Özellikle tıp, eğitim ve hukuk fakültelerine konuşlanan paralel yapıyla ilgili şikâyet yağıyor: Gazi Tıp’a tek kalemde 246 kişilik kadro almaya çalışıldı, hukuk doktora programlarına ilahiyat mezunları alındı.
Hükümet, paralel yapının üniversitelerdeki yapılanmasının röntgenini çekti. Devletin önemli birimlerinde kilit görevler aldıkları ortaya çıkan paralel yapının en geniş yapılanmaya üniversitelerde gittiği anlaşıldı. Raporlaştırılan araştırmadan çıkan sonuçlar şöyle:
HER ÜNİVERSİTEDE BİR İMAM: Paralel yapılanma her üniversitede bir imam ile çalışıyor. Vakıf üniversiteleri ve bazı devlet üniversitelerinde açılan yüksek lisans ve doktora programları sadece paralel yapılanmanın akademisyenlerine ‘doldur-boşalt’ yöntemi ile diploma veriyor.
HUKUKTA İLAHİYATÇILARA DOKTORA: YÖK’e gelen şikâyet mektupları paralel yapılanmanın özellikle hukuk, eğitim ve tıp fakültelerinde yoğunlaştığını gösterdi. Bazı devlet üniversitelerinde mevzuata aykırı olmasına rağmen hukuk fakültesi doktora programlarına ilahiyat ve diğer bölüm mezunlarını aldıkları tespit edildi.
GAZİ’DE 246 KİŞİLİK KADRO ŞOKU: Türkiye’nin en büyük üniversitelerinden Gazi Üniversitesi’nde paralel yapılanma mahkeme kayıtlarıyla ortaya çıktı. Prof. Süleyman Büyükberber’in rektör olarak atanmasının ardından 471 öğretim görevlisi bulunan Tıp Fakültesi’nde kadrolaşma hız kazandı. Tıp Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Mustafa Benekli 246 kadro talebinde bulundu. İç Hastalıklar bölümünün haksız kadrolaşmayı mahkemeye götürmesi ile sadece Tıp Fakültesi Dekanlığı’nın 246 kişilik kadro talebi mahkeme kayıtlarına resmen yansıdı. Kadrolar, Gazi Üniversitesi öğretim üyeleri arasında, “Cemaatçi yapılanma” tepkisine neden oldu. YÖK’e şikâyet mektupları yağdı.
PSİKİYATRİDE YARGITAY ÜYESİNİN EŞİ: Gazi Üniversitesi’nde Psikiyatri Anabilim Dalında üniversitenin 3 doçent adayı kadro beklerken jürinin, bir Yargıtay üyesinin Denizli Pamukkale Üniversitesi’ndeki eşini ataması üniversitede ‘paralel yapılanma faaliyeti’ olarak yorumlandı.
YÖK’E MEKTUP YAĞIYOR: YÖK yetkilileri söz konusu şikâyetlerin sadece Gazi değil birçok üniversiteden geldiğini bildirdi. Ancak soruşturma açılıp açılmayacağı kesinleşmedi.
GÜL’Ü KOPYALAYANA SORUŞTURMA YOK: Üniversiteler Arası Kurul’da (ÜAK) paralel yapılanmanın hızlı akademik unvan ve kadro alması için paralel jüri ayarlandığı iddia edildi. ÜAK’nın Cumhurbaşkanı Gül’ün doçentlik dosyasını kopyalarken yakalanan İpek Üniversitesi’ndeki akademisyen hakkında soruşturma başlatmaması yükseköğretim camiasında tepki çekti.
AÇIK İNTİHAL GÖRMEZDEN GELİNDİ: Gazi Üniversitesi’ne dışarıdan atanan bir radyoloğun doçentlik için yayımladığı eserlerden birisinin intihal olduğu tespit edildi. Buna rağmen ÜAK ilgili kişinin doçentliğini iptal etmedi. Bu durum yükseköğretim camiasında, YÖK ve ÜAK tarafından paralel yapının korunduğu şeklinde yorumlandı.
NOTERDEN TESPİT
Usulsüz kadro atamaları Türkiye Tabipler Birliği’nin noterli önlemiyle ortaya çıktı. TTB, tıp fakülteleri için “adrese teslim” kadro ilanı çıktığında, istenen kişilerin isimlerini önceden noterde tasdik ettiriyor. İlanla o isimler kadroya alındığında ise mahkemeye itiraz ederek “Adrese teslim ilanla usulsüz kadrolaşma yapılacağını ve kimlerin atanacağını önceden tespit ettik” diyor. TTB yönetimi, atanacak kişilerin ideolojilerinin akademik camiada bilindiğini ancak kadro açılırken istenen bilimsel kriterlerde doğrudan bir kişiye işaret edildiğini belirterek, “Aslında isme kadro açılıyor” dedi. (SABAH)
üniversiteler de şok muş. ne şoku kardeşim. bu anlattıklarınız yaklaşık 35 yıldır yapılıyor. sadece gözü kör olanlar görmüyor. görenler de görmemezlikten geliyor. her kes kıçından korktuğu için sesini çıkarmıyordu. elimizle canavarı büyüttük sonrada bizi yiyor diye feryat ediyoruz.
Sivil üniversiteler bitti hadi tamam dedik ama gülhane askeri tıp da aynı. Sorun bakalım son 2 yılda kaç profesör doçent ayrılmış.Şantajla baskıyla insanlar ayrılırken dekanlar ve genkur bşk ı ne oluyor diye sormuş mu? Nöroloji kliniğine ateş mi düşmüş de bir anda kimse kalmamış mesela.