Ortopedik muhafazakâr geldi hanım
Tamam, darbeleri, “darbesevicileri” fasılasız eleştirelim. Sabah akşam “Bu CHP’den bir şey olmaz” diyelim.
Tamam, “Kürt Sorunu”nun inciğini cinciğini konuşalım; demokratikleşmeyi, yeni anayasayı, Suriye’yi, “Arap Baharı”nı her daim masaya yatıralım.
Buna haddini bildirelim, şuna çakalım.
Ertuğrul Özkök’e çakmayana kız verilmiyor zaten, sakın ihmal etmeyelim.
Arada bir de “gerçek sol”un ne olduğunu solculara anlatmaya kalkışalım.
Hiçbir şey bulamazsak biraz “muhafazakâr sanat” biraz da “tiyatro” konuşalım.
Kemalistleri yerin dibine batıralım, Ortodoks solcuları azarlayalım, hazımsız liberallere de laf sokuşturalım.
Peki “ortopedik muhafazakârı” hiç mi konuşmayalım?
Görmezlikten mi gelelim sürekli; hep arada kaynasın mı?
“Dünyada mekan ahrette iman” diskurunun bu yeni müntesiplerine, bu yeni sınıfın yeni dallamalarına ağzımızı hiç açmayalım mı yani?
İyi de, hakkaniyetli olmak diye bir şey yok mu?
Adil olmadıktan sonra matine-suare ona çaksan ne yazar, buna çaksan ne yazar!
“Ortopedik muhafazakâr” fareler gibi üflediği yerden kemire kemire her geçen gün tüketiyor bizi.
Muvazenesiz madrabazlığı her şeyi karartıyor.
Acaba”larında bile samimi değil.
Davasına saygı duymayana kimsecikler saygı duymaz.
Halbuki canların canı için canını vermekten kaçınmayacak kadar samimi ve sahici “Müslümanlara” dinin-diyanetin en iflah olmaz muarızları bile saygı duyardı.
Herkes adam olur “ortopedik muhafazakâr” adam olmaz.
Çünkü zerre miskali aşkı yok; bütün davası menfaat.
Çıkarı için masaya süremeyeceği kutsal yok.
“Züğürt Ağa”nın final sahnesini hatırlar mısınız; (Şener Şen) cadde boyunca kalçalarını oynatarak yürüyordu hani.
“Domadis” diye tıslayan o utangaç adamın yerine oynak kalçalı bu adam gelmişti.
Kalçalar piyasaya oynamaya görsün, artık dönüşü yoktur.
“Ortopedik muhafazakârın” hali de böyledir.
Yeryüzünün gelmiş geçmiş bütün Ebu Zer’leri gelse o yavşamış, o oynak kalçasını yerine oturtamaz.
Çünkü hidayetten sonra ancak dalâlet vardır.
Rahmetli Üstadımız Necip Fazıl, “Biz hohlaya hohlaya buz dağlarını erittik, şimdi ortalık çamurdan geçilmiyor” demişti.
Oynak kalçalı muhafazakâr çamurdan da beter!
O kadar usaresiz, o kadar izansız ve o kadar küstah.
SALİH TUNA/YENİ ŞAFAK
güzel yazı