Türkiye 52 yıllık bir defteri bugün kapatıyor. Küresel krizde IMF’siz de başarılı olacağını gösteren Türkiye’nin fonla ilişkisinde artık yeni bir dönem başlıyor. Bugüne kadar alan el durumunda olan Türkiye artık veren el oldu.
Türkiye bugün tarihi bir güne uyandı. Uluslararası Para Fonu’yla (IMF) 52 yıllık standby ilişkisinin sonuna geldik. Bir dönem para almak için kapısında beklediğimiz, masa şeflerini ‘krallar’ gibi karşıladığımız, ev ödevlerine harfi harfiyen uymak için hükümet krizleri çıkmasına göz yumduğumuz IMF’ye bugün 421 milyon dolarlık son borç dilimini ödeyerek veda ediyoruz. IMF’yle tanışıklığımız 1947’de İsmet İnönü dönemine kadar uzanıyor. Bugüne kadar 19 stand-by anlaşması imzaladık. İlkini Cemal Gürsel yönetimi döneminde yaptık. Türkiye fonla borç ilişkisine girerken halk da acı reçetelerle tanıştı.
HER YIL BİR ANLAŞMA
1960’tan 1970’e kadar her yıl bir stand-by anlaşması imzalandı. 1970- 1978 arasında IMF’yle mola verildi. Sonra da fonla birçok kez masaya oturuldu. Ancak yapılan anlaşmaların sadece 8’i tamamlandı. IMF’yi en çok konuştuğumuz günler 2001 yılıydı. Gecelik faizlerin yüzde 7 bini gördüğü, bankaların birer birer devlete geçtiği şubat krizinden çıkışta adres IMF’ydi. Türkiye o dönemde fondan 20 milyar dolar alabilmek için günlerce uğraştı. Kemal Derviş dönemindeki pazarlıklar ve verilen tavizler sonucunda gelen para Türkiye’de adeta bayram havası estirdi. DSP-MHP-ANAP koalisyonunun imzaladığı anlaşmayı AK Parti devam ettirdi.
IMF’yle 52 yıllık evlilik sona erdi
11 Mart 1947: IMF’ye üye olduk.
1 Ocak 1961: Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel döneminde ilk stand-by anlaşması imzalandı.
1961-1970: Süleyman Demirel ve İsmet İnönü’nün 3’er kez hükümet kurduğu süreçte IMF’yle anlaşma trafiği devam etti.
18 Haziran 1980: 24 Ocak kararlarına kaynak oluşturan IMF ile en uzun stand-by anlaşması imzalandı.
1984-1994: Turgut Özal, Ali Bozer, Yıldırım Akbulut, Mesut Yılmaz, Süleyman Demirel ve Erdal İnönü döneminde IMF’yle anlaşma yapılmadı.
8 Temmuz 1994: 16’ncı anlaşma imzalandı. Tansu Çiller’in imzaladığı 5 Nisan kararlarıyla TL yüzde 39 devalüasyona uğradı.
1994-1999: Stand-by düzenlemesine gidilmedi.
1999: 18’inci anlaşma DSP, MHP, ANAP hükümetindeki Kemal Derviş döneminde imzalandı.
2005: 19’uncu anlaşma AK Parti hükümeti döneminde yapıldı. Fondan 10 milyar dolarlık kredi sağlandı.
2008: Küresel krize rağmen Türkiye anlaşma yapmadı.
Kimler geldi kimler geçti?
IMF’yle anlaşma yapıldığı dönemde masa şefleri en az Türkiye’deki bakanlar kadar önemliydi. Adlarını günler öncesinden ezberlediğimiz Martin Hardy, Carlo Cottarelli, Juha Kahkonen, Hugh Bredenkamp, Reza Moghadam, Rachel Van Elkan gibi isimlerin temasları adım adım izlenir, ağızlarından çıkacak cümleler ve yazacakları raporlar merakla beklenirdi. Şefler, Türkiye deneyimiyle IMF’nin tepe yönetimine geldiler.
Fonla anlaşmayan ülkeler güçlendi
IMF’nin kendi tarihinde de Türkiye başarılı bir örnekti. Bugüne kadar fonla anlaşma imzalayan ülkeler arasında Türkiye, hem borcunu ödeyip hem de ekonomisini düzelten ender ülkelerden biriydi. Fonla anlaşma imzalayan ülkelerin birçoğu başarılı olamadı. Avrupa’daki kriz IMF reçetesinin ülkeleri kurtarmadığının kanıtı oldu. İmajı giderek bozulmaya başlayan IMF’yi Arjantin, Rusya, Brezilya, Güney Kore hayatından çıkardı. (SABAH)