MEDYAGÜNDEM- Milliyet yazarlarından biri geçenlerde Gezi Parkı eylemlerini “Çavuşesku’nun ülkesinde de aynısını görmüştüm” diye anlamlandırmaya çalışmıştı. Şimdi de Genel Yayın Yönetmeni Türkiye’yi Putin’in Rusyası’na benzetmiş….
Eğer Türkiye Putin’in Rusyası ise herhalde patronu Demirören de Putin’in sağladığı stabil ortamda servetine servet katan oligarklardan birisi oluyor…
Daha düne kadar Başbakan’ın uçağında, huzura kabul edilmek için binbir ezaya katlanan ve “Yayınlarımız nasıl efendim? Rahatsızlık var mı?” diye soran Genel Yayın Yönetmeni bugün eylemciler için “Putin’in Rusyası gibi bir ülkede yaşamak ağır geliyor” şeklinde yazabiliyor…
Gezi Parkı bazı bulutları dağıtmış olabilir, ama o dağılan bulutların ardında kimin neyi gördüğü önemli… Bizce görünen daha düne kadar takla atanların küçük bir 28 Şubat rüzgarı görünce heyecanlanmaları… Adeta tepsi taşıyan kediler gibi…
Tepsi taşıyan kedilerin ne olduğunu da anlatalım…
Bir kıssa anlatır eskiler…
Rivayet odur ki bir evliya, o dönem bir papazı ziyarete gitmiş… Papaz evliyaya kendi dininin üstünlüğünü ispat etmek için olağanüstü bir olay ile ders vermek istemiş. Evliya zat geldiğinde papazın kedisi de sırtında şerbet tepsisi ile ortama girmiş. Papaz, evliyanın şaşkınlık ve hayret içinde kalmasını beklerken, o zat gayet vakur bir biçimde heybesinden bir fare çıkarıp ortaya bırakmış… Sırtında şerbet tepsisiyle adımlar atmakta olan kedi fareyi görünce bir anda tepsiyi sırtından atıp fareyi kovalamaya başlamış…
O anda evliya zat sözünü söylemiş:
“Her şey aslında döner…”
İşte bugünler şerbet tepsisi taşıyan kedilerin fareyi görünce aslına döndükleri günler…
Bütün bu olanları vakar içinde izleyen kudret elbette ki bütün tepsiler dökülüp kediler aslına döndüğünde hesabı hem tepsi taşıyan kedilerden hem de tepsileri taşıtanlardan soracaktır…
Bekleyin ve görün…
medyagundem.com