The Economist’e Türkiye için tuhaf yazıları kim yazdırdı?
Yunanistan, 6 Mayıs 2012 seçimleri sonucundan hükümet çıkmayınca, son altı hafta içinde dün ikinci genel seçimini yaptı.
Bu seçimin sonuçları Avrupa para sistemini hatta küresel piyasaları yakından ilgilendiriyor. Çünkü seçimden sonra oluşacak hükümet, Yunanistan’ın euro bölgesinde kalıp kalmamasına karar verecek. Eğer Yunanistan euro bölgesinden çıkarsa, bunun maliyetinin bir trilyon euro olacağı ileri sürülüyor. HattaYunanistan’ın euro bölgesinden çıkması halinde AB’nin geleceğinin de çıkmaza gireceği düşünülüyor.
Batmış Yunanistan’ın seçim sonuçları hem Avrupa hem de küresel piyasalar için bu kadar önemliyken, Londra’da yayınlanan The Economist dergisi Yunan seçimleri hakkında tek yorum bile yapmadı. Bırakın seçim yorumunu, The Economist’in 16 Haziran 2012 nüshasında tek Yunanistan yazısı bile yok. Oysa aynı dergi 12 Haziran 2011 genel seçimleri öncesinde her nüshasında Türkiye seçimlerini değerlendirdi. Hatta seçimlere bir gün kala çıkan 4-10 Haziran nüshasında, Türkiye seçmeninin kime oy vermesi gerektiğini bile belirtti.
The Economist’in editörü seçimlerin bir gün öncesinde, “biz Türklere oylarını CHP’ye vermelerini öneriyoruz” dedi. 150 yıldır yayın hayatında olan bir derginin editörü, adeta bilincini yitirmişçesine, Türkiyeli seçmenin kime oy vermesi gerektiğini sıkılmadan söyleyebildi.
Oysa Türkiye ekonomisi ve maliyesi 12 Haziran seçimleri öncesinde de bugünkü gibi iyi durumdaydı. Ve Türkiye’deki seçimler ne Avrupa’yı ne de küresel ekonomiyi olumsuz etkileyecek bir sonuca neden olacaktı. Gelelim The Economist’e, Haziran 2011 tarihli Türkiye seçimlerine müdahale yazısını yazdırtanlara… Bunların kim olduğunu anlamak için öyle uzaklara bakmaya gerek yok. Bunlar, dünyada faizler düşükken Türkiye’den haksız yere yüksek faiz alıp ceplerini dolduranlara övgü düzen faiz lobisinin adamları! Bunlar, kolay kazancın peşini bırakmak istemiyorlar. Hem Türkiye’den hem Londra’dan Türkiye’de piyasaları manipüle etmeye çalışıyorlar.
Şimdi gelelim asıl soruya… Madem The Economist yaklaşık bir yıl önce Türkiye genel seçimlerinde hangi partiye oy verilmesi gerektiğini Türklere önerdi, şimdi Yunanlılara aynı şeyi niye önermedi? Yunanistan seçim sonuçları Avrupa ekonomisi ve küresel piyasalar için çok daha önemli oysa. Ama The Economist için Türkiye, Avrupa ve dünya ekonomisinden çok daha önemli demek ki!
Anlaşılan The Economist için Avrupa hatta dünya ekonomisi batsa da fark etmiyor. Yeter ki Türkiye onların dediğini yapsın. Yeter ki Tayyip Erdoğan Başbakan olmasın… Onlar, haksız ve yüksek faizlerle ceplerini doldursun. Olan, Türkiye’nin vatandaşlarına olsun.
Ama başarılı olamadılar. Erdoğan yine Başbakan oldu. Bu defa da Türkiye’de Erdoğan’ın barışı sağlayamaması için elinden gelen her şeyi yapıyor şimdi The Economist.
Her hafta Türkiye hakkında gerçeklerden uzak olumsuz bir yazı yayımlıyor. Bu haftaki sayısında da yine işini sektirmedi ve Yunanistan’ı hiç konu etmezken, Kuzey Irak Kürt bölgesinin Türkiye üzerinden yeni petrol boru hattı inşaatı düşüncesini değerlendiriyor. Bu projenin nasıl olamayacağı üzerine merkezi Irak ve Kürtler hakkında tutarsız tezler ileri sürüyor. Ama yine başarılı olamayacak. Çünkü halk hem barışı, hem refahının artmasını, hem de Erdoğan’ı destekliyor.Niye? Çünkü barışı ve zenginliği, bölgede Erdoğan’dan başka yapabilecek bir lider yok.
SÜLEYMAN YAŞAR/SABAH