Cilvegöz patlamasını irdeleyen Radikal yazarı Fehim Taştekin ortaya çıkardığı senaryoyla patlamanın olası failleri üzerinde durarak Esed rejimini haklı gösterdi.
11 Şubat’ta Cilvegöz’de meydana gelen patlamanın ardından birçok köşe yazarı ve gazeteci bu konuyla ilgili düşünceleri basında yer aldı. Birçok komplo teorisi üretilirken bazı köşe yazarları masa başında patamayla ilgili herhangi bir dayanağı olmadan ürettikleri senaryolarını kamuoyuyla paylaşmaktan çekinmedi. Bunlardan biri de uzun yıllardan beri Radikal Gazetesinde mesai harcamış gazeteci Fehim Taştekin. Cilvegöz patlamasıyla ilgili itinayla bir senaryo ortaya çıkaran Taştekin patlamanın faillerini birtakım gruplar olabileceğini söyleyerek adeta Suriye rejimini paklayarak, sütten çıkmış ak kaşık gibi gösterdi. Hepimiz biliyoruz ki Esed rejimi, muhalifleri çirkin gösterme politikalarını tüm gücüyle sürdürüyor. Çok hassas bir dönemden geçtiğimiz şu günlerde Esed’e karşı haklı mücadele veren muhaliflere ve ona bağlı grupları karalamak ancak Esed’in ekmeğine yağ sürmek olur.
Suriye’de faaliyet gösteren “Nusra Cephesi”inden ve bu örgüte benzer 30 kadar örgütün olduğundan bahseden Taştekin, Cilvegöz patlamasını bu örgütlerle bir bağlantısının olabileceğini kimse düşünmüyor diyerek binlerce masum insanın kanına girmiş Esed rejimini bu saldırıdan muaf tutarak bir nevi Baasçılık yapmış oldu. Taştekin’in patlamayla ilgili bu örgütleri olasılık içine sokma fikri nereden ve nasıl tezahür etti bilmiyoruz. Taştekin yazısında şöyle diyor:
“Ancak SMDK Başkanı Muaz el Hatip’in Türkiye, Katar ve S. Arabistan haricindeki müttefiklerin baskısıyla 180 derecelik bir dönüşle askeri yolla rejimi devirmekten umudunu kesip Esad yönetimiyle müzakere istediği sırada rejimin muhataplarını ortadan kaldırmak istemesi pek mantıklı değil. Rejim bu yönde bir istihbarat aldıysa Bab el Hava’daki buluşma yerine füze yağdırabilirdi. Rejimin imha etmede sicili malum. Beri tarafta araç patlatmada marka olmuş bir örgüt var: Nusra Cephesi. Bu olasılık üzerinde nedense durulmuyor. Nusracılarla birlikte Ahrar el Şam, Ensar el Şam, Taliaa ve İman el Mukatile gibi 30 kadar örgütün tek amacı rejimi yıkmak ve şeriat devleti kurmak. Ve bu gruplar için ‘müzakere’ kırmızı çizgi. Sadece Nusracılar değil silahlı diğer gruplar için de vazgeçmek kolay değil.”
Olayları batıcı kafayla yorumlamak
Fehim Taştekin’in bir diğer paradoksu ise bu senaryoları batıcı kafasıyla yazması. 15 Mart 2011’den Esed’in beri binlerce masum insanı katlederek dünyaya ne kadar zalim bir insan olduğunu göstermesi Taştekin nezdinde herhangi bir değişikliğe neden olmadığını görüyoruz. Nitekim bunca katliam yapan bir rejim üzerinde fazlaca durmadan Suriye’de faaliyet gösteren birkaç aykırı örgütü üzerinden Cilvegöz olaylarını düşünmek bu coğrafyanın yetiştirdiği kafaların işi değildir. (haber10)