ABD’de Cumhuriyetçilerin zaferini hazmedemeyen muhalifler, yeni başkan Trump’ı daha koltuğuna oturmadan alaşağı etmenin yollarını aramaya başladı. Düzenlenen protesto gösterilerinde ise siyahi bir genç hayatını kaybetti.
ABD’nin 45. başkanı seçilen Dolnald Trump’ın galibiyetini hazmedemeyenler, henüz koltuğu devralmayan Donald Trump’un başkanlığını engellemek için çeşitli senaryolar üzerinde çalışmalara başladı. ABD’nin saygın haber dergilerinden Newsweek, tarihi bir sürprize imza atan Trump başkanlık koltuğuna hiç oturamayabileceğini yazdı. Dergi, gerçekleşmesi halinde ABD’yi karıştıracak ihtimalleri de sıraladı.
1- SEÇİCİ ÜYELER CAYARSA
Dünyadaki birçok seçimin aksine ABD Başkanı doğrudan halkoyu ile seçilmiyor. Teknik olarak sandık başına giden halk, tek işi başkan seçmek olan ve ‘electoral college ‘denilen ‘seçiciler kurulu’ nun üyelerini seçmiş oluyor. Bir eyalette birinci olan aday, o eyaletin tüm ‘seçici kurul’ üyelerini alıyor. 8 Ekim’de yapılan seçimde resmi olmayan sonuçlara göre Trump 290, Clinton ise 228 seçici kurul üyesine sahip oldu. Gelecek ay başkanlık oylaması yapacak olan ‘seçici kurul’dan ‘sadakatsizler’ çıkmazsa başkan seçilmek için gereken 270 üye sayısını aşan Trump koltuğa oturacak. Ancak, Trump’a oy verme vaadiyle seçilen 32 seçici kurul üyesinin sözlerinden cayarak Clinton tarafında yer almaları durumunda ise ABD ilk kadın başkana sahip olacak.
2-SONUÇLARIN DEĞİŞİMİ
Seçimin resmi sonuçları henüz açıklanmadı. Hala 20 seçici delege oyu mevcut. Resmi olmayan sonuçlara göre Trump 270 sandalye sahip görünüyor. Ancak birçok eyalette Trump ile Clinton arasındaki fark o kadar az ki, resmi sonuçlarda başka bir sayı çıkar ya da adaylar itiraz edip yeniden sayım yaptırırsa, 290-228’lik sonuç değişebilir. Clinton ülke çapında daha fazla oy aldı ama farkın çok az olduğu eyaletlerde tüm ‘seçici kurul’ sandalyelerini Trump kazandığı için resmi olmayan sonuçlara göre başkanlık koltuğuna oturmaya hak kazandı. Yeniden yapılacak sayımda iki aday da 538 kişilik ‘seçici kurul’ üyelerine eşit sayıda sahip olabilir. İki adayın da 269 ‘seçici kurul’ üyesine sahip olması ABD’de ‘Beyaz Balina’ olarak adlandırılıyor. İki adayın da 270 sandalye sayısına ulaşamaması durumunda ise ‘seçici kurul’ en çok üye sayısına sahip olan ismi başkan seçiyor.
3-GÖREVDEN ALINABİLİR
Newsweek’in haberine göre, Trump’ın kendi adını taşıyan üniversitesinin öğrencilerden asılsız vaatlerle 40 milyon dolar topladığı iddiasıyla görevden alınabilir. Trump hakkında dolandırıcılık, tehditle para alma ve yanıltıcı reklam suçlamalarıyla üç dava açılmıştı. Türkiye’de 367 rezaletinin mimarı sabih Kanadoğlyu’nun ABD versiyonu Utah Üniversitesi Hukuk Profesörü Christopher Lewis Peterson’a göre bu davadaki deliller, Trump başkanlık koltuğuna oturduktan hemen sonra onu görevden almak için yeterli olabilir. Ancak Independent’ın haberine göre bu küçük bir ihtimal, çünkü Kongre kararı gerekiyor. Kongre ise Trump’ı aday gösteren Cumhuriyetçilerin kontrolünde.
ABD’YE SEYAHAT UYARISI
Dışişleri Bakanlığı, ABD’de 8 Kasım’da düzenlenen başkanlık seçimlerinin ardından başlayan protesto gösterileri nedeniyle ülkede bulunan veya buraya seyahat etmeyi düşünen Türk vatandaşlarına tedbirli olmaları çağrısı yaptı. Bakanlık özellikle Oregon eyaletinin Portland şehrindeki protestolarda suç ve şiddet olaylarının yoğunluk kazandığının görüldüğüne dikkat çekildi.
3. GÜNDE KAN AKTI
ABD’de Donald Trump’ın başkan seçilmesinin ardından ülke genelinde başlayan protestolar şiddete dönüştü. Miami, Atlanta, Philadephia, New York, San Francisco, Portland, Oregon’da sokağa dökülen Trump karşıtları, ABD’nin 45’inci başkanını istemediklerini haykırdı. Polise saldıran gösterciler çevredeki araçlara da zarar verdi. Portland’daki protestolarda bir gösterici vurularak hayatını kaybetti. Polis vurulan kişinin siyahi bir genç olduğunu duyurdu. Gösteriler sırasında hafif şekilde yaralanan bir polis memuru da hastaneye kaldırıldı.
Gülen’in iade paniği
ABD başkanlığına seçilen Donald Trump’ın Güvenlik ve İstihbarat Başdanışmanı emekli Korgeneral Michael Flynn’ın FETÖ’nün elebaşı Fetullah Gülen’in iadesine ilişkin kaleme aldığı yazı örgütte paniğe yol açtı. Gülen’in avukatları yazılı bir açıklamayla Trump’a uyarıda bulundu. Gülen’i savunan hukuk firması Steptoe & Johnson LLP, açıklamasında, Flynn’ın kaleme aldığı makalenin “Trump’ın politikası olmadığını ümit ettiğini” duyurdu. Gülen’in avukatları açıklamada, “İade süreci ciddi bir süreçtir, bu tür durumlarda ne yapılması gerektiği Türkiye’yle yapılan iade anlaşması uyarınca yönetilir. Siyasi bir mesele haline gelmemelidir.” ifadesini kullandı. Avukatlar açıklamada, “ABD, güçlü demokratik kurumlara sahiptir ve buna bu tür konuların ele alındığı yargı da dahildir. Bunu gelecek hükümet için de ümit ediyoruz ve bundan eminiz” ifadelerine yer verdi. Trump’ın Başdanışmanı Flynn, kaleme aldığı makalesinde ABD’nin, elebaşı Gülen’e sığınak olmaması gerektiğine vurgu yapmıştı.
Esad’ı desteklemek gerekiyor
Amerika Birleşik Devletleri’nin yeni başkanı Donald Trump, yeni dönemde Washington’ın Suriye politikasının nasıl olacağına dair ilk kez ipucu verdi. Wall Street Journal gazetesine konuşan Trump, yeni dönemde Suriyeli muhaliflere desteğin kesilebileceğinin sinyalini vererek, “Suriye’de muhaliflere destek veriyoruz ama onların kim olduğunu bilmiyoruz” dedi. DEAŞ’la mücadelede Rusya ve Suriye ile işbirliği sağlanabileceğine işaret etti. “Suriye, DEAŞ’le savaşıyor ve DAEŞ’ten kurtulmamız gerekiyor” diyen Trump, Beşşar Esad’dan hoşlanmadığını da vurguladı. Ancak, teröre karşı Esad rejimini desteklemenin en iyi yöntem olduğunu söyledi.
609 milyon dolarlık kampanya Clinton’a yetmedi
ABD’de, Cumhuriyetçi Parti başkan adayı Donald Trump’ın beklentilerin aksine başkanlık seçimlerinden zaferle çıkması, Beyaz Saray’a giden yolun bağışlardan geçtiği kaidesini bozdu. ABD medyası, iş dünyası, hatta Cumhuriyetçi siyasetçilerin karşıtlığına rağmen başkan seçilen Trump, eşine az rastlanan bir zafere imza attı. ABD’de, önceki 11 başkanlık seçiminde daha fazla bağış toplayan adaylar, seçimleri galip tamamlarken, son seçimde ise Trump, bağışlarda kendisini ikiye katlayan Demokrat Parti’nin başkan adayı Hillary Clinton’ı mağlup etmeyi başararak ezber bozdu.
CEBİNDEN 56 MİLYON $
Verilere göre, eski Clinton, kampanyası süresince 687 milyon dolar bağış topladı. Trump’ın bağışları ise 307 milyon dolarda kaldı. Trump’ın bağışlarda Clinton’ın çok gerisinde kalmasında, kampanyasını büyük ölçüde kendisinin finanse edeceğini açıklaması önemli rol oynadı. Kampanya masrafları için kendi cebinden 56 milyon dolar harcayan Trump’a verilen finansal desteğin yüzde 40’ından fazlasını bireysel bağışlar oluşturdu. Clinton, kampanyası için seçime kadar yaklaşık 609 milyon, Trump ise 285 milyon dolar harcadı. Clinton kampanyasının 78 milyon, Trump ise 21 milyon dolarlık finansmanı kullanmadı. ABD Federal Seçim Komisyonu’nun kurallarına göre, adayların kampanyaları için kullanılmayan kaynaklar yardım kuruluşlarına ya da siyasi partilere bağışlanabiliyor.
FETÖ’den Clinton’a 2 milyon dolar ‘himmet’
Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) ABD’deki yapılanmasının, Demokrat Partinin adayı Hillary Clinton’ın seçim kampanyasına yaklaşık 2 milyon dolar bağış yaptığı belirlendi. ABD’de 8 Kasım’da yapılan ve Cumhuriyetçi aday Donald Trump’ın zaferiyle sonuçlanan başkanlık seçiminin ardından FETÖ ile Clinton arasındaki ‘bağış ilişkisinin’ detayları gün yüzüne çıkmaya başladı. Daha önce de Clinton’a bağış yaptığı ve yakın ilişki kurmak için çaba gösterdiği bilinen FETÖ’nün, 2016 başkanlık seçimleri öncesinde de seçim kampanyasına hangi düzeyde bağış yaptığı merak ediliyordu. Farklı isimler üzerinden bağış yapıldığı için FETÖ’nün seçimde Clinton’a ne kadar bağış yaptığı net olarak tespit edilemese de Demokrat Partiye yakın bir kaynak, rakamın 2 milyon dolar civarında olduğunu söyledi. Toplamda 600 milyon dolar civarında bağış toplayan Clinton kampanyasının büyüklüğü göz önüne alındığında FETÖ’nün 2 milyon dolarlık bağışı yaklaşık binde 3 paya karşılık geliyor.
-STAR-
bu seçim amerika devleti ile abd yi tamamen eline geçiren küresel sermayenin savaşıydı küresel sermayenin şirketler büyüsün devletler küçülsün şiarı abd yi de vurmaya başlayınca devlet duruma el koydu amerikan ekonomisi küresel sermayenin çıkarları için dünyaya jandarmalık yapmaktan batacak noktaya geldi, artık küresel rekabet gücünü kaybetmeye başladı, çin büyük bir askeri ve ekonomik güç olarak kendisini tehdit ediyor tüm abd yi çin malları kaplamış pekçok eyalet amerikadan ayrılmanın peşinde dini cemaatler ayrı devlet kurmaktan bahsediyorlar yani abd ye hakim olan güç bizim ülkemizi ve bölgemizi rothschild ların silah ve petrol şirketlerinin çıkarları için kolay kontrol esilebilir pazarlar halinde bölmeye çalışırken abd bölünme tehlikesiyle karşı karşıya kaldı yani bumerang gibi onlara döndü seçimi kazanan amerikan devleti de olsa küresel sermaye odakları da olsa en iyi amerika elbette ki yokolmuş dünyadan silinmiş amerikadır