24 ekranlarında son Marmara ve Akdeniz depremlerini yorumlayan İstanbul Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof.Dr. Şener Üşümezsoy, her iki depremin de kırılmış fay üzerinde olduğunu belirterek büyük bir deprem gerçekleşmesini beklemediğini söyledi.
Önce Marmara’da ardından Akdeniz’de meydana gelen orta şiddetteki depremler ne ifade ediyor? Sarsıntıların büyük bir depremin habercisi olduğu gerçeği ne kadar gerçekçi? Risk altındaki şehirler için Kentsel Dönüşüm deprem olmadan tamamlanacak mı? Depremi yaşayanlar, uzmanlar, yerel yöneticiler, yetkililer hafta boyunca 24 ekranlarında anlatacak.
‘Türkiye’nin Deprem Gerçeği’ dosyasında İstanbul Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, 24 ekranlarında Remziye Demirkol’un konuğu oldu. Haritalar üzerinde son yaşanan Marmara Ereğlisi ve Fethiye depremlerini değerlendiren Prof. Üşümezsoy, endişelenecek bir şey olmadığını söyledi.
MESLEKTAŞLARINI ELEŞTİRDİ
‘Türkiye deprem bölgesidir’ diyen meslektaşlarının kafa karıştırdığını ifade eden Üşümezsoy, güneydeki depremlerin Akdeniz ve Ege plakalarının bitişme noktasında ortaya çıkan enerjiden kaynaklandığını dile getirdi. Fethiye’deki fayın çok hareketli olduğunu ifade eden Üşümezsoy, “Bir fay kırılmışsa 50 yıl içinde depremler olur ama bu ana depremin tekrarı değil yama fayların sallantısı. Bu fay 1957 de kırılan ve Rodos’a doğru giden fayın üzerindedir. Burada belki birkaç yüz yıl sonra en çok 7 şiddetinde deprem olur. Bu fay değil başka bir fay üzerinde olsaydı endişelenebilirdik” şeklinde konuştu.
İZMİR’İN DURUMU
İzmir’de çok spekülasyon yapılıyor. İzmir’de fay hattının uzunluğu 30-35 km ama bu iki parçada kırılıyor. Balçova’dan başlayıp Narlıdere ve Güzelbahçe’ye oradan da Urla’ya doğru giden hat. 1668 ve 1778’de 6.5 civarında iki deprem olmuş bölgede. Zemin balçık olduğu için yıkım büyük olmuştur. Hiçbir zaman 7’nin üstüne çıkma potansiyeline sahip değil. Deprem hangi aktif fayda kırılıyorsa onun tekrarı biçiminde olur. Fethiye’deki son depremlerin 1957’deki fay üzerinde olmasına seviniyoruz. Diyoruz ki bu faydaki enerji boşaldı, bir daha birikmez. O yüzden yeni bir deprem yaratmaz, kalıntıdır.
KÜÇÜK DEPREMLER BÜYÜK DEPREMİ TETİKLEMEZ
Ereğli açıklarında geçen sene ve bu sene olan depremler hep 1912’de kırılan fay kırığının üzerinde oluyor. Bunun anlamı 1912’de 140 km’lik fay kırılırken belli bölgelerinde atım düşük olmuştu. İşte bu sarsıntılar onları tamamlıyor. Bölgeyi bilen ama eksejere eden arkadaşların kaçamayacağı bir gerçek Kumburgaz fayına Çekmece ve Florya’ya kadar getirip yeni bir fay hattı ekliyorlar. 35 km’lik bir fay var ama bununla ilgili bir beklenti yok. Küçük depremler büyük depremleri tetiklemez. Büyük deprem olacaksa kendi fayında olur.
RİSKLİ BİNALAR YIKILIYOR
Programa Sakarya’dan bağlanan Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu ise şehirde 1999 depremi sonrası yapılanları ve hasarlı binalar sorununu aktardı.
1999 depremi sonrası şehrin sağlam zeminli bölgesine kurulan yeni yerleşim bölgesinden canlı yayına bağlanan Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu, aldıkları tedbirleri anlatarak “İlk tedbir olarak şehrimizi sağlam zeminli noktalara taşıdık. Yine tedbir olarak zemin sıvılaşması olan yerlere iki kat sınırlaması getirdik. Buradaki yapılaşma sürekli ilerliyor” dedi.
Van depremi sonrası deprem riski taşıyan binalarla ilgili önemli çalışmalar başladığını ifade eden Toçoğlu, “99 depreminden kalan orta hasarlı ve deprem riski taşıyan binalar için TOKİ ile görüştük. 466 tane konut için anlaştık. Çok uzun vadeler ve ucuz fiyatlarla konut edinecekler. Biz belediye olarak arsa bedeli de talep etmiyoruz” şeklinde konuştu.