MEDYAGÜNDEM- Yeni Şafak yazarı Salih Tuna, Gezi olaylarıyla ikinci 28 Şubat’ı başlatan Hürriyet gazetesini yazdı bugün yine.
“Büyük tehlikeyi haber veriyorum!” başlıklı yazısında Tuna “Gezi olaylarının daha ilk günlerinde ‘Hürriyet gazetesi 2’nci 28 Şubat’ı başlattı’ demiştim. Maalesef o gün bu gündür hiç yanıltmadılar beni; aynen devam ediyorlar. Gerçekten de Hürriyet gazetesinin internet sayfalarını dikkatle takip ederseniz yaklaşmakta olan darbenin tank seslerini duyarsınız.” dedi.
Hürriyet’in internet sitesinin nasıl bir oğerasyon merkezi gibi çalıştığını da Tuna şöyle anlattı:
“Haber verme tarzları bekledikleri darbenin adeta lansmanı niteliğinde. Dün manşete çektikleri haberlerden biri şu: ‘7 Saat Kimse Gitmedi’ Fotoğrafa bakıyorsunuz, bir alanı doldurmuş kalabalık var. Hayır, Mısır’da darbeye karşı direnenlerin haberi değil bu; öyle olsa ne 7 saati, kaç gündür darbeye direniyorlar. Meğer, Kadıköy’de ‘Gazdanadam Festivali’ yapılmış da, konserler verilmiş de, maketten bir TOMA yapılmış da, birkaç ‘Gezi zekalı’ kardeşimiz de müthiş mizah yeteneğini konuşturup TOMA’ya su sıkmış falan. Ne güzel, aferin, harika, tebrik ediyorum, da, Hürriyet’in bu ‘7 saat’ vurgusu nedir?”
Peki Hürriyet niye “7 saat vurgusu” yaptı?
Tuna “direniş” imajıyla nasıl darbe yapıldığını şöyle anlattı:
“ABD’nin ‘2013 model demokrasi’ içtihadına göre bir darbeye darbe denilmemesi için neler gerekiyordu peki? Birincisi, daha evvel ‘direniş’ imajıyla tahkim edilmiş uygun bir meydan… İkincisi, bu mekanı dolduracak mebzul sayıda insan evladı… Yetti mi? Hayır… Üçüncüsü var: Bu insanların bu meydanda belirli süre kalması. Öyle meydanı doldurdun boşalttın olmaz. Zaten bunun için ‘7 saat’ vurgusu yapılıyor. Elbette bu süre ‘daha başlangıç’; maksat ‘direne direne kazanacağız’ muhabbeti. Ne mi kazanılacak? Mısır’da ne kazanıldıysa o; yani ‘darbe.’ (CHP’li Birgül Ayman Güler gibiler nasılsa buna ‘devrim’ diyorlar.) Mısır’daki darbe vesilesiyle, ABD’nin darbe demediği darbeye, Avrupa’nın da darbe diyemediğini bütün dünya öğrenmiş oldu.”
Tuna yapılan operasyonu da “Bütün dünyanın darbe diyemeyeceği darbe oluncaya değin ‘direneceklerdir.’” diyerek deşifre etti.