Geçen gün MEDYAGÜNDEM sormuştu; “Hükümete basın üzerinden mesaj gönderen komutan kim?” diye… Bugün de Yeni Şafak yazarı Bülent Orakoğlu “Üst düzey askeri yetkili kim?” diyerek o sorunun izini sürdü. İşte yazısındaki o bölüm:
Milliyet Gazetesi yazarı Serpil Çevikcan’ın, 5 Aralık 2014 tarihinde Milliyet Gazetesi’nde manşetten yayınlanan ‘’Silahlı Kuvvetler’in bedelli kaygısı” başlıklı haber ile ilgili olarak Başbakan Davutoğlu, bedelli askerlikte askeri yetkililerin endişe taşıdığı iddiası ile ilgili olarak “Genelkurmay Başkanlığımız, Başbakanlığa bağlıdır. Askeri kaynakların herhangi bir konuda kaygıyı iletmek için basına konuşmasına gerek yoktur. Öncellikle bir kaynağa göre verilen ve ismi belli olmayan haberlere itibar etmediğimi ve devlet geleneğimizde de buna yer olmadığını belirtmek isterim. Ayrıca TSK’dan da gerekli brifingleri alarak bu kararı verdiğimizi grup toplantıda açıklamıştım. Dış politika ve iç politikada bu tür anonim kaynaklı haberlere itibar edilmemeli’’ demişti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Askon’un Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada ‘’27 Mayıs, 12 Eylül, 28 Şubat zihniyeti tam anlamıyla silinmiş değil. Millet iradesine düşman olanların, umutlarını kaybettiğine, vazgeçtiklerine, artık millet iradesine taarruz etmeyeceklerine inanırsak, Türkiye’nin bütün kazanımlarını riske etmiş oluruz” tespitleri doğrultusunda; Milliyet Gazetesi yazarı Serpil Çevikcan’ın ’’Karargahta hakim görüş: 2 Kumpas’’ ‘’Askerden iki beklenti’’ başlıklı yazıları da dahil olmak üzere bu görüşlerin, hangi komutanlara ait olduğu, özellikle, Jandarma’nın İçişleri Bakanlığı’na bağlanması kararına neden karşı olduklarını, üstleri kanalıyla resmi bir yazı ile konuyu Başbakanlığa bildirip bildirmediklerinin öğrenilmesi demokrasi açısından önemli ve elzem görünüyor.