Gözlerim, Filistinli bebek için Hocaefendi’nin taziyesini arıyor
Terörist örgüt olan PKK’yı, mazlum Filistinlilere benzetiyorlar ya.
Türkiye’nin güvenlik güçlerinin operasyonlarını da, İsrail askerinin saldırılarına benzetiyorlar ya.
Eski olayları örnekleyerek tartıştığınızda, haklılığınızı net olarak kabullendiremiyorsunuz..
Önceki günkü katliamı esas alalım..
Hepimiz bire bir şahit olduk. Uzun süredir, ne asker ne sivil, herhangi bir İsraillinin ölümüne şahit olmuş muydunuz?
Yıllara varan yakın sürede, Filistinlilerin İsraillilere saldırısına ilişkin hiç haber okudunuz mu?
Hayır! Ortada İsrail’e yönelik hiçbir eylem yok iken, durup dururken, HAMAS komutanı arabasında giderken, şehit ediliyor.
İsrail askerleri tarafından.
“Ne var bunda, Türk güvenlik güçleri de, operasyonlarda PKK’lıları vuruyor” diyenlere biraz daha açayım olayı.
Türk askerleri, dağdaki teröriste operasyon düzenliyor.
Her gün, bir şekilde fırsat bulup, saldırı düzenleyen teröristlere karşı yapıyor bu operasyonu..
Üç ay, beş ay terörist saldırı olmadığı halde, PKK’ya karşı operasyon düzenlendiğini gördünüz mü siz hiç?..
Kaldı ki..
Bir devletin hedefindeki kişi, şehirde serbestçe ve siviller arasında dolaşıyor ise…
İlk planda yapılacak iş, onu füze ile vurmak değil, sağ olarak gözaltına almaktır. İsrail bunu mu yapıyor?
Hayır. Şehirde siviller arasında yaşayan..
Hem de İsrail’in kendi devlet sınırları dışındaki kişiye, silahlı saldırı düzenliyor.
Ve hedefindeki komutanın yanısıra, sivilleri de, çocukları da öldürüyor..
“Otobüsteki İsrailli çocukları katleden Filistinliler” tanımlaması, hafızamıza nakşedilmiştir.
Çünkü Siyonist medya, bunu öylesine sinsice ve etraflıca yapmıştır ki, aklımızdan çıkması mümkün değildir.
Peki, Çarşamba günü yapılan İsrail saldırısında, öncesinde bahane yapılacak herhangi bir Filistin saldırısı da olmadığı halde şehit edilen Filistinli bebek, hafızalara nakşedilecek midir? İkiz bebek bekleyen Filistinli hamile kadının can vermesi, akıllara kazınacak mıdır?
Bu Siyonist aşığı medya var iken, hiç sanmıyorum.
Buraya bir nokta koyup, bugünden sonraki muhtemel gelişmeleri tahmin edelim.
Filistinliler, misilleme amacıyla, öncelikle İsrail askerlerine saldıracaklar.
Belki bu arada hedef şaşacak, siviller de, kadınlar ve çocuklar da ölecekler. Hiç istemem. Ama bunlar muhtemel gelişmeler..
O zaman, o İsrailli kadınları ön plana çıkartıp, İsrailli çocukları ön plana çıkartıp, bu işi başlatanın İsrail askerleri olduğunu görmezden gelecek ahlaksızlara, şimdiden hatırlatayım: “Siz de en az İsrail askerleri kadar katilsiniz!” Bunun başka bir izahı yok..
Ve İsrailli sivillerin muhtemel ölümü halinde başsağlığı dileyecek olan hocalarımıza, hassaten Fethullah Hocaefendi’ye de şimdiden hatırlatayım..
Amacınızın; sadece sivillere yönelik, kimden gelirse gelsin saldırıları kınamak olduğunu ispat etmek istiyor iseniz, geç kalıyorsunuz.
Bakın Filistinli çocuğun şehadetinin üzerinden 24 saat geçti.
Sizden hiçbir açıklama gelmedi.
Bugün sabah ilk açacağım gazete, Zaman olacak..
Gözlerim, Fethullah Hocaefendi’nin, Filistin’de şehit edilen 1 yaşındaki çocuk için yayınladığı taziyeyi arayacak..
Eğer o taziyeyi bulamazsam..
Yarın öbür gün bir İsrailli çocuk (Hiç arzu etmem. Doğru da bulmam. Ama amaç dışı, böyle bir ihtimal gerçekleşirse) hedeften sapan roketle, zamansız patlayan bir bomba ile öldürüldüğünde başsağlığı dilerseniz Orda durup “Acaba” dememiz de, bizim hakkımız olsa gerek..
Evet, dürüst olmalıyız.
Durup dururken bu saldırıyı düzenleyen İsrail’i kınamıyorsak..
Yarın Filistinlilere de itiraz etmememiz gerekir..
Tabii bu arada, Hidayet Şefkat Tuksal’dan tutun, Hilal Kaplan’a kadar..
İslami kıyafetli insanları bile kendi saflarına çekerek konuşturanların oyununa dikkat çekip, kompleksli dindarlara da seslenelim..
Bakın, İsrail ne yapıyor? ”Eğer Türk askerlerinin PKK’lılara yönelik operasyonlarını eleştirmezsek, İsrail’in Filistinlilere yönelik operasyonlarını da eleştirmeye hakkımız olmaz” diyen dindarlara sesleniyorum.
Haydi buyrun, kıyasladığınız tarafları, bir daha gözden geçirin.
Türkiye’nin, K. Irak’ta bir şehirde, aracı ile gezen Osman Öcalan’ı füze ile vurduğunu, bu arada küçük çocukların da aralarında bulunduğu 9 sivilin öldüğünü varsayın.
Osman Öcalan’ı teslim alma imkanı varken, bunu yapmayıp, füze ile sivil insanları da riske atarak şehrin ortasında vuran bir eylemi kim nasıl savunabilir? Böylesi İsrailvari operasyonları, Türkiye de yapıyormuş gibi göstererek.. Hem İsrail’in vahşet saldırılarını masumlaştırdığınızın..
Hem de mazlum Filistinlileri, teröristlerle benzeştirdiğinizin farkında mısınız?
ALİ İHSAN KARAHASANOĞLU/YENİ AKİT