Anasayfa / GENEL / Tuna’dan ‘CAMİA’ya İran soruları!
tuna-iran

Tuna’dan ‘CAMİA’ya İran soruları!

İran Osmanlı İmparatorluğu mu kuruyor?

ABD Başkanı Obama Ortadoğu’da ikinci bir Osmanlı İmparatorluğu oluşturmaya yardım edecek bir dış politika yürütüyormuş.

Böyle söylüyor ABD Temsilciler Meclisi’nin Cumhuriyetçi üyesi Louie Gohmert.

Nerden mi çıkarıyor bunu?

‘Muhafazakar’ kardeşlerimiz ve dahi bilumum ulusalcı zevat lütfen dikkat buyurusun, bu soru çok önemli.

Çünkü Gohmert’in en önemli argümanı şu: ABD, Irak’ta zafer kazandıktan sonra geri çekilmekle meydanı İran’a bırakmış.

Yani…

Barack Obama, Irak’ı İran’a bırakmakla, Osmanlı İmparatorluğu’nun Ortadoğu’da oluşmasına yardım ediyormuş.

Ulusalcılar ne diyordu peki?

Ortadoğu’da yeni bir Osmanlı İmparatorluğu kurulmasını Büyük Ortadoğu Projesi(BOP) tesmiye ederek, ‘BOP Eşbaşkanı Tayyip..’ diye matine-suare aşağılamaya çalışmıyorlar mıydı?

İmdi, ne diyecekler; ‘BOP Eşbaşkanı Ahmedinejat’ mı?

Ya ‘muhafazakar’ kardeşlerimiz…

‘Osmanlı İmparatorluğu ne zaman Batı’ya yürüse İran hep arkasından hançerlemiştir’ demeyi sürdürecekler mi hâlâ?

28 Şubat’ın kimi ‘kökten laikçileri’ gibi İran korkusu pompalamaya devam edecekler mi?

Bu kardeşlerimizin arasında, ‘İran bizim için İsrail’den çok daha tehlikelidir; asıl düşman İran ve Şiilerdir’ diyenler de vardı.

Mursi’nin İran ziyaretini bile hazmedemeyecek kadar İran’dan nefret ediyorlardı.

Bu nefreti hangi ara biriktirdiklerini doğrusu bilmiyorum.

Benim bildiğim şundan ibaret: Vaktiyle ‘Humeyni’den korkan çağdaş kadınlar derneği’nin ‘İran bizi çarşafa sokacak’ paranoyasıyla malul güzide mensuplarına gitgide benzemeye başladılar.

Zira…

‘Tamam anladık, İran sorumsuz, İran mezhepçi, İran şu İran bu da, ne olacak peki? İran’la savaşalım mı?..’ şeklindeki naçizane ifademe bile tahammül edemeyip küfürlü mailler döşendiler.

Dertleri ne, İran’la behemehâl savaş mı istiyorlar, inanın çözebilmiş değilim. Neyse, geçelim.

Obama’nın İran’ın önünü açmakla Osmanlı İmparatorluğu’nun kurulmasına yardım ettiği iddiasını, hem ulusalcı kesimin hem de bir kısım ‘muhafazakarın’ saçmalık olarak değerlendireceğini tahmin etmek güç değil.

Her iki kesim de ‘İran’ın Osmanlı’yla ne alakası var’ diyeceklerdir.

Bu da, ABD Temsilciler Meclisi’nin Cumhuriyetçi üyesinin zihnindeki Osmanlı İmparatorluğu algısının neye tekabül ettiğini ıskalamak demektir.

Lafın burasında Cemil Meriç üstadımıza kulak verelim: ‘Bütün Kur’anları yaksak, bütün camileri yıksak, Avrupalının gözünde Osmanlıyız. Osmanlı yani İslam. Karanlık, tehlikeli bir düşman..’

Gohmert gibiler için Türkiye veya İran veya Mısır fark etmez.

Hepsi Osmanlıdır.

Bakın söz konusu konuşmasının devamında ne diyor Gohmert: ‘Obama yeni bir Osmanlı İmparatorluğu’nun kuruluşuna yardım etti, dostumuz ve müttefikimiz İsrail’i oluşmasını sağladığı bu radikalizm denizinde çok savunmasız bıraktı..’

Biliyorsunuz; Obama dönemi ABD, İsrail’in yöntem dayatmasını kabul etmedi.

İsrail-Neocon cephesi İran’a şappadak müdahale etmenin gerektiğini savunuyordu.

Obama ABD’si müdahaleyi sosyolojinin üzerinden ağrısız pansumansız yapmanın daha efektif olduğunu düşünüyordu.

Hulasa, her yiğidin bir yoğurt yiyiş tarzı vardı; demokratlarla cumhuriyetçiler işte burada ayrılıyorlardı.

Cumhuriyetçi üye Gohmert ağrısız-pansumansız dönüşümün sempati doğurmayacağını şöyle dile getiriyordu: ‘Bu başkan zorbalardan, radikal İslamcılardan, bizi yok etmek isteyen insanlardan sempati satın almak istiyor. Ama sevgi ve şefkat alamayacaksınız, aşağılama alacaksınız..’

Sevgi ve şefkat kısmını sonra konuşuruz; şu ‘aşağılama alacaksınız’ ifadesi üzerinde biraz duralım.

Çünkü merdi kıpti şecaat arz ederken sirkatin söyledi.

Hazreti Peygamber’e saygısızlık yapan o film paçavrası bence mahut ‘aşağılamayı satın almaya’ yöneliktir.

ABD sağı ve İsrail terör devleti bu satın almanın gerçekleşmesini istemektedir.

‘Anam babam sana feda olsun ya Resulallah..’ diyerek Hazreti Peygamber’e bağlılıklarını dile getiren Müslümanlar, ‘Müminin ferasetinden sakının; çünkü o Allah’ın nuru ile bakar’ kutlu sözünü hatırlayarak, o film paçavrasına gösterdikleri tepkiyi şiddetten uzak tutmalıdırlar.

SALİH TUNA/YENİ ŞAFAK

MEDYAGUNDEM

kk

KK Berberoğlu konuşmasın diye mi yürüyor?

Sabah gazetesi yazarı Salih Tuna’nın “Kılıçdaroğlu’nun ‘adaleti’ Zübük’ün ‘namazı'” başlıklı yazısı şöyle: Kılıçdaroğlu adına “adalet” …

teror

Terör yanaşmalarına anladıkları dilden!

Terör örgütlerinin sözde adalet yürüyüşüne destek vermesi gerçeğini sulandırmak isteyen Milliyet yazarı Mehmet Tezkan’a anlamlı …

kemal1

“İslamcı” sokağa kurulan kumpas!

Sabah gazetesinde Salih Tuna’nın “Son kumpas da kabak gibi ortaya çıktı” başlıklı yazısı şöyle… Kılıçdaroğlu‘nun …

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir