Milliyet gazetesinde Tolga Şardan bugün “Bürokraside ‘Askeri Casusluk’ fırtınası” başlıklı yazısında FETÖ’nün “askeri casusluk” kumpasının çökmesiyle bürokraside yaşanan paniği anlattığı yazısında bomba bir detaydan söz etti. Şardan, “Tabii, bürokrasideki kumpas süreci askeri casusluk davasıyla sınırlı değil. Bombanın büyüğü, Kozmik Oda dosyası ile geliyor.” dedi. FETÖ’nün “Kozmik oda kumpası” demek aynı zamanda Bülent Arınç demek. Sanırız Arınç’ın son dönemde FETÖ için “cübbe giymesinin” şifreleri de orada. İşte Şardan’ın yazısı…
HULUSİ AKAR GÖREVDEN ALDI
İzmir’de devam eden askeri casusluk davasında yargılanan 357 sanığın beraat ettiğini açıklanmasından 7 gün sonra internet üzerinden yayın yapan haber sitelerine önemli bir haber düştü.
Habere göre, Genelkurmay Başkanlığı Adli Müşavirliği görevini yürüten Hakim Albay Muharrem Köse, görevinden alınarak pasif göreve atanmıştı.
Köse’nin yeni görevi, eskisine göre daha düşük konumda ‘şube müdürlüğü’ oldu.
Köse, bizzat Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar tarafından Adli Müşavirlik görevinden alındı.
* * *
Biraz geriye gidelim. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, 2010’da başlatılan ve 3 yıl süren ‘Askeri Casusluk’ soruşturması kapsamında 49’u görevdeki askerler olan 93 kişiyi tutuklattı.
Soruşturma savcılığı, yaklaşık 2 bin sayfalık iddianame hazırladı. İddianamenin yanısıra 315 ek klasörden oluşan dosya çerçevesinde, ‘Askeri gizli bilgi ve belgeleri ele geçirme, bulundurma’ suçlamasıyla 49’u görevdeki askerler olmak üzere 79’u tutuklu ile birlikte 357 sanık hakkında dava açtı.
İddianamenin okunması 4 hafta sürdü. İddianamede, askeri bilgileri casuslukta kullandıkları iddia edilen sanıklar, iddianamenin temelini oluşturan ‘Pandora’ veri tabanının ve diğer ele geçirildiği iddia edilen dijital imajların, usule ve hukuka uygun şekilde ele geçirilmediğini, komployla karşı karlıya kaldıklarını ileri sürdüler.
İzmir 12. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki dava devam ederken, Türkiye’de esen rüzgârlar birden terse döndü.
17-25 Aralık sürecinin sonrasında, süreç öncesinde yürütülen bazı adli dosyalarda ‘kumpas’ olup olmadığının araştırılmasına başlandı.
Yeni süreçte, İzmir’deki askeri casusluk davası da mercek altına alındı.
Uzatmayalım; yargılamayı yapan mahkeme bilirkişi raporunun hazırlanmasını istedi. Dosyada delil olarak yeralan dijital verileri inceleyen bilirkişi ekibi, hazırladıkları 103 sayfalık raporda, sanıklardan elde edilen 33 CD, 22 harddisk, 10 flash bellek ve 5 DVD’den sadece iki hard diskin hukuka uygun imajlarının alındığı, diğer tüm delillerin hukuksuz olduğu, binlerce dijital verinin imajının bulunmadığı, verilerin sahte olduğu belirtildi.
Bu raporla birlikte, davada tutuklu sanık kalmadı. Ardından da 26 Şubat’ta görülen son duruşmada, 357 sanığın tamamı beraat etti.
* * *
17-25 Aralık sürecinden sonra İzmir’deki Askeri Casusluk davası devam ederken, elde edilen belgelerin gerçekte gizli belge olup olmadığının ortaya çıkarılması için bazı kurumlarda idari soruşturmalar başlatıldı.
Hatırlanacağı üzere, bunun ilk örneği İçişleri Bakanlığı’nda yaşandı. Askeri casusluk dosyasında yer alan mülki idare amirleri ve İçişleri Bakanlığı personeli hakkında inceleme yaparak yargılanma yolunu açan Mülkiye başmüfettişleri ile Teftiş Kurulu yöneticileri hakkında ‘kumpas yapmak’ iddiasıyla adli ve idari yargılamaların önü açıldı.
GENELKURMAY ADLİ MÜŞAVİRİ KÖSE’NİN DÖNEMİ MERCEK ALTINA ALINSIN
İşte bu sürecin bir ayağı da Genelkurmay Karargâhı’nda başlatıldı. Genelkurmay Başkanlığı’nda görevlendirilen araştırmacılar, sanıklarda bulunduğu belirtilen askeri bilgi ve belgelerin ‘gizli olup olmadığı’nı araştırdı.
Bu araştırmanın sonunda, dosya içinde yeralan bilgilerin bir bölümünün sahte olduğu bir bölümünün ise gizlilik dereceli olmadığı görüşü ortaya çıktı.
Bu noktada, karargâh içinde gözler Adli Müşavir Hakim Albay Muharrem Köse’ye döndü.
Köse’nin belgelerle ilgili verdiği resmi görüşlerde, bunların ‘gizli askeri belgeler’ olduğunu belirttiği anlaşıldı.
Benzeri bilgilerle soruşturma pek çok muvazzaf askerin de tutuklanmasıyla sonuçlanan 357 sanıklı dev bir casusluk davasına dönüştü.
Bu yüzden Köse, ‘zorunlu’ olarak görevinden alındı. Bu noktada, Köse’nin göreve getirldiği dönemi de göz önüne almakta yarar olacaktır.
BÜROKRASİDE BÜYÜK PANİK
Elbette, askeri casusluk davasının kumpas olduğunun ortaya çıkmasıyla birlikte devlet ya da bürokrasi kadrolarında yürütülen adli ve idari soruşturmalar sadece Türk Silahlı Kuvvetleri ve İçişleri Bakanlığı ile sınırlı kalmayacak.
Davanın kumpas olduğu yönünde İzmir’de başlatılan yeni soruşturma sürecinde Merkez Bankası ve Milli Savunma Bakanlığı başta olmak üzere Dışişleri Bakanlığı, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Ekonomi Bakanlığı, Enerji Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kalkınma Bakanlığı, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nda da incelemeler başlatıldı ya da başlatılmak üzere.
Bu kurumlardaki araştırmaların konusu da aynı. Delillerde yeralan ilgili bakanlıklara ait bilgilerin gizli dereceli olup olmadığı, gizli değilse bu belgelere gizli onayı veren bürokratlar tespit edilerek haklarında idari ve adli soruşturmalar yürütülecek.
Kumpasla bağlantılı olan bürokratlar ortaya çıkartılacak.
Tabii, bürokrasideki kumpas süreci askeri casusluk davasıyla sınırlı değil. Bombanın büyüğü, Kozmik Oda dosyası ile geliyor.
(TOLGA ŞARDAN/MİLLİYET)
