İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Vilayetler Evi’nde düzenlenen Vilayetler Hizmet Birliği Genel Kurulu açılışında konuştu. KHK ile görevden ihraç edildiği için açlık grevi yapan akademisyen ve öğretmen için önemli açıklamalarda bulunan Bakan Soylu şöyle dedi: Bu kişi terör örgütü propagandası yapmak gibi, kamu malına zarar verme, kasten yaralama.. gibi suçlardan yürüyen ceza davaları olduğunu ne için söylemiyorsunuz? DHKP-C eylemlerine katılmış, gözaltına alınmış.. vs Açlık grevi eylemine başladığı günden itibaren toplam 14 kez gözaltına alınmış. Bu saydığım kariyer çocuklarımızı emanet ettiğimiz bir öğretmen için normal mi? Bunu nasıl normalleştiriyor. Milletvekilleri bu kişiler içn güvenlik güçlerimiz ile karşı karşıya kalıyor. Elinizi vicdanınıza koyun böyle bir öğretmene evladınızı teslim eder misiniz? Bu suç kariyeri olan bir kişiye öğretmenlik, çocuklarımızı teslim etmek uygun mu? Devletin böyle bir kişiyi öğretmen yapmasını herhalde kimse tasvip etmez.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, açlık grevi yapan akademisyenler için “Kusura bakmasınlar biz çocuklarımızı terörist olsunlar diye okula göndermiyoruz” dedi.
Bakan Soylu açıklamasında şunları kaydetti:
“BU KİŞİNİN DHKP-C İLE ORGANİK BAĞI SÖZ KONUSU”
* Bir akademisyen gerçek bir akademisyense terör örgütü adına basın açıklaması yaparken tutuklanabilir mi? Nuriye Gülmen… Ben size macerasını anlatayım. DHKP-C operasyonlarında hakkında arama kararı çıkıyor. 2012 yılında tutuklanıyor. 2015 yılında örgüte yönelik bir operasyonda tekrar gözaltına alınıyor. 2015 yılında açığa alınıyor. Örgüt adına basın açıklaması yapma, DHKP-C mensubu kişilerle aynı evde çalışmalar yapma. Bu kişinin DHKP-C ile organik ağı söz konusu…
“DOKTORLAR İSTEDİKLERİ GİBİ RAPOR VERMEDİLER DİYE…”
* Garip olan şey şu: Doktorlar kendi istedikleri gibi rapor vermediler diye o doktoru linç etmeye çalışıyorlar. Ve meclisteki iki siyasi parti bu kişileri mazlum gibi göstermeye çalışıyor.
“ÖĞRETMENLİK YAPARKEN İHRAÇ EDİLMİŞ…”
* Başka kim vardı? Öğretmen… Semih Özakça.. Bu öğretmen Mardin Mazı Dağı’nda öğretmenlik yaparken ihraç edilmiş. Bu kişi terör örgütü propagandası yapmak gibi, kamu malına zarar verme, kasten yaralama.. gibi suçlardan yürüyen ceza davaları olduğunu ne için söylemiyorsunuz? DHKP-C eylemlerine katılmış, gözaltına alınmış.. vs
“TOPLAM 14 KEZ GÖZALTINA ALINMIŞ”
* Açlık grevi eylemine başladığı günden itibaren toplam 14 kez gözaltına alınmış. Bu saydığım kariyer çocuklarımızı emanet ettiğimiz bir öğretmen için normal mi? Bunu nasıl normalleştiriyor. Milletvekilleri bu kişiler içn güvenlik güçlerimiz ile karşı karşıya kalıyor. Elinizi vicdanınıza koyun böyle bir öğretmene evladınızı teslim eder misiniz? Bu suç kariyeri olan bir kişiye öğretmenlik, çocuklarımızı teslim etmek uygun mu? Devletin böyle bir kişiyi öğretmen yapmasını herhalde kimse tasvip etmez.
“TÜRKİYE’NİN MENFAATİ İÇİN BİR KEZ BEYAZ SARAY ÖNÜNE GİTTİKLERİ GÖRÜLMEMİŞ”
* Bu iki kişinin eylemine destek veren DHKP-C ve aşırı sosyalist unsurlarca yurt dışında yapılan gösteri ve eylemler de cabası. Kanada, Ottowa Parlamentosu önünde eylem yapılıyor bu iki kişi için. ABD’de Beyaz Saray önünde, Fransa’da, Paris’te, Belçika’da Brüksel’de. Bunların Türkiye’nin menfaatleri için bir kez Beyaz Saray önüne gittiklerine kimse şahit olmuş değil.”