MEDYAGUNDEM.COM- Taraf gazetesinin polis kökenli yazarı Emre Uslu bugün hem büyük bir skandala imza attı, hem de “Emniyet-Yargı cuntası” tartışmalarının yapıldığı bir süreçte şok bir itirafta bulundu. Uslu’nun itirafıyla da Emniyet içinden birilerinin gizli soruşturma bilgilerini dışarıya sızdırdıkları, emniyet kaynaklı sızdırma skandalı da ortaya çıktı.
İki yıl önce yürütülen Oda TV ve KCK soruşturmalarında Cengiz Çandar, Mesut Yeğen, Ferhat Kentel ve Ahmet Hakan’ın tutuklanacağı iddiasının yeniden gündeme geldiği şu günlerde, Emre Uslu yeni bir “psikolojik harp taktiği” ile hedef tahtasına konulan polisleri savunma operasyonu çekti.
Bugün Taraf’ta iki yıl önceki soruşturmaları yapan polislerle konuştuğunu iddia eden Uslu, şu şok satırlara yer verdi:
“…Hatta bir seferinde Ahmet Hakan’ın tutuklanacağını ifade edip kendisinin bu minvalde yazılar yazıp konuşmalar yaptığını anlatıp, bana da ‘Sen Emniyet kökenlisin sen de yazarsan daha etkili olur’ minvalinde yönlendirmeler yaptı. Bunun üzerine Emniyet’e gidip dostlarıma Ahmet Hakan’ın tutuklanıp tutuklanmayacağını sordum. Ne alakası var diye karşı çıktılar. Tabii ki böyle bir yazı yazmadım.”
BU RESMEN SIZDIRMA SKANDALI
Skandal Uslu’nun “Bunun üzerine Emniyet’e gidip dostlarıma Ahmet Hakan’ın tutuklanıp tutuklanmayacağını sordum. Ne alakası var diye karşı çıktılar. Tabii ki böyle bir yazı yazmadım.” satırlarında. Emniyetteki o polisler devam eden bir davada kim tutuklanacak, kim tutuklanmayacak diye bilgi sızdırarak resmen suç işlemişler. Ve daha da önemlisi savcının, hakimin ilgi alanında olan bir konuyu Emniyet karara bağlamış ve Taraf yazarına bilgi vermiş.
Emre Uslu’nun bugünkü yazısı öyle büyük bir skandal ki kendisine emniyetten sızdırma yapıldığının da itirafı gibi…
Peki o sızdırmayı yapan ve bugün de Uslu’ya geçmiş soruşturma hakkında konuşan polisler kimler?
Türkiye böylesi bir sızma ve sızdırmayı tartışmayacak da neyi tartışacak?
Emniyet’in kritik birimleri “dingonun ahırı” mı elini kolunu sallayan böylesi içeri girip en hassas bilgilere ulaşıyor. Bu bir ülke güvenliği zaafiyeti değil mi? Türkiye’yi böylesi bir güvenlik zaafiyetine uğratan polislerle onların bilgi sızdırdığı yazar bu kadar pervasız nasıl hareket edebiliyor, kimlere güveniyor?
