MEDYAGUNDEM.COM- Artık şurası kesin.. Paralel ihanet çetesi için delil aramaya bile gerek yok, çünkü paralel medya günlerdir delil üstüne delil yaratıyor.
Gözaltına alınan paralel polisler için hiçbir hukuki sürece saygı göstermeden soruşturmayı “hukuksuz” ilan edip, zanlıları “kahraman” gibi göstererek, paralel çeteye kolektif biçimde sahip çıkan paralel medya, bu ihanet şebekesiyle de suç ortaklığını gözler önüne seriyor.
Zaman gazetesi başta olmak üzere Gülen örgütünün kara propaganda ve tetikçi internet siteleri de soruşturma hakkında yalan haberlerle ortadaki korkunç suçların vahametini örtmeye çalışıyor.
İşte son yalanları…
Neymiş?
Casusluk, dinleme, örgüt yokmuş!
Neymiş?
“Casusluk ve ajanlık iddiasıyla gözaltına alınan yüzün üzerinde emniyet görevlisine, savcılıkta bu yönde soru gelmediği ortaya çıkmış”mış!
Sorulmadı dedikleri soruları Doğan Haber Ajansı bile haber olarak servis yaptı. DHA’nın haberine göre kritik sorular yanıtsız kaldı.
Bakın “casusluk, dinleme, örgüt yok, sahtecilikten tutuklandılar” yalan haberlerini yayınlayan paralel medyanın nasıl bir suç işbirliğini yaptığını gösteren Hürriyet’te de yayınlanan DHA haberi:
**********************************
Yurt Atayün’ün sorgusu devam ederken dört günlük gözaltı süresinin dolmak üzere olması nedeniyle adliyeye zorunlu olarak sevkedildi. Atayün geride kalan soruları bu nedenle yanıtlayamadı..
Atayün’ün yanıtlamadığı ancak tutanaklara geçen 14 soru olduğu, bunların içinde “Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın hangi yetki ile görüşmesini dinlendiniz ve kayıt altına aldınız?” sorusunun da yer aldığı belirtiliyor.
BAŞBAKAN VE BAKANLARIN DİNLENMESİYLE İLGİLİ SORULAR
Atayün’e yöneltilmek üzere hazırlanan ancak yanıt bölümü boş kalan birden fazla kritik soru var. Atayün’ün bu soruları yanıtlamayı ret mi ettiği, yoksa gözaltı süresinin dolması nedeniyle mi yanıtlanmadığı bilinmiyor.
İŞTE POLİS SORGUSUNDA YANITLANMAYAN “KRİTİK” SORULAR
Adliye kaynaklarından sızan bilgilere göre Atayün tarafından Emniyette yanıtlanmayan ancak savcılık sorgusunda da karşısına çıkacak sorular şöyle ;
– Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı hangi yetki ile dinlediniz ve kayıt altına aldınız ?
– Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Enerji Taner Yıldız, Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Gıda-Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in görüşmelerini hangi dinlenip kayıt altına aldınız ?
– Hakan Fidan’a ‘Emin’ kod ismini vermenizdeki amaç nedir? Hakan Fidan’ı hangi amaçla ve neden dinlediniz ?
– Ulusal Güvenlikle ilgili bu görüşmeleri başka yerlere servis ettiniz mi ?
HDP’Lİ PERVİN BULDAN İLE DANIŞMAN ARASINDAKİ “GİZLİ VE DEVLET GÜVENLİĞİ AÇISINDAN ÖNEMLİ” GÖRÜŞMELER
Öte yandan soruşturmada HDP Iğdır Milletvekili Pervin Buldan ile Adalet Bakanı danışmanı Adnan Boynukara arasındaki görüşmelerin de dinlenip kayıt altına alındığı tespiti yapılıyor. Bu görüşmelerin büyük kısmının devlet politikası ve devlet güvenliği açısından önemli ve gizli kalması gereken görüşmeler olduğu değerlendiriliyor.
**********************
P.İ.Ç mensupları kendi metotlarına takılı kaldıkları için böyle konuşacaklardır. Bir tane sahte E-mail ile başlattıkları delil oluşturma girişimlerini sahte belgelerle besleyerek deliller oluşturarak insanların hayatlarını zindan etmeleri yöntemini niye kullanmıyorsunuz da hukuki süreci uygulayıp bizleri bir daha dışarı çıkarmamaya mı çalışıyorsunuz, diyemiyorlar. Sahte delillerle suçlansalar bir şekilde dışarı çıkacaklarını bildikleri için, hukukun reddedemeyeceği bilgi-belge-yöntemlerle tıkıldıkları yerlerden ömür boyu çıkamayacaklarını kestirebilmenin şokundalar. Olayların kendi yöntemleri gibi gayrı hukuki olacağını tahmin ediyorlardı, olmadı. Devletin ileride doğabilecek bütün itirazları yok ederek gitmesinden korktukları belli, sahtecilikten nereye varılacağını, varıldığında sağlam dayanaklarla sonlarının geleceğini bildikleri ve bu korkuyla çırpındıkları için buna benzer olayları gülümseyerek izlemek gerekir. Kısaca bunlar, devletin ve hukukun sağlam gitmesinin panik çığlıkları, itiraz edemeyecekleri tarzda umutlarının tükenmesinin naralarıdır.