En Kıymetli Maden!
Bu yazıya “İhracatın gerçek şampiyonu Leon Maden” başlığını da atabilirdim: Ortada, ihracat falan olmasa da; çok zengin, bitmek tükenmek bilmeyen bir maden var da ondan…
Medyamızda yıllardır Leon’u canlandıran “Yerli Jean Reno” mu?
Bor madeninden bile kıymetlidir!
***
Son dönemde, Başbakan’ın karşısında “el pençe divan durarak” kadraja giren Leon’un…
Rüyalarına AK Parti iktidarının arifesinde yani 2002’de yazdıkları giriyor mudur, acaba?
Mesela, şu satırlar:
“AK Parti’nin Tayyip’te ısrarını anlamıyorum…
21. Yüzyıl’ın dünyasında, dünya siyasetinde var olmak isteyen Türkiye’nin önderi olacak adam değil, çok belli…
Bırakın onu, Türkiye’yi yönetecek çapta dahi değil!” (26 Nisan 2002)
***
Benzeri “ağır saldırı” yazılarından sadece iki yıl sonra, muhteşem bir çark edişle Erdoğan’ın Nobel Barış Ödülü’nü hak ettiğini yazan da oydu! (2 Nisan 2004)
***
Adı, Şubat 2001 Ekonomik Krizi ile özdeşleşen, dönemin Merkez Bankası Başkanı Gazi Erçel’i, kriz patlar patlamaz yerden yere vuran da…
Sekiz yıl sonra, “aynı zat-ı şahane”yi yönettiği gazeteye ekonomi yazarı yapan da Leon’du…
***
9 Nisan 2008’deki televizyon programında zehir zemberek sözlerle tanımladığı İngiliz The Economist dergisinin Türkiye temsilcisi kadın yazarı…
Bir yıl sonra gazetesine transfer eden de Leon’dan başkası değildi!
***
İhracatın değil ama “Eyere de geliriz, semere de” liginin şampiyonu “Leon Maden”de, Ünal Aysal portresi de var…
Jean Reno, 22 Mart 2006’da Aysal için, bakınız neler yazmıştı:
“Bir süredir spor kamuoyunda bir isim dolaşıyor: Ünal Aysal! Galatasaray’ı kurtaracak adam olarak kendini gösteriyor. Bir grup Galatasaraylı da onun peşine takılmış gidiyor. Gelin size bir de ben bu
‘Kurtarıcı Ünal Aysal’ı anlatayım…
Aysal’ı G.Saray Kulübü’ne sokan benim. Kendisi bana M.Ali Birand tarafından getirildi ve ‘Belçika’da yaşayan bir G.S’li; Galatasaray Adası’nı kiralamak istiyor’ diye takdim edildi.
Ben de Galatasaray’ın bütün malvarlıklarını gelire çevirmek isteyen bir yönetici olarak kendisiyle görüştüm. Yönetimdeki arkadaşlarıma tanıştırdım…
Sonra devletin üst kademelerinden birisi beni uyardı, ‘Ünal Aysal, sizin G.Saray anlayışınıza uymaz. Siz G.S’yi hep temiz tuttunuz. Devletle iş yapan, devletten ihale alan kimseyi bu kulüpten nemalandırmadınız. Ünal Bey size yakışmaz’ dedi.
Ve bir rapor gönderdi. Burada, Ünal Aysal’ın devlete ‘süper pahalı fiyatla’ enerji sattığı belgeleniyordu.
Durumu Aysal’a sordum. ‘Evet ama istiyorlarsa santrali devlete satarım’ dedi. Ancak santral için belirlediği fiyat da normalin kat be kat üzerindeydi.
Bunun üzerine G.Saray’lı dostlarımı Ünal Aysal konusunda uyarmaya başladım…
Ancak o bir kere G.Saray’a elini sokmuştu…”
***
Jean Reno, o yazısında GS’yi yönetecek kişilerin kulübü basamak olarak kullanmasına karşı olduğunu, bu durumu yazmaya devam edeceğini söylüyordu.
Beş yıl sonra…
8 Mayıs 2011’deki yazısında ise ne denli kıymetli bir maden olduğunu bir defa daha kanıtlıyor; “Ünal Aysal rahatça seçilir iş biter, kimse merak etmesin!” diyerek Aysal’a koltuk çıkıyordu!
Ardından…
İnan Kıraç’ın lanse ettiği Koç ailesinin mutemet adamı Ünal Aysal, rekor oyla G.Saray Başkanı seçildi.
***
Leon’un, Hürriyet’te iken…
16 Mart 2003’te, şimdiki patronu hakkında yazdıklarını ise burada uzun boylu anlatmayacağım…
Sadece o dönemde “rakip gazete”nin genel yayın müdüründen şekva ettiği şu cümleleri hatırlatacağım:
“Geçmişte patronunun neler çevirdiğini, basın dışı hangi işlere karıştığını şöyle bir arşivleri karıştırıp bakmıyor. Yani, patronunun asıl işinin madencilik ve enerji olduğunu, medya dışı alanlarda çok sayıda şirketi olduğunu hiç dikkate almıyor…”
***
Kısa süre önce (2 Haziran 2012) “İhracatın gerçek şampiyonu Eti Maden” diye bir yazı yazdı, Leon…
2003’te “rakip gazete”nin patronu iken yüklendiği “şimdiki” patronu, 2000 yılından önce Eti Maden’i almak için çok uğramıştı…
İddia bu ya…
Eti Maden’i, Rothschild’a ait Rio Tinto şirketi satın almak istiyormuş…
… … …
The Economist dergisinin Türkiye temsilcisi, Leon’un yönettiği gazetede yazıyor…
İngiliz dergisinin sahibi kimdi?
Rothschild ailesi!
Görüyorsunuz…
Dört bir yanımız “şahane tesadüfler”le çevrili!
TAMER KORKMAZ/YENİ ŞAFAK