MEDYAGUNDEM.COM- Bugün medyada “eski Türkiye’nin artıkları” utanmadan “medya ahlakı” ve “gazetecilik etiği”nden söz etmiyorlar mı? Bu kadar sahtekarlığı sanırız başka bir yerde göremezsiniz.
İşte günlerdir yazıyoruz, medyadaki son rezalete medyadan bir Allah’ın kulundan, bir meslek örgütünden tepki yok.
Adamın karısı Bakırköy Belediyesi’inde basın danışmanı, adam gazetesinin köşesinde Bakırköy Belediye Başkanı’na güzellemeler yapıyor, karısının memur olduğu belediyeyi yağlıyor, yıkıyor, sonra da bayramda Başbakan’dan bayram harçlığı istedi diye bir genç muhabir üzerinden “medya ahlakı dersi” vermeye kalkışıyor.
İşte Milliyet yazarı Mehmet Tezkan.
Yazarımız Ahmet Manas boyasını fena döktü. Karısının çalıştığı Bakırköy Belediyesi’ne köşesinden “PR” yaparken suçüstü yakalanan Tezkan bugün köşesinde, “Harçlık istedi, medyanın boyasını döktü” diye yazdı.
Bakın “Namuslu Namussuz” filmini hatırlatan cümlelere bakın:
“Muhabir kız, meşhur olmak için mi yaptı, parası olmadığı için mi yaptı, Erdoğan’ı babası gibi gördüğü için mi yaptı bilemem..
Başbakan’dan harçlık istemesi tuzun koktuğunu gösterdi.. Böylece, birilerinin gazetecilik mesleğini iktidar şakşakçılığına çevirdiğini dost da düşman da anladı..
Harçlık isteyerek medyanın boyasını döktü, kiri pası ortaya çıktı..
O kadın muhabir mesleği hançerleyerek belki de iyilik yaptı.. Bu konuların konuşulmaya başlamasını sağladı..
Beş altı yıl önce.. Bu iktidar hiç mi iyi bir şey yapmıyor, neden yazmıyorsunuz.. Hep eleştiriyorsunuz deniliyordu..
Şimdi.. Bu iktidar hiç mi yanlış yapmıyor neden yazmıyorsunuz, neden eleştirmiyoruz deniliyor..
Medyanın geldiği yer budur.”
BUDUR MEDYANIN ASIL GELDİĞİ YER
Evet medyayı Mehmet Tezkan gibilerin getirdiği yer budur asıl.
Bir genç muhabiri linç edip bayram latifesini böylesine siyasi operasyonlarına alet eden Tezkan önce Bakırköy Belediyesi’ne neyin karşılığı güzellemeler yaptığını açıklasın. Karısının basın danışmanı olduğu belediyeyi “rant savaşçısı” ilan etmenin nasıl bir gazetecilik ahlakı gerektirdiğini izah etsin!
Yani Tezkan önce aynaya baksın, sonra yüzünü yıkasın, sonra da “maske” ve “boya”dan söz etsin. Çünkü yüzündeki “boya lekesi” tüm kepazeliğiyle ortada duruyor.
Ama medyayı ele geçirmiş vesayet bu tür adamlara hesap sormayı bırakın bunlara ahlaksızlıkları için prim veriyor.
Hep söylüyoruz bu medya düzeni ve Tezkan gibi adamlar tasfiye olmadan medyada demokrasi haram!