Çok açık söylüyorum bu yalnızca ortada 16 şehit varken katile, PKK’ya laf söyleyemeyenlerin hezeyanıyla açıklanamaz. Bu çarpıtma, seçim öncesi yasal temsilci HDP’nin elini güçlendirmek için silahlı kanat PKK’nın Dağlıca katliamındaki sorumluluğunu örtmek, gizlemek için Doğan Medyasının bir operasyonuydu!
Yargılanacaksınız!
Bizler bölgeden gelen genç ölümleriyle konuşacak takat bulamazken, PKK, yasal tem- silcileri ve Gezi’den beri müttefikleri olan çevreler, şehitlerin cenazeleri üzerinde tepiniyorlar.
Dağlıca’dan acı haberin geldiği günün akşamında da bu iğrençliğin en bariz örneğine hep birlikte şahit olduk. Şehitlerin haberini Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’la atv-aHaber için mülakat yapmaya gittiğim Huber Köşkü’nde aldım. Derin üzüntümüze rağmen verdiğimiz sözü tutmalıydık ve günlerdir tüm Türkiye’nin konuştuğu o röportaja başladık.
Cumhurbaşkanı’na kelimesi kelimesine şu soruyu sordum. “Muhalefet 7 Haziran’dan önce kullandığınız “400 vekil temenni ediyorum” sözünüzün çatışma ortamına geçilmesinde etkili olduğunu söylüyor. O konuşmanızın tam içeriği nedir? Bu eleştirilere ne diyorsunuz?”
“Bunu anlamak mümkün değil! 400 hedefini gösterme, yeni bir anayasanın inşası noktasında, hangi parti alırsa alsın, yeni anayasayı inşa edebilsin, kurabilsin ve bu anayasa ile birlikte de yeni Türkiye adımını rahatlıkla atabilelim hedefine yönelikti. Eğer dört yüz milletvekili alabilecek ya da yeni anayasayı inşa edebilecek sayıyı bir siyasi parti yakalamış olsaydı durum bugün çok daha farklı olurdu.”
– İstikrar mı olurdu, yeni anayasa mı sağlanırdı?
“Yeni Türkiye adımını atmak için böyle bir şey çok çok daha iyi olurdu.“
(İlgili bölümün tamamını şu internet adresinden izleyebilirsiniz: https://www.youtube. com/watch?v=UxFkpUmHlhM&feature=yo utu.be )
Açıkça provokatörlük
Tüm Türkiye canlı canlı Cumhurbaşkanı ile röportajımızı izliyor, her saniye, atv kameralarının yanı sıra tüm televizyonlar tarafından da kaydediliyor. Buna karşın hürriyet.com.tr isimli internet sitesi yukarıda aktardığım diyaloğu bakın okurlarına nasıl duyuruyor:
“Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Dağlıca açıklaması: 400 milletvekili alınsaydı bunlar olmazdı.“
Yuh size binlerce kere yuh! Allah aşkına söyler misiniz, “Dağlıca” kelimesi bir kez bile geçiyor mu? Bakın, Sayın Cumhurbaşkanına sorum ve bağlamı ortada. Muhalefetin, aylardır diline doladığı Dağlıca ile ilgisi olmayan bir iddiayı gazetecilik yapıp muhatabına yöneltiyorum.
Erdoğan da şüpheye yer bırakmayacak şekilde 400 vekil temennisinin yeni anayasanın ve yeni Türkiye’nin inşasıyla ilgili olduğunu tekrar tekrar söylüyor.
Yetinmiyorum, Cumhurbaşkanı’nın “farklı olurdu” ifadesini “istikrar ve anayasa için mi” diyerek daha da açıklığa kavuşturuyorum. Erdoğan da herhangi bir partinin 400 vekil sayısına ulaşmasının yeni Türkiye hedefi için atılacak adımı kolaylaştıracağını yineliyor.
Şimdi bu düpedüz yalancılık, ahlaksızlık, şehit cenazesi gibi kutsal bir konunun bile araçsallaştırılması değil midir?
Dertleri HDPKK’nın prestiji
Yayında Hürriyet’in yalan haber yaptığını, kaydı tekrar yayınlayacağımızı söyleyince Hürriyet haberini kaldırdı. Yani yalan haber yaptıklarını kabul ettiler. Ne var ki Hürriyet’in bu ikrarına rağmen Zaman ve faşistlikte birbiriyle yarışan solcu ve ulusalcı gazeteler haberi hızla yaymaya başladılar. Kılıçdaroğlu başta olmak üzere pek çok siyasi de bu yalanı tekrarlamaktan geri durmadı.
Peki, kimi Cemaat gazetecilerine hatta kendi yazarlarına bile “İzledik, Dağlıca ile ilgili bir açıklama değildi“ tweetleri attıracak kadar açık bir yalana niçin ihtiyaç duyuldu?
Çok açık söylüyorum bu yalnızca ortada 16 şehit varken katile, PKK’ya laf söyleyemeyenlerin hezeyanıyla açıklanamaz. Bu çarpıtma, seçim öncesi yasal temsilci HDP’nin elini güçlendirmek için silahlı kanat PKK’nın Dağlıca katliamındaki sorumluluğunu örtmek, gizlemek için Doğan Medyasının bir operasyonuydu!
Yargılanacaksınız!
(MELİH ALTINOK/SABAH)