Sabah yazarı Mehmet Barlas bugünkü köşe yazısında Beşar Esad konusunda analizlerde bulundu. Dışişleri Bakanı Davutoğlu tarafından daha önce söylenenlere atıfta bulunan Barlas, bu açıklamalara falcı göndermesi yaptı.
Suriye’deki karışıklıkların başladığı ilk günlerde “Beşar Esad devrilecektir!” denildiğini hatırlatan Barlas “Ama kimse ‘Ne zaman devrilecek’ sorusunu sormadı. ‘Üç zaman’da devrileceği kesindi” dedi.
İşte Mehmet Barlas’ın yazısının bir kısmı:
KIRMIZI ÇİZGİLER
Bu yorumları ve eleştirileri okumadık ve duymadık mı?
Şimdi galiba bu “Zaman”ın somut ölçüsü belli olmak üzere… Amerika için insanların kurşunla veya bombayla öldürülmesi kabul edilebilir bir durum. Ama devreye zehirli gaz girince “Kırmızı Çizgi” aşılmış oluyor.
Bu yüzden şimdi Suriye rejimi için zaman, kronometrenin akrebine ve yelkovanına bağlanmışa benziyor.
Masaldaki “Mesafe” kavramına benzer sanallıklar da somutlaşmaya başladı.
Ortak sınırımızı, ortak tarihimizi ve milyona yakın Suriyeli göçmeni görmezden gelip “Bize ne Suriye’den” diye kendilerince izlenen dış politikayı eleştirenler, şimdi binlerce kilometre uzaktaki Amerika’nın Suriye’ye müdahale etmesini beklemekteler.
SURİYE’DEN BİZE NE?
Suriye’nin “Amerika’nın meselesi” olması kabul ediliyor, ama Türkiye Suriye ile ilgili bir tutum belirleyince “Suriye’den bize ne” deniliyor.
Aslında galiba bizimkiler için asıl mesele Suriye falan değil. Beşar kalsa da gitse de, önümüzdeki seçimlerin sonuçları belli gibi.
Bu yüzden bazıları Beşar’dan çok Başbakan Erdoğan’ın, Amerika- İsrail Suudi Arabistan tarafından hedef gösterilmesine bel bağlamış durumda değiller mi?
Bir dönemde “Edirne’ye Enver gireceğine Bulgar girsin” derlerdi.