Şah Fırat Operasyonu’nun üssü olan Suruç ilçesi 10-20 Şubat arasında provokasyon girişimlerine sahne oldu. 13 Şubat’ta polis noktasında bombalı araç patladı. Patlamanın izini süren istihbarat birimleri, 14 Şubat’ta ilçeyi savaş alanına çevirecek TNT yüklü araç yakaladı.
Şah Fırat Operasyonu için Ankara’nın bir ay önce düğmeye bastığı, ancak ‘derin’ güçlerin operasyonu durdurmak için kanlı eylem planları yaptığı ortaya çıktı. Özellikle Suruç-Kobani-PKK denklemi içinde yerel halk ve devlet birbirine düşecek, operasyonun önüne ‘psikolojik’ engeller konularak Türkiye Ortadoğu’nun en karanlık kuyularına çekilecekti. Anacak başarılı operasyon ile plan bozuldu.
KANAAT ÖNDERLERİ İLE GÖRÜŞÜLDÜ
Ankara’nın operasyon kararı üzerine önce Şanlıurfa MİT Bölge Başkanlığı alt yapı çalışmalarını başlattı. MİT’in ilgili daire başkanları bölgeye geldi. İlk aşamada bölgedeki aşiret liderleri ve PYD ile görüşmeler gerçekleştirildi. Operasyonun için uygun koşulların oluştuğuna dair mesajın 10 Şubat’ta Ankara’ya ulaşmasıyla birlikte daha önce çalışmalarını başlatan Türk Silahlı Kuvvetleri 10 Şubat itibariyle operasyon için çalışmalarına hız verdi. 11 Şubat itibariyle ilgili yerel birimler ve mülki amirler de operasyon hazırlığı için çalışmalarına başladı.
OPERASYON SIR GİBİ GİZLENDİ
Askerlerin tahliyesi ve Süleyman Şah’ın iki süvarisine ait naaşların Türkiye’ye getirilmesi olabildiğince gizli tutulmaya çalışıldı, operasyon sır gibi saklandı. Sınırlı bilgiye sahip yerel yöneticiler dahi operasyonun sadece askeri değişimden ibaret olacağını düşünüyorlardı. Bu nedenle gizli tutulan operasyonun ayrıntıları mülki amir ve güvenlik birimlerinin üst düzey yöneticilerine, operasyona dört gün kala ulaştı.
DERİN GÜÇLER SURUÇ’TA DEVREDE
Operasyonun yapılacağı büyük bir gizlilik içinde tutulmasına rağmen operasyondan haberdar olan derin güçler devreye girdi. 13 ve 14 Şubat günleri operasyonun merkez üssü Suruç’u kan gölüne çevirmek için bombalı eylem hazırlığı başlatıldı. TSK’nın sır operasyonunun merkez üssü Şanlıurfa’nın Suruç ilçesi olarak belirlendi. Kobani’ye komşu olan bu ilçe aynı zamanda operasyon için Kobani’ye giden tüm askeri lojistiğin geçtiği hattını oluşturuyor. Operasyondan birkaç gün önce Suruç’ta yaşanan hareketlilikse Operasyonun derin güçlerce sabote edilmeye çalışıldığını ortaya çıktı.
KAN GÖLÜNE ÇEVİRMEK İSTEDİLER
13 Şubat günü Suruç’taki polis kontrol noktasında patlayan bir bomba sonucunda bir polis ve iki sivil vatandaş ağır yaralandı. Güvenlik güçleri ve istihbarat birimleri aynı gün Şanlıurfa merkez ve Suruç’ta bütün dinlemeleri aktif hale getirerek olayın faillerini çözmeye çalışırken daha büyük bir patlama hazırlıklarının yapıldığı bilgisine ulaştı. 14 Şubat 2015’te saat 18:00 sularında Suruç’un Dikili Mahallesi Kanal sokakta bir düğün salonunun hemen arkasına park edilmiş 21 UA 158 plakalı aracın yüklü miktarda TNT patlayıcı madde ile doldurulduğu tespit edildi.
Kürt aşiretlerle görüşme trafiği
Yapılan balistik incelemede araçta bulunan TNT patlayıcısının araca 500 metre mesafedeki bütün canlılar üzerinde tahribat yaratacağı tespit edildi. Patlayıcı yüklü araç, istihbarat bilgisinin gelişinden sonra iki saat süren aramalar neticesinde bulundu. Olayın akabinde istihbarat çalışmalarını yoğunlaştıran Şanlıurfa güvenlik birimleri aracın bulunmasından bir gün sonra da el yapımı bombalar buldu.
PKK NEDEN RİSKE ATSIN?
Olayda yakalanan dört kişinin PKK ile bağlantılı olduğu düşünüldü. Teyit çalışmaları devam ederken Ankara ve Şanlıurfa’daki güvenlik birimleri “180 bin Kobanili Kürde ev sahipliği yapmış olan Suruç’ta PKK neden böyle bir eylem yapsın?” sorusunu sormaya başladı.
EYLEMLERİ ÜSTLENEN YOK
Bölgedeki Kürt kanaat önderleri ise PKK’nın bu patlama ve bombalı eylemleri herhangi bir şekilde üstlenmediğine dikkat çekerek Şah Fırat operasyonu öncesinde aşiretler ve silahlı gruplarla görüşme trafiğinin başlamasıyla beraber bu eylemlerin başladığını; temel amacın TSK’nın düzenlediği bu operasyonu engellemek olduğunu görüşünü dile getirdi.
(ÇETİNER ÇETİN/YENİ ŞAFAK)