Hedefi dünyanın ilk 10 ekonomisi içinde yer almak olan Türkiye, yabancı yatırımcının ilgisini çekmeye devam ediyor. Türkiye’nin ekonomik istikrarını ve gelecek vaat ettiğini gören yabancı yatırımcı, 2015 yılında da Türkiye’ye yatırımlarında hız kesmedi. Türkiye yatırım liginde 2 basamak birden yükseldi. 2015 yılında uluslararası doğrudan yatırım yüzde 36 oranında arttı.
Dünya öyle bir ateş çemberinde ki hem insanlar hem de para güvenli limanlar arıyor.
Türkiye ise ne yanı başında yaşanan savaşa, ne de ülkeyi karıştırmaya çalışanlara fırsat vermiyor.
Ekonomide yeni bir başarı hikayesine hazırlanan Türkiye, yatırımcıların da vazgeçemediği en önemli limanlardan biri olmaya devam ediyor.
Türkiye yabancı yatırımcının ilgi odağı. Gelişmekte olan ülkeler arasında hızla yükselen Türkiye’nin hedefi birkaç yıl içinde dünyanın ilk 10 ekonomisi içinde yer almak.
Hükümetin önceliği de yatırımcıyı Türkiye’ye çekmek…
Türkiye’nin ekonomik istikrarını ve gelecek vaat ettiğini gören yabancı yatırımcı, 2015 yılında da Türkiye’ye yatırımlarında hız kesmedi.
Küresel krizden en az etkilenen ülkeler arasında yer alan Türkiye, kriz çığırtkanlarına rağmen, yabancı yatırımcının ilgi odağı olmayı sürdürüyor.
Türkiye’nin 2015 yılında aldığı uluslararası doğrudan yatırım yüzde 36 oranında arttı. 16.5 milyar dolar olarak gerçekleşti.
Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Örgütü’nün “2016 Dünya Yatırım Raporu”na göre; 16.5 milyar dolar yatırım alan Türkiye, yatırım liginde iki basamak yükseldi.
Dünyada en çok doğrudan yatırım çeken 20. ülke oldu.
Türkiye’ye yönelik yatırım girişlerinde ilk üç sırayı gayrimenkul, imalat sanayi ve finans sektörleri aldı. Yatırımlar, Türkiye’nin lokomotif sektörü inşaatta da sürüyor.
Çünkü Türkiye’yi güvenli liman gören yatırımcı Türkiye’de, özellikle İstanbul’da ev sahibi olmak istiyor.
Öyle ki İstanbul’da küçük ve orta ölçekli yatırımcılar, arsa bulamıyor. Büyük yatırımcılar da bu konuda zorluk çekiyor. Yatırımcılar inşaat için Tekirdağ, Kırklareli, Kocaeli, Yalova, Çanakkale gibi şehirlerde arsa arıyor.
Tüm bu tablo, birilerini rahatsız ediyor. Öyle ki Türkiye ekonomisi nasıl kötü gösterilir diye adeta fırsat kolluyorlar.
Bugünlerdeki yeni konu ise turizm… Bir kısım medya, azalan Rus turisti bahane edip “sıkıntı büyük”, “turizmci batıyor” “kıyıların sessizliği” diye manşetler atıyor.
Sanki bu durum devam etse sevinç çığlıkları atacaklar. Oysa sorunu gösterdikleri kadar çözümü de gösterseler samimiyetleri ortaya çıkacak.
Sadece Antalya’yı değil de biraz diğer bölgeleri gezseler otellerdeki doluluk oranlarının yüzde 100’ü bulduğunu görecekler…
Hükümet şimdi yeni destek paketleri açıklıyor. Turizmciler alternatif pazar arayışındalar… Tanıtım ataklarına başladılar… Ramazan ayının ilk haftalarında görülen durgunluk, yerini canlılığa bıraktı.
Bayramdan itibaren otellerde boş yer bulmak mümkün değil.
Terör bütün dünyayı etkisi altına alıyor. Örneğin dünyanın en çok turist çeken ülkesi Fransa bile bu yıl turizmde büyük kayıp bekliyor.
Buna rağmen orada herkes en güzel ülkenin kendi ülkesi olduğunu tüm dünyaya anlatmaya çalışıyor.
Bizdeyse hala eski Türkiye arayışı sürüyor. Manşetlerle algı yönetip, Türkiye’yi dünyanın istemediği kimsenin uğramadığı bir ülke gibi göstermeye çalışıyorlar.
Sanki dünyada terör bir tek Türkiye’nin sorunuymuş gibi Avrupa’nın yaptığı ikiyüzlülüğe ortak oluyorlar.
Ama Türkiye, tüm bu kara propagandaya rağmen yoluna devam ediyor.
Başbakan Binali Yıldırım’ın dediği gibi kimse Türkiye’nin güzel günlerine engel olamayacak:
“Yapacağınız hiçbir manipülasyon Türkiye’nin büyümesini engelleyemez. Türkiye’nin önünde aydınlık, güzel bir gelecek var. Terörü yeneceğiz.”
(ahaber)