İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin bugün NTV’nin canlı yayında Uludere’de ‘vur’ emrini kimin verdiğini açıkladı. Şahin ” Uludere olayı güvenlik güçlerimizin tecrübe hanesine işlenmiştir. Bundan sonra muhakkak ki daha dikkatli davranılacaktır.Vur emrini kim vermiştir? Hava Kuvvetleri’nde görüntüleri izleyen, olayı analiz eden komutanlar vermiştir. Öyle gözüküyor” dedi.
Bakan Şahin, “Vur emri Sayın Cumhurbaşkanı verecek değil. Gündelik yönetimi Başbakan, Genelkurmay Başkanı yapacak değil. İçişleri Bakanı olarak ben de 81 ildeki olayları anlık yönetecek durumda değilim. O zaman diğer yetkililere, görevlilere hiç ihtiyaç yok demektir. Bunu sorgulamak bile mantıki olarak yanlıştır. Mutlaka yönetim sorumludur. Aşağının yaptığı yanlıştan yukarısı da hukuken ve siyaset olarak sorumludur. Olayı anlık yönetecek, askeri ve emniyet yetkililerdir. O anda emri Ankara’da Hava Kuvvetleri’nde o görüntüleri analiz eden komutanlar vermiştir” dedi.
‘ÖLEN 34 KİŞİ SADECE FİGÜRAN’
Yaşamını yitirenlerin kaçakçılık yaparak geçimlerini sağladıklarının gözden kaçırılmamasını söyleyen Şahin, şöyle konuştu:
“Yanlıştan doğru sonuç çıkmaz. Bu hayatını kaybeden vatandaşlarımız kaçakçılık yaparken hayatlarını kaybettiler. Sağ yakalansalar kaçakçılıktan yargılanacaklardı. Daha ağır bir sonuç olunca yargılanamaz duruma gelip hayatlarını kaybedince kaçakçılık olayı gölgede kaldı. O bölge Kandil’e doğru bölücü terör örgütü KCK’nın kontrolünde olan bir bölgedir. Gelir kaynakları var. Bölücü terör örgütünün sıktığı kurşun, attığı bomba yediği ekmek, giydiği ayakkabı parayla alınıyor. Baronların da parada payı var. Para hareketinin bir bölümü kaçakçılıktır. 34 insanımız, çoğu yaşı küçük gençlerimiz bu olayın sadece figüranlardır. Filmin büyüğüne bakmak lazım. Filmin senaristi, baş oyuncusu vardır. Figüranlara takılıp kalıyoruz.
‘KAÇAKÇILIK RANTI PKK’YA’
O insanlara kaçak malı veren PKK terör örgütüdür. Kaçakçılığın rantını elde eden KCK terör örgütüdür. CHP ve BDP bu olayı istismar ediyor. BDP bu olayın parçası durumundadır. BDP cenazelerde yaptığı iğrenç davranış, 34 kişinin cenazesinin üzerine örtüğü iğrenç bez parçasını hesabını vermek durumundadır. BDP’nin bayrağı mıdır, neyin işaretidir. Bunları sorgulamamız lazım.”
‘ÖZÜR DİLENECEK BİR OLAY DEĞİL’
Bakan Şahin, özür talebiyle ilgili olarak ise “Özür dilenecek maiyette bir olay değildir. Özür dilenecek bir olay yoktur. Hantepe olayı vardır. Katırlar sırtında gelen silahlarla askerlerimiz şehit edilmiştir. Olayı suçluluk psikolojisiyle görmüyoruz. O gençlerimiz orada olmamalıydı” dedi.
TAYYAR O KOMUTANI YAZMIŞTI
Bu açıklamanın ardından gözler geçtiğimiz gün Star’daki köşesinde “Şifre bu paşa” diyen Tayyar’a çevrildi.
Şamil Tayyar 21 Mayıs’ta Star Gazetesi’ndeki “Şifre bu paşadır” başlıklı yazısında Uludere’de yaşananlarla ilgili olarak asıl yanıt vermesi gereken ismin Genelkurmay Başkanlığı’ndaki birim yöneticisi Tuğgeneral Ali Rıza Kuğu olduğunu öne sürmüştü.
Tayyar yazısında şöyle diyordu:
“Kritik 3 soru var:
1-İlk görüntü Heron’dan olsa bile bombalama kararı Predatör’den alınan istihbaratla mı verildi?
2-Bombalama kararı Predatör’den önce Heron kayıtlarına göre alındıysa, bombalamadan 36 dakika öncesine (saat 21.01) kadar süren Predatör kayıtları neden dikkate alınmadı?
3-Sınırda 37-40 dakika bekleyen ve aralıksız görüntüleri kaydedilen kalabalık için “terörist” kararı verilmeden önce yerel güvenlik birimleri neden devre dışı bırakıldı?
Kanımca, bu 3 sorunun cevabını en iyi bilen Genelkurmay’da birim yöneticisi Tuğgeneral Ali Rıza Kuğu’dur. Meclisteki Uludere Komisyonu’na mutlaka davet edilmelidir.
Şifre, bu paşadır.”