2002 yılında Zafer Mutlu önderliğinde bir grup gazetecinin Sabah’tan koparak kurduğu Vatan belki de yayın hayatının en zor günlerini geçiriyor. Demirören Grubu’na satıldıktan sonra yüksek maaşların özellikle grubun diğer gazetesi Milliyet tarafından rahatsızlık duyulduğu bilinen bir gerçek. Bu nedenle patronaj düğmeye bastı ve Vatan’ın maliyetini tensikat yoluna giderek düşürmeyi seçti.
Üç yıldır zam almayan Vatan Gazetesi şubat ayında zam beklerken tensikatla karşılaştı. Önce “tarihi kıyım” olarak söylenti çıktı. Daha sonra gazetenin kurucu kadrosunda bulunan başta yazarlar olmak üzere bölüm müdürleriyle muhabir isimleri havada uçuşmaya başkadı. 10 bin liranın üzerinde maaş alanlardın maaşının yüzde 30 oranında indirim yapılacağı söylendi. Gazete birkaç gün bu dedikodularla kaynadı. Ardından bölüm müdürleri çalışanlarına tensikat olacağını, kendi rızasıyla ayrılmak isteyenleri listeye koyacaklarını söyledi.
Ve beklenen oldu, biraz da toplu işten çıkarmayı ve basında en büyük kıyımı yapan patron olmak istemediğinden Demirören grubu formülü “düşük yoğunluklu” tensikatta buldu.
11 yıldır Vatan’da yazan İclal Aydın bu furyada ilk açıklanan isim oldu. Ardından gazetenin görsel yönetmeni Erdal Çelebi,editör Seyhan Sevinç, Tuğrul Tunalıgil, ekonomi servisi sayfa sekreterleri Selim Yandı ve Sami Erdoğan ve magazin muhabiri Bora Engin’in çıkışı verildi. İstihbarat Servisi’nden ise deneyimli muhabir Ayşegül Arıkan ve Burcu Purtul kendi isteğiyle ayrıldı.
Tensikat dalgasının Şubat ayı boyunca süreceği, Mart ayında da Vatan ve Milliyet’e zam yapılacağı konuşuluyor. (medyatava)
