Oray Eğin Sözcü’deki haftalık yazısında 40 yıldır gazetecilik mesleğine tecavüz ettiğiniz söylediği Cengiz Çandar’ın meslekten defolup gittiği için samimi biçimde Erdoğan’a teşekkür etti. İşte yazısı…
Cengiz Çandar’ın vedası
40 yıllık meslek ayıbı
Geçenlerde Cengiz Çandar T24 sitesine verdiği bir söyleşide kendince özeleştiri yapıyor. Cumhuriyet’ten Orhan Bursalı’nın deyimiyle özetleyebiliriz: “Toptan bir güruhun önde gelen bir temsilcisinin sefaletini okudum. Ne acıdım, ne üzüldüm, sadece mide bulantısına kapıldım.”
Radikal’in İnternet sitesi kapanınca Hürriyet’te yazdırılmadığı için öfkelenen Çandar böylece 40 yıllık meslek hayatını da bitirmiş. Bana kalırsa büyük bir temizlik oldu, oluyor. Gazetecilik ilkelerine tecavüz edilen ve kötüye kullanılan bir 40 yıl.
Bunun en büyük kanıtı da Hazal Özvarış’ın Balyoz ve Ergenekon davalarıyla ilgili sorduğu şu soru ve Çandar’ın yanıtı:
“Peki, davaya bir şekilde taraf olmuşken “Sonra teknik detaylar işin içine girdi, o benim işim değildi” demeye ne kadar hakkınız var? Gazeteci olarak yapmanız gereken, mide bulantınıza rağmen, belki onun da işaretiyle detayları öğrenmek değil miydi?” diye soruyor Özvarış.
Arkasından ağıt yakılan 40 yıllık gazeteci Cengiz Çandar ne yanıt veriyor dersiniz?
“Gazetecilik, o meslek alanına giren her konunun ayrıntısıyla ilgilenilmesi gereken bir şey değil ki. Buna mecbur biri değilim ki. Benim asıl alanım, uluslararası politika, Orta Doğu vs. gibi konular. (…) Sürecin her teknik ayrıntısıyla ilgilenecek bir konumda ve bilgide değildim. Adliye muhabiri de değildim. O nedenle, mesleki anlamda ve bağlamda, bana yönelik bazı taleplerin bir zemini yok.”
Yuh. Türk basını 40 yıldır en temel gazetecilik ilkesini çiğneyen bir adamı besledi demektir bu. Birinci ağızdan gazeteci olmadığını, gazeteciliği bilmediğini itiraf ediyor Çandar. Neyse ki, 40 yılın sonunda bu ayıba son verildi. Basının kendi kendine ilk günden yapması gereken Cumhurbaşkanı Erdoğan sayesinde oldu; ne diyeyim teşekkürler.