MEDYAGÜNDEM- Allah kalemine kuvvet versin, Yeni Şafak yazarı Salih Tuna bugün yine kalemini konuşturmuş…
Nefis bir Ertuğrul Özkök yazısı yazmış.
“Vaktiyle Ergenekonculukta sınır tanımayan gazetenin ‘devrik genel yayın yönetmeni’” diye tanımladığı Özkök için, “Zaten bu saatten sonra hazreti eleştirecek de değilim. Bitmiş tükenmiş bir adamın nesini eleştireyim! Hayır yani, bana da yazık değil mi? O kadar tükenmiş ki, dünkü yazısında, Umre arkadaşını bile anında harcadı; hem de bel altı vuruşuyla.” diye not düşmüş.
Özkök’ün dünkü yazısında, umre arkadaşı Ahmet Hakan için “İkimiz de iyi şarabı 40’lı yaşlarımızdan sonra tattık.” ifadesi için Tuna şöyle yazmış:
“Umre arkadaşını (içinden geldiği) muhafazakar çevrelere jurnal etme tarzı, inanın beni utandırdı. (Böyle bir adamla değil Umre’ye gitmek aynı gazetede bile yazmazdım.)
Umre arkadaşının nevzuhur şarapçılığını biz de biliyorduk ama hiçbir yazımıza meze yapmaya tenezzül etmedik, etmeyiz.
Biz her şeyden evvel bir insanın dalağına yahut şarap zevkine değil tıynetine bakarız.
Hulasa…
‘Devrik genel yayın yönetmeni’ her ne kadar ‘Sonradan görmeyim’ dese de anlaşılan ‘sonradan göreceği’ daha çok şey var.
Yazık ki yazık bir şey var ki, işte o sonradan görülemez: Adamlık!
Diyor ki: ‘İkimiz de hayata alnı secdeye değen ailelerde başladık..’
Bu nedir, neyin startıdır?
Hazretin kavlince namaz kılan aileler ‘görmemişliğe’ mi delalet ediyor?”
Tuna’nın yazısı için TIKLAYIN