Yeni Şafak gazetesi yazarı Cem Küçük, 22 Temmuz da paralel örgütün emniyet ayağına düzenlenen operasyonun ayrıntılarını paylaştı.
Paralel örgütün bugüne kadar işlediği suçlara değinen Cem Küçük, emniyetten başlatılan bu operasyonların yargıya, bakanlıklardaki diğer paralel yapı unsurlarına, iş dünyasına ve medyaya da uzanacağını iddia etti.
Yazısı şöyle:
CEMAATİN EMNİYETTEKİ BİR NUMARALI İSMİ “KENDİ ELLERİMLE BAŞBAKAN’A KELEPÇE TAKACAĞIM” DİYORDU
7 Şubat 2012’den beri bu ülkede bir kavga vardı. Kavga 17 Aralık tarihinde ete kemiğe büründü. Bu kavganın bir tarafında seçilmiş meşru hükümet, diğer tarafında bu hükümeti post modern darbe yoluyla devirmek isteyen emniyet-yargı cuntası vardı. Emniyet yargıdaki cunta kendinden öyle emindi ki, AK Parti hükümetini devirecekleri günü bile çoktan ilan etmişlerdi.
30 Mart’ta yapılacak seçimlere Erdoğan’a katılamayacak, AK Parti’nin başında bir kukla olacaktı. Erdoğan’a kelepçe takacaklarını açık açık söylüyorlardı. Cemaatin emniyetteki bir numaralı ismi, Ergenekon, Balyoz, KCK operasyonlarının mimarı olan polis şefi ‘kendi ellerimle Başbakan’a kelepçe takacağım’ diye böbürleniyordu. Bir savcı da adliye koridorlarında bağıra bağıra, ‘Ergenekon’u bitirdim, Erdoğan’ı da bitireceğim’ diyordu.
SIRADAN BÜROKRATLARA BU GÜCÜ VEREN PENSİLVANYA İDİ
Sıradan bürokratlara bu gücü veren Pensilvanya’ydı. Oranın emri olmadan harekete bile geçemezlerdi. Kendilerine aracı olan diğer din alimlerine, ‘Ameliyat masasında ilaç tedavisi olmaz’ diyerek her öneriyi red ettiler. Bu kadar zıvanadan çıkacaklarını kimse tahmin etmemişti. Kendi hükümetlerine, devletlerine savaş açmışlardı. Türkiye’yi El-Kaide’ye yardım eden ülke, teröristlerin hamisi gibi göstermekten bile utanmadılar. MİT TIR’larını durdular.
Kendilerini Nirvana’da görüyorlardı. Dokunulmazlıkları vardı. Milletvekillerinden, bakanlardan daha havalıydılar. Bazı gazeteciler bunların polisleri ve savcıları karşısında hazırolda duruyordu. İş dünyası korkudan ölüyordu. Herkesi esir almışlardı. Ama perde arkasında her işlerini hükümete yıkıyorlardı. ‘Sizleri hükümet tutuklattı’ diyorlardı. Kendi gündemlerini başkasının gündemiymiş gibi gösteriyorlardı. Yaptıkları hukuksuzluklar dağları aşmıştı. Nitekim gelip duvara tosladılar.
BU İŞ YARGI, İŞ DÜNYASI VE MEDYAYA DA UZANACAKTIR
22 Temmuz Operasyonu devletin içine çöreklenmiş, bir ucu dışarıdaki bu çetenin tarihin çöp sepetine atılması için ilk işaret fişeği oldu. Bu operasyonun çok daha genişleyeceğinden kimsenin kuşkusu olmasın. Polisler casusluk faaliyetini, evrakta sahteciliği, illegal dinlemeyi kendi başlarına yapmadılar. Bu haltı yerlerken ona yardım eden savcı ve hakimler de vardı. Tabii kurulan kumpasın son onay makamı olan Yargıtay’dakileri de unutmamak lazım.
Ben iki buçuk yıldır, yani 7 Şubat krizinden sonra Cemaat ile hükümet arasındaki ilişkinin bittiğini, Cemaatin bulduğu an Erdoğan’a operasyon yapacağını kaç kez yazdım, hatırlamıyorum bile. Beni fitnecilikle de suçladılar, nifakla da. Ama 17 ve 25 Aralık darbe girişimleri haklılığımızı ortaya koydu. Altını çizdiğim bir konu daha vardı: Cemaatin bu savaşı kazanma ihtimali hiç yoktu. Onları bu savaşa kim ikna ettiyse varsın başını duvarlara vursun. Hükümet paralel yapının bütün unsurlarını birer birer çökertecektir. Bu iş yargıya, bakanlıklardaki diğer paralel yapı unsurlarına, iş dünyasına ve medyaya da uzanacaktır. Bundan kimsenin şüphesi olmasın.
KARA PROPAGANDA SANTRALİ KUZGUNCUK DA TELAŞ İÇİNDE
Bugün devletin bütün istihbari ve ilgili kurumları paralel yapının mahalle mahalle bütün imamlarını bile tespit etmiş durumda. Tabii bazı imamlar soluğu çoktan yurtdışında aldılar. Öte yandan Kara Propaganda Santrali Kuzguncuk da büyük telaş içinde. Bu saatten sonra işiniz zor. Gerçi hep zordu ama siz uyanmıyordunuz. Şimdi HSYK’yı tekrar alalım diyorsunuz ama alsanız da almasanız da sonun başlangıcından kaçamazsınız.
ALTIN NESİL DİYE YETİŞENLER TENEKE ÇIKTI
22 Temmuz operasyonu henüz başlangıç. Gerisi çorap söküğü gibi gelecektir. Devlete meydan okumanın bedelini hep beraber göreceğiz. Eskiden insanları sabahın köründe siz alırdınız. Şimdi sizi alıyorlar. Ağlamaca yok. Erdoğan’ın gücünü hep hafife aldınız. Siyaset okuma ve kendisine yönelik operasyonlara cevap verme yöntemini küçümsediniz. Size bir şey yapamaz sandınız. Şimdi çil yavrusu gibi dağıldınız. Nezarethanelerde kimyası bozuldu polislerin. Hala atıp tutuyorlar ama hukuksuz dinlemeleri, casusluğu, Başbakan ve Hakan Fidan’ı niçin dinlediklerini izah edemiyorlar. Gerçi hangi davada delile baktı ki bunlar. Altın nesil diye yetişenler teneke çıktı. Kendi ülkelerinin değerlerine sırt çevirdikleri için millet de onları hafızasından sildi. 30 yılda elde ettikleri itibarlarını 30 günde yerle bir ettiler. Pensilvanya, Hanefi Avcı için, ‘Allah taksiratını affetsin’ demişti. Keser ve sap döndü.