Cumhurbaşkanı Erdoğan Uzakdoğu gezisinin ikinci ayağında Endonezya’da Milli Güvenlik Akademisi’nde konuştu.
İşte konuşmasından satır başları:
-Bugün Suriye’deki durum sebebiyle hem ülkemizin hem de uluslararası toplumun güvenliği ciddi tehdit altındadır. Maalesef rejim, kimyasal silahlar, balistik füzeler ve terör örgütleri olmak üzere her türlü kirli yola başvurmaktadır. IŞİD terör örgütü işte böyle bir anlayışın, böyle bir projenin ürünüdür. Bu örgütün yaptıklarının bizim dinimizde vicdanımızda, kültürümüzde asla yeri yok. IŞİD eliyle dünyadaki İslam ve Müslüman algısına büyük zarar veriliyor.
-Bazı karanlık odaklar var ve bu karanlık odaklar Türkiye’yi böyle bir terör örgütüne destek vermekle kara propaganda yaparak zan altına sokmaya çalışıyor. Asla ve kata Türkiye böyle bir senaryonun içinde yer almamıştır, almaz. Ne batı ülkeleri ne dünya bu konuda göstermiş olduğumuz hassasiyeti göstermemiştir.
-Bizim tek derdimiz var: İslam, İslam, İslam . İslam’a gölge düşürülmesini kabul etmemiz mümkün değil. Şuan da bütün bu yapılanlardan İslam yara almaktadır. Tüm Müslümanların bunu koruma noktasında görevi vardır. Terör kaynağına ve kimliğine bakmaksızın, hiçbir sebeple meşrulaştırmadan kategorik olarak reddetme iradesini hep birlikte gösterme mecburiyetindeyiz.
-Terörün her çeşidine karşı kararlı bir tavır ortaya koyuyoruz. Sadece son günlerde ülkemizde gerçekleştirilen operasyonların dahi Türkiye’nin bu konudaki ilkeli duruşunu göstermeye yeterli olduğunu düşünüyorum. Suriye’de faaliyet gösteren yabancı savaşçılar konusunda Türkiye’ye yöneltilen suçlamalar tamamen haksızdır. Kendi vatandaşlarının terör örgütleriyle ilişkilerini takip eden, zamanında ve etkin müdahale gerçekleştirmeyen ülkelerin tüm sorumluluğu Türkiye’nin üzerine yıkmaya çalıştığını görüyoruz.
-Ülkemde mezhep farklılığından dolayı ateist terör örgütlerini destekleyenleri görüyoruz.
-Yabancı düşmanlığı, ayrımcılık, ırkçılık ve İslamafobia gibi eylemlere karşı da yakın iş birliği içinde olmalıyız. Birlikte yaşama zarar veren dışlayıcı söylemlerin Avrupa’da siyasi söylemde kolaylıkla yer bulabiliyor olması özellikle kaygı vericidir. Son zamanlarda Avrupa’da Müslümanlara karşı yapılan ayrımcı, ayrıştırıcı girişimler bizleri cidden üzmektedir. Avrupa’da 5 milyona yakın vatandaşı bulunan Türkiye, bu tür olumsuzluklardan en çok etkilenen ülkelerin başında geliyor
-2 milyon mülteciyi ülkesinde barındıran bir Türkiye var. Fakat Avrupa’nın tamamına bakınız onlar 200 bin kişiyi bile ülkelerinde misafir edemiyor.
İşte bir Dünya lideri. sonuna kadar yanındayız. Allah güç, kuvvet uzun ömür versin!!