MEDYAGÜNDEM- Kürt sorununda çözüm ihtimali kuvvetli biçimde kapıyı çaldığı için panikleyenleri ve medyadaki maskeli baloyu yazdı bugün Yeni Şafak yazarı Tamer Korkmaz.
“Kimin ‘Sözcü’sü?” diyerek Sözcü’nün aslında kimin hesabına çalıştığını Korkmaz şöyle anlattı:
“Çözüm sürecini zehirleyebilmek, muhtemel barış zeminini sabote edebilmek gayesiyle saf tutanlar mı, özellikle Sözcü ve Aydınlık dikkat çekiyor. Her iki gazete de ihtimamla ‘optik çarpıtma’ yöntemini kullanıyor. Mesela, Sözcü dünkü ‘Pazarlık masasında Apo’ya bu şehitlerin hesabını da sorun!’ kapağıyla… Medyadaki ters kanat operasyonlarının ileri örneklerinden birisini sergiledi. Hangi ‘Sözcü’ bu? Hani şu, vaktiyle Türkiye’den gönderilen İsrail büyükelçisinin, gitmeden hemen önce 10 Kasım 2010 tarihinde gizlice ziyaret ettiği Sözcü! Başbakan ‘Gerekirse İsrail’le savaşırız’ dediğinde (Eylül 2011) manşetinden ‘Tayyip İsrail’i bırak, PKK ile savaş’ diye seslenen gazeteden söz ediyorum…”
“Başbakan’a ‘İsrail’i bırak!’ diyen ‘Ulusalcı’ Sözcü bu durumda ‘kimin sözcüsü’ oluyor?” diyen Korkmaz, ayrı saftaymış gibi duran Hürriyet’e konuyu getirerek şöyle yazdı:
“Bakınız, Sözcü ile Hürriyet’in iki farklı safta imiş gibi görünmeleri de sadece film icabıdır. Rol paylaşımından ibarettir. Aydın Doğan’ın, ‘çözüm sürecine destek veren bir mektubu’ Doğan Grubu bünyesindeki gazetelerin yöneticilerine göndermiş olduğu Radikal vasıtasıyla duyuruldu! Aydın Bey mi? Yeni filminde Ediz Hun’u oynuyor. Ya, uzunca bir süredir nehir kenarında ‘intikam saati için’ fal açan… ‘Kürt meselesinde çözümden yana imiş gibi yapmaya’ özen gösteren Eski Kaptan? O mektupla eş zamanlı, bakın ne yazdı:
‘Kürt sorunu artık sadece Türkiye için geçerli bir konu olmaktan çıkıp dört ülkeyi içine alan uluslar arası bir soyut kazanmıştır. Büyük bir ihtimalle önümüzdeki on yılda bu coğrafyada bir Kürt devleti kurulacaktır…’
Medyadaki Maskeli Balo’da maskenin bir an için yere düştüğü an ya da ‘zurnanın zırt dediği yer’ tam da burasıdır!”
Korkmaz’ın yazısı için TIKLAYIN
medyagundem.com