MEDYAGUNDEM.COM- Akşam yazarı Kurtuluş Tayiz bugün önemli bir tartışmaya girerek Türkiye’deki sol hareketin nasıl Kemalist-laik elitin uzantısı haline geldiğini yazdı. Tayiz, “Kemalist sistemin solu, dindarlara ve Kürtlere karşı her zaman öncelikli ittifak grubu olarak görmesi ve hatta solu hep böyle değerlendirmesi sır değil. Bu ilişkinin Cumhuriyet’in kuruluş yıllarına kadar uzanan bir geçmişi var. ‘Emperyalizme karşı birlikte mücadele’ için Anadolu’ya davet edilen Ahmet Suphi ve arkadaşlarının nasıl feci şekilde katledildiğini hatırlayalım. Kemalistler başları her sıkıştığında solu yardıma çağırmış ancak işler yoluna girdiğinde onları katletmekten de geri durmamıştır. 1960 ve 1970’lerde sol, darbecilerin hem ortağı, hem mağduru olmuştur.” diye yazdı.
Solun Türkiye’de beyaz Türkler’in “arka bahçesi” halinbe geldiği gibi çarpıcı bir tespitte bulunan Tayiz’in yazısından bazı bölümler şöyle:
DARBECİLERİN YEDEĞİNE DÜŞEN SOL
1980 sonrası “sol”, artık eski “sol” bile değildir. Darbenin demir yumruğu altında ezildi. Demokratik sol hareket gelişemediği gibi sol eski heyecanını da kaybetti. Sosyal demokrat harekete dönen gruplar CHP potasında eritilirken, demokratik bir hareket haline gelmeye çalışan sol gruplar ise 28 Şubat’ta olduğu gibi darbecilerin yedeğine düşmekten kurtulamadı. İllegal sol örgütler içinse durum daha kötü oldu; o örgütler dönüşme becerisi gösteremeyerek, derin devletin operasyon gücü olarak kullanılmaya başlandı. Tabii Türkiye solunu bütün olarak bu genellemelerin içine koymadığımı vurgulama ihtiyacı duyuyorum. Demokratik siyasete sonradan ısınan pek çok sol grup halen bağımsız bir şekilde politika yapmaya çalışıyor.
BEYAZ TÜRKLER’İN TAŞERONU “POPÜLER SOL”
Sol için bugün durum biraz daha vahim. “Popüler sol”, beyaz Türkler’in taşeronu haline gelmiş durumda. AK Parti’yle savaşta toplumun her kesimini yanına çekmeye çalışan Beyaz Türkler, solun popüler kesimi üzerinden tüm solu şemsiyesi altında tutmaya çalışıyor. Mesela Ece Temelkuran’ın, Birgün gibi sol iddialarla yola çıkan bir gazetenin başına getirilmesi, Cihangir’in popüler isimlerinin “yazar” olarak bu gazetede öne çıkması, solun bugünkü durumunu gayet iyi özetliyor.
BEYAZ TÜRKLER’İN ARKA BAHÇESİ
Sol aslında sanıldığı kadar “geri” ve “klişe” değil, sadece Beyaz Türkler’in ihtiyaçlarının dışına taşamadıkları için bir türlü yeni slogan ve politika üretemiyorlar. Bu bağımlılık, solu içten içe çürütüyor, yozlaştırıyor.
Sol yeni bir soluk almak istiyorsa öncelikle Beyaz Türkler’in arka bahçesi olmaktan kendini kurtarmalı. Zira Beyaz Türkler’le ilişkiler sorgulanmadığı müddetçe, solun savaş karşıtı sloganlarının bir etkisi ve kıymeti olamaz.