Dublajcılar
Beşar Rejimi’ni, ‘Türkiye’deki hükümet karşıtlığının doğal uzantısı’ olarak görenler veya ‘kıymetlendiren’ler var. Bu malum cephedekiler için geçtiğimiz hafta Şam’dan gelen haberler fevkalade kötüydü.
Şam Rejimi’nin kalbinde patlayan bomba…
Beşar yönetiminin Suriye’ye hakim olduğu fikrini de yerle bir etti.
‘Beşar Şaşar’ın durumu hiç olmadığı kadar zorlaştı.
Yangın yerine dönen Şam’da rejim muhalifleri cirit atıyor.
Muhalifleri kentten çıkarabilmek için, Beşar’ın kardeşi Mahir bomba yağdırıyor.
İçimizdeki Beşar’cılar da ‘Esad yönetimi çeteleri eziyor!’ benzeri başlıklarla sütunlarından Suriye rejimine büyük destek atıyorlar.
Dezenformasyon bombardımanını da eksik etmiyorlar…
Bu konuda da başı Silivri’den yazan ‘Batı Bey’ çekiyor!
*
Son bir yıldır neredeyse bütün konular dönüp dolaşıp Şam’a çıkıyor, Suriye’de ne olacağına bağlanıyor ya…
Şam rejimi yıkılırsa, ardından da Suriye’de Ankara ile paralel bir yönetim inşa edilirse…
Türkiye’deki Kaybedenler Kulübü’nün yaşlı kurtları (baronları) devasa bir bunalım daha yaşayacaklar!
Tunus, Mısır ve Libya’nın peş peşe Türkiye’nin nüfuz alanına girmesi, ‘Boğaz’ın Baronları’nı acayip üzmüştü.
Özellikle de otuz yıl boyunca ‘İsrail’in Zırhı’ işleviyle Mısır’ı yöneten Mübarek rejiminin düşmesi yaşlı kurtlar için adeta yıkım olmuştu.
Tam bu noktada…
Bir süre önce, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun ‘Mısır’da aldığımız risk, Suriye’den çok daha fazlaydı’ dediğini hatırlatmalıyım!
*
Ankara’nın Suriye meselesinde tökezlemesini canı gönülden arzu edenler…
Farklı kıyafetler giymiş olsalar da, aynı kapıya çıkıyorlar.
Herkesin ‘Batı Bey’ kadar açıktan Beşar’cılık yapmasını beklemeyelim!
Mesela, geçenlerde ‘Wall Street Journal ağzıyla’ konuşmuştu, Kılıçdaroğlu…
Sorulduğunda…
‘Yok canım, Suriye’deki yönetimi desteklemiyorum, elbette Suriye’ye demokrasi gelmesini istiyorum’ diyerek…
Her zamanki gibi dönüveriyor.
Oysa, hemen öncesinde…
‘Suriye ile ne alıp veremediğimiz var?’ diye feveran eden de Kemal Bey!
Yani?
Yaşlı Kurtlar’ın dublajcısıdır.
Kemal Bey dedim de…
CHP liderinden Tony Blair’lik bekleyenlere rastlıyoruz, şu sıralar…
Kemal Bey iki yıl önce CHP’nin başına geçtiği sıralarda, yazısına ‘Zavallı Kemal Bey’ başlığını atmış olan bir zat-ı şahane…
Şimdilerde ‘Blair Falı’ tutuyor!
Yönettiği gazetede ‘Kıvırtan Kemal Bey’ karikatürü de yer almıştı; ne yapsak acaba?
Lafı mı olur; onu da, -sarımsaklayıp da saklarız!
*
Filmin başında ‘Zavallı Kemal Bey’di…
Mücbir sebep midir, nedir?
İki yıl sonra, aniden Tony Blair’liğe terfi etti!
*
Sahi, mutfakta bir Tony B-liar mı var?
(Blair’i, siyasi rakipleri 2001 seçiminden itibaren bu kelime oyunuyla anmaya başlamışlardı!)
Son dönemde gelişen ‘Korku Edebiyatı’ yazarlığı…
‘Diyanet kalıyor, laiklik gidiyor’ başlıkları derken…
Erdoğan ve hükümetine duyduğu öfke…
Sonunda, zat-ı şahaneyi birdenbire Kemalist yapıverdi!
TAMER KORKMAZ/YENİ ŞAFAK
