında küçük bir sıyrık vardı, kanamıştı. Yine sol kolunda morluk vardı….”
Bakın işte çelişkiye. Kadın “Sol ayak diz altında” diyor. Adli Tıp raporuna göre ise sıyrık sağda, kruris iç alt kısımda. Sol kolunda morluk diyor. Ama Adli Tıp raporunda o da yok.
Demek ki annesi 6 aylık kızı Zeynep’i, dört gün sonra ifade vermeye ikna olduktan sonra Adli Tıp’a giderken biraz hırpalamış. Uyluk kemiğinin üstüne 3 adet 0.2 cmlik sıyrıklar falan. Biberonun kenarıyla yapmıştır, ya da emziğin ucuyla.
Propaganda için, Başbakan için bir annenin bebeğine yapmayacağı şey mi bu?
Ama Z.D’nin yalanında esas profesyonellik orada değil. “Kısa bir süre sonra yüksek bir sesle “Heyecan var İnönü Stadı’nda, araba yakıyoruz diye” bağırma sesi duydum”
İşte tam burada.
DOĞAN HABER AJANSI’NIN HABERİ ANNEYİ DOĞRULUYOR
Kaynağımız sağlam. Hapishanelerdeki devlet katliamını “Sahte Oruç, Kanlı İftar” başlığıyla vermiş ülkemizin en güvenilir medya grubunun haber ajansı Doğan Haber Ajansı.
“Dolmabahçe’de İnönü Stadı yanında bir polis aracı yanıyor. Yan yatmış haldeki aracı göstericilerin yaktığı öne sürüldü. Araç alev alev yanarken itfaiye müdahale etmek istedi. Ancak göstericiler itfaiyenin, yanan araca yaklaşmasına izin vermedi. Bu arada Taksim’den inen kalabalık bir grup, Beşiktaş’a doğru yürüyor.”
Tarih: 1 Haziran. Haberin siteye giriş saati: 20.36. Yani Kabataş’ta Z.D.nin yaşadığını iddia ettiği olaydan en fazla yarım saat sonrası. En fazla da birkaç yüz metre ilerisi.
İşte profesyonellik tam burada. Yalanın bu kadarı. İfadeni vermeden önce gir o günkü haberlere, o sırada İnönü Stadı’nın yanında Dolmabahçe’ye inen yokuşta, bir polis arabası yakılmış, onu öğren ifadene onu da ekle.
DHA’nın asla delilsiz, kayıtsız kimseyi töhmet altında bırakmayan profesyonel “Yan yatmış haldeki aracı göstericilerin yaktığı öne sürüldü” hassasiyetine dikkat lütfen. Geziciler, o öfkeli kalabalıklar bunu yapmış olamaz.
POLİS ARABASINI “YAPMAYIN” ÇIĞLIKLARI ARASINDA YAKANLAR
Neyse ki polisin aracıyla birlikte o şefkatli, merhametli, katılımcı demokrat kitlenin arasında kaldığı anların videoları var. http://www.youtube.com/watch?v=FWhIpyGcBQg.
Yapmayın diye bağıranlar, işte onlar gerçek Gezici. Ağlamaklı yalvaran polis olabilir mi? Yapmayın denen şeyin ne olduğunun ne önemi var.
Şu kadarcık bir şey işte. Yapmasalar daha iyiymiş tabii. http://www.youtube.com/watch?v=kR3Lb_4LpQM
“Ancak göstericiler itfaiyenin, yanan araca yaklaşmasına izin vermedi” diyor ayrıca Penguenci medyanın haberi. Demek rica etmişler, el ele tutuşup itfaiyeyi çiçekler atarak durdurmuşlar. Az sonra duyacağınız taş ve şişe sesleri ise sonradan montaj. (Muhtemelen Melih Gökçek’in işleri). https://www.youtube.com/watch?v=dJRpkMu7ZT0.
Halbuki Kabataş videosunu yayınlayan kardeş Kanal D ne demişti o dingin, huzur dolu 1 Haziran akşam üstü için: “Genç kadın, 19:48 – 19:58 arası kaldırımda sabit olarak bekliyor. Çevrede de her şey olağan seyrinde. Araçlar hızla önünden geçiyor”
1 Haziran günü? Ne olmuştu ki. Yüz metre ilerideki o öfkeli kalabalıklar ne için toplanmıştı.
O gün polis Taksim’i eylemcilere terk edip çekilmişti. Kalabalıklar Dolmabahçe’ye inmeye başlamıştı. CHP Kadıköy Mitingi’ni iptal etmişti. Binlerce insan vapurlara doluşup Kadıköy’den Beşiktaş’a ama en çok daha yakın Kabataş’a gelmişti.
İnternette onlarca videoda görülen sloganlarla, küfürlerle Kabataş’tan, Beşiktaş’tan yürüyen büyük, öfkeli kalabalıkların sesi duyulmuyor o videoda.
PARALEL YAPININ KANAL D’YE SIZDIRDIĞI GÖRÜNTÜLER
Peki neyin sesi duyuluyor?
17 Aralık’tan sonra tasfiye edilmeye çalışılan Emniyetçilere ve onlara paralel muhabirinin eliyle 9 ay sonra kaydın sızdırıldığı Kanal D’ye kulak verelim:
“19:48:15’de 10-15 kişilik bir başka grup geliyor. Develioğlu’nun yanında 30 saniye kadar duraklıyorlar. Polise göre burada söz dalaşından dolayı bir hareketlilik oluyor. Grup 19.50’de görüntüden uzaklaşıyor. Çevrede yine bir olağanüstülük gözlenmiyor. Kabataş iskelesinin güvenlik görevlileri de normal işlerine devam ediyor.”
Alıcılarınızla oynamayın. O sataşma sesini sadece polisler ve Kanal D’ciler duymuşlar. 30 saniyecik kalabalık yanında kalmış Z.D. ve kızının. Sadece 30 saniye.
Saatlerinizi ayarlayın ve 30 saniyede başınıza gelebilecekleri hesap edin.
Süreniz bitti? Hayatta olanlarla devam edebiliriz.
Üç tane tırnak kadar sıyrık, üç beş tane bilye kadar morluk. Aramızda lafı mı olur. Gezicilerin elinin kiri o. İki tane de küfür etmişlerse 25 yaşındaki bir kadına, zamanın ruhuna vermek lazım.
Eldivenli, üstü çıplak adamlar yok ona şükredin. Gaz kapsülü atmak için yanmaz eldivenin o günlerde acil ihtiyaç listelerine üst sıralardan girdiğini şimdi hatırlatmanın ne manası var. Yazın sıcağında eldivenli üstü çıplak adam ancak fantezi olabilir. Freud’u çağırın bana!
Ayrıca, ifadedeki 70-100 tane şahısla, eli eldivenli, üstü çıplak adamları birleştirip, 100 tane üstü çıplak eldivenli adama ulaşıp, bir de nerede o adamlar bu videoda, bu bayağı softcore diye iki tane de espriyi peşine ekleyince… Demek ki seksist ifade, erkek egemen dil demelere doyamamışlar içinde tacize uğradım diyen kadından bir gizli fantezi çıkarıp, onu ikinci kez taciz etmek mümkün demek. Ahlak başörtülü düşman kadınlara karşı 30 saniye rafa kaldırılabilir.
YETER Kİ GEZİCİLERİN KUTSAL RUHU ZARAR GÖRMESİN
Yeter ki Gezicilerin kutsal ruhu zarar görmesin. Küfür ata ata yürüyen taraftarından, Mustafa Kemal’in Askerleriyiz diye yürüyen ulusalcısına kadar bütün Geziciler bir bütündür parçalanamaz. Her gezici diğer geziciye kefildir. Zaten asla kitleler gaza gelip böyle şeyler yapmazlar. Hele Türkiye’de. Merve Kavakçı’nın Meclis’ten dışarı dışarı diye kovulduğu ülkede. ODTÜ’de başörtülü cemaatten kızların dışarı atılmasından birkaç ay sonra (Neyse ki videoları var ellerine kapı gibi) Başörtülülere kamuya yeşil ışığın bir yıl önce yandığı bir ülkede… Dinciler yapsa tamam, ama bu azizler, bu demokrat adamlar bunu yapmış olamaz.
Bundan sonra tecavüze uğrayan, tacize uğrayan, mobbing diyen kadınlar videolarıyla geliyor mahkemeye. Aksi bastırılmış fantazidir kesin..
ALLAH ELİNİZE DÜŞÜRMESİN
30 saniyelik üç tane itiş kakış, küfür için, 6 aylık bebeğin sağ kruris iç altı kısımda 3 adet 0.2 santimetre sıyrık için yaptığınıza bakın.
Yalancılar sizi, bak cemaat bile 9 ay sonra gerçeği gördü. Allah sizi de onlar gibi ıslah etsin.
Allah elinize düşürmesin…