Mersinli işadamı Mahmut Arslan paralel yapının kurduğu kumpası anlattı: “Okul istediler yapmadık, kumpasla tüm mal varlığımıza el koydular. Zararımız 400 milyon dolar”
70’li yılların sonunda gıda alanındaki baba mesleğini devralan, 3’ü yurtiçi, 21’i yurtdışında olmak üzere toplam 24 kurumsal yapı altında 19 fabrika kuran daha sonra European Tobacco ile sigara, Full markasıyla akaryakıt işine giren Mersinli işadamı Ar Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Arslan ailesine yapılan paralel kumpası SABAH’a anlattı. Arslan, “Okul istediler yapmadık, mal varlıklarımıza el koydular, itibarımızı kaybettik. Emniyet, Masak ve Gümrük kumpasıyla 400 milyon dolar zarar ettirdiler” diyor.
Mahmut Arslan ismi hep kaçakçılık olaylarıyla gündeme geldi. Biraz şirketlerinizi anlatır mısınız?
Baba mesleğimiz hububat. Makarna üretiyoruz. 19 fabrikamız var. 2001’den sonra yurtdışına açılmaya başladık. 7-8 ülkede tesislerimiz var. Kanada’da fabrika kurduk, Toronto Borsası’nda halka açıldık. 3 şirketimiz İSO 500 listesinde. 1.5 milyar dolardan fazla ciro yapıyoruz. Tarım ürünleri işinde büyüyünce 2001’de yeni alanlara girmek istedik. İlk olarak sigara ardından akaryakıt işine girdik. Sonra başımıza gelmeyen kalmadı.
Neden?
Kanaatim küresel güçlerin ayağına bastık. European Tobacco’yu 2002’de Iraklı Nasri ailesiyle ortak kurduk. 2007’de pazarın yüzde 10’una ulaştık. Rakiplerimiz iftira attı. Şirketin Barzani ile ortak olduğunu söylediler. Haberleri tekzip ettirdik. O dönemde Dağlıca olayı yaşandı. MHP’liler sigaralarımızı yaktı. Payımız bir anda yüzde 2’ye düştü. Kaçak tek bir sigara paketimiz yakalanmamasına rağmen bizi kaçakçı yaptılar.
RAKİPLER PENSİLVANYA’YA GİTTİ
Kim yaptı?
ABD’li küresel rakiplerimiz Pensilvanya’ya gitti. Para trafiği olduğunu düşünüyoruz. Çünkü paralel yapı küresel şirketlerin taşeronu gibi çalıştı. Bu illegal yapının Gümrük Müsteşarlığı ayağı şirketimiz hakkında hukuka aykırı, somut belgeye dayanmayan müfettiş raporu yazdı. Mersin Emniyet Müdürlüğü’ndeki paralel yapının elemanları devreye girdi. MASAK o dönemde ayrıntılı rapor yazdı. Hiçbir usulsüzlük bulamadı.
Ama genel müdürünüz yargılandı
Genel Müdürümüz Hulusi Kaymaz yargılandı ama serbest bırakıldı.
EMNİYET-GÜMRÜK-MASAK ÜÇGENİ
Ne kadar zararınız oldu?
Paralel yapıdan en büyük zararı ben yedim. Emniyet, MASAK ve Gümrük üçgeninde 400 milyon dolarlık zararımız oldu. Bankalara da 220 milyon dolar borcumuz var. Işadamlarına vurulan en büyük darbe Mahmut Arslan’adır. Bizi bitirdiler. Şirketlere el konulunca bankalar üzerimize geldi. Borcu ödeyemedik diye eve haciz yolladılar. Sigarayı ilk gelen kişiye sattık. Akaryakıt istasyonlarını Lukoil’e kiraladık. Bir daha o işe de girmem.
OKUL İSTEDİLER YAPMADIM
Sizin üzerinize neden bu kadar geldiler?
Bize paralel yapının adamları geldi. Okul, dersane ve salon yapmamı istediler. Ben de o dönemde devlete okul, sağlık ocağı ve cami yapıyordum. Kabul etmedim. Bugün olsa yine istemem.
Hiç yardım yapmadınız mı?
Zaman zaman istiyorlardı kurbanda filan veriyorduk.
Ne kadarlık okul yapmanızı istediler?
Rakam söylemediler ama benim o dönemde MEB’e yaptığım okul 5 milyon TL’ydi.
Madem bu kadar paralel yapıdan çektiniz. Neden onların bankasından kredi kullandınız.?
Tamamen ticari sebeplerden. Full’ü büyütmek için leasingle kredi kullandık. Banka ayrımı yapmadık. O dönemde Bank Asya’dan da kredi çektik. El koyma karari olunca kredimiz takibe düştü.
‘ÇETE LİDERİ’YİM İFADEM ALINMADI
Peki sonra dosya yeniden mi açıldı?
2011’de Ankara KOM Daire Başkanlığı merkezli bir operasyon başlatıldı. Birçok şirketi kapsayan sigara ve kaçakçılık operasyonunda adımız geçmediği halde dahil edilmek istendik. Mersin Trafik Şube’ye gelen isimsiz fakslarla 1 yıl “Emniyet Terörle Mücadele ve Kaçakçılık” detaylı inceleme yaptı. Bizi ailecek online dinlemeye aldılar. 2012’de Adana Cumhuriyet Başsavcılığı dosyayla ilgili takipsizlik verdi. Terör örgütüne üyelik konusunda takipsizlik vermesine rağmen paralel savcı “kaçakçılık yönünden inceleyeceğiz” diyerek soruşturmaya devam etti. Ankara’da Terörle Mücadele Kanunu’nun 10’uncu maddesi çerçevesinde başlatılan soruşturma nedeniyle tüm mal varlıklarımıza el kondu. 260 kişinin çete lideri yaptılar beni. Ama ifadeye çağıran dahi olmadı. 5 aydır MASAK raporu bekleniyor. 58 şirketim gayrimenkullerim gitti, hesaplar donduruldu. Bir tek makarna fabrikasına bir şey yapamadılar. O da benim üzerime olmadığı için. Bu süreçte bankalara borcum birikti. Sigara şirketindeki haksızlıklar yatırımlarımızı iflas noktasına getirdi. El koyma kararı paraleller gidince kalktı ama bu mağduriyetimizi gidermedi.
Akaryakıt ve sigara işi kârlı değil miydi?
Sigara işine girdim kaçakçı yaptılar, petrole girdim kara paracı dediler, baba mesleğim gıdaya döndüm. Kanada’da şirketi borsaya açınca elimize fon geçmişti. Biz de akaryakıt işine girdik. Bayileri kendimiz kurup oradaki yüzde 7’lik payı vatandaşa indirim olarak yansıttık. Bu piyasayı rahatsız etti. Aydın Doğan 8 ay uğraştı son imzayı atmaya 15 gün kala Full’e el konuldu. GDO’lu pirinç konusunda da adınız geçti…
Uzaktan yakından ilgim yokken paralel medya bana iftira attı. Ben pirinç bile satmıyorum ki….
ALTINDAN ATA YÜN KARDEŞLER ÇIKTI
Mahmut Arslan 5 yıl telefonlarının dinlediğini belirterek, tüm bu paralel kumpasın başında bir dönem Mersin Emniyeti’nde görev yapan tutuklu Yurt Atayün’ün kardeşi Anadol Atayün olduğunu iddia etti. (SABAH)