17/25 Aralık darbe girişiminin üzerinden geçen iki yıl, FETÖ’nün maddi – manevi hırsızlıklarının boyutunu ortaya çıkardı. Paralel yapı sadece ülkenin geleceğini, milletin zekatlarını, kurbanlarını değil, anne babaların elinden evlatlarını, Türkiye’nin şefkatini bekleyen İslam Dünyası’nın yetimlerinin, Gazze’nin, Türkmenlerin umudunu da çaldı.
17/25 Aralık darbe girişiminin üzerinden geçen iki yıl, Türkiye’nin son 40 yılındaki binlerce usulsüzlükte parmağı olan Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması’nın (FETÖ/PDY) hangi haksızlık ve hukuksuzluklara imza attığını gözler önüne serdi. Adliye, emniyet, ticaret, eğitim gibi alanlarda örgütlenerek kendisine karşı çıkan kim varsa itibarsızlaştırıp yok etmek için çalışan paralel yapının günahları saymakla bitmiyor. Devletin gizli bilgilerini yabancı ülkelere peşkeş çeken, Türkiye’yi dünya kamuoyu önünde zor duruma düşürmeye çalışan kumpas örgütü artık beddualarıyla baş başa kaldı. İşte Paralel yapının yargıya taşınan maddi ve manevi hırsızlıkları…
ÖĞRENCİLERİN BURSUNU ÇALDILAR
Paralel yapıya bağlı evlerde kalan öğrencilerden kira ve fatura giderleri adı altında ücretler toplandı. Aynı evler için esnaftan da kira yardımı adı altında himmet toplandığı ancak bu ücretlerin öğrencilere verilmediği tespit edildi. Paralel yapı evlerinde kalan öğrencilerden bazıları, abilere ödedikleri faturaların daha sonra kendilerinden yeniden tahsil edildiğini dile getirdi.
Milletin kurban parasını çaldılar
Kurban adı altında öğrencilerden para toplayıp şirketlerine aktardılar. Kurban bayramlarından bir gün önce kurban kestiler, milletin kurban ibadeti için ayırdığı paralarını çaldılar. ‘Kurban keseceğiz’ diye topladıkları paraları Yahudi derneklerine aktardılar.
Kara para aklayıp vergileri çaldılar
Konya’da himmet paralarının çuvallarla Bank Asya’ya getirildiği ve burada öğrenciler adına açılan hesaplara bölüştürülerek yatırıldığı, ardından da yine banka yönetimince bloke konulup ABD’ye transfer edildiği belirlendi. MASAK raporuna göre ‘Amerika’daki bir okula gönderildi’ denilen himmet paralarının ABD’deki Yahudi senatörlere gönderildiği tespit edildi.
Yetimin bağışını kumpasla çaldılar
Kimse Yok Mu Derneği’ne alan açabilmek için bu dernek haricindeki birçok yardım kuruluşu da Paralel Yapı tarafından kumpasla pasifize edildi. Aktif olarak yardımlarda bulunan Deniz Feneri’ni Kimse Yok Mu’ya rakip olarak gören Paralel Yapı, Deniz Feneri’ni haksız kazanç elde ediyormuş gibi göstererek dernekteki önemli isimleri yargılamak istedi.
Mahremiyeti çaldılar
Yasal gerekçelerle dinleme izni alıyormuş gibi gözüken paralel yapının emniyet ayağındaki cemaat mensupları Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başbakanlığı döneminde Erdoğan dahil binlerce ismi dinledi. İşadamları dahil binlerce telefon görüşmelerini kayıt altına alan paralel yapı, bu kayıtları şantaj olarak kullandı.
Kardeşliğimizi çaldılar
Paralel yapı, Oslo’da gerçekleştirilen ve çözüm sürecinin önemli bir noktası olan görüşmelerin ses kaydını medyaya sızdırdı. ABD’nin başkenti Washington’da Paralel Yapı’ya bağlı medya kuruluşlarının önderliğindeki panelde, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye ve hükümet hakkında propaganda yapıldı.
Geleceğimizi çaldılar
25 Aralık hükümete darbe girişiminin baş aktörü olan Savcı Muammer Akkaş, gözaltına almak istediği Türkiye’nin ekonomisini sırtlayan 41 işadamının tüm malvarlıklarına el koydurdu. Bahsa hesaplarını dondurdu. Akkaş, adliye önünde bildiri dağıtarak da büyük bir skandala imza attı.
Türkmen yurdunun yardımını çaldılar
17/25 Aralık darbe girişimi başarısız olan paralel yapı, son kozunu 19 Ocak 2014 tarihinde, Türkmenlere yardım götüren MİT TIR’larını durdurarak oynadı. Paralel Yapı tarafından hukuksuzca durdurularak Suriye’deki mazlumlara yardım gitmesi engellendi. Adana’da durdurulan TIR’lar, Suriye’de Esed rejimi güçlerine karşı Türkmen bölgesini savunan Türkmenlere yardım ulaştıracaktı.
Kozmik odadaki sırları çaldılar
TSK’nın kozmik odasına girmek için dönemin Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’a “suikast yapılacağı” iddiasını kullanan paralel yapı, devlet sırlarına erişmek istedi. Önce Bülent Arınç’ın komşusu Albay Baki Kaya’yı düzmece bir iddia ile ihbar eden paralel çete, Kaya’yı takip eden iki subayı Arınç’a suikast planlamaktan gözaltına aldırdı. Arınç’a ‘suikast’ iddiasıyla Genelkurmay’a bağlı ‘Kozmik oda’ya girilip 25 gün arama yapıldı.
Çocukların babalarını çaldılar
Paralel yapı mensupları faili meçhul cinayetlere de karıştı. 1998 yılında Batman’da 6 çocuk babası Cevzet Soysal paralel yapı mensubu iki polis müdürünün emriyle JİTEM süsü verilerek kaçırıldı. Paralel polislerin usulsüz sorgulaması için teslim ettiği başka bir polis müdürü de Soysal’ı öldürerek Batman Beşiri kırsalına gömdü. Söz konusu cinayetin bizzat Gülen’den izin alınarak gerçekleştirildiği dava dosyasındaki ifadelere yansıdı.
Binlerce insanın yıllarını çaldılar
FETÖ elebaşı Fethullah Gülen’in, Pensilvanya’dan verdiği talimat sonrasında paralel yapı harekete geçerek Tahşiyeciler olarak bilinen Mehmet Doğan cemaatine kumpas düzenledi. Çok sayıda insan aylarca cezaevinde yattı. Aileler perişan oldu. Örgüt, askeri casusluk kumpasıyla da 357 kişiyi sahte delillerle suçladı. Yüzlerce kişiyi mağdur etti.
İHH’nın itibarını iftirayla çaldılar
Paralel Yapı, İHH İnsani Yardım Vakfı’nı da itibarsızlaştırarak karalamak için kıskaca aldı. İHH için önce ‘El Kaideci’ daha sonra ise ‘İrancı’ iftirasını attı. Emniyetteki Paralel Yapı mensuplarını işaret eden İHH Genel Başkanı Bülent Yıldırım, bir röportajında öncelikle “El-Kaide”, daha sonra “İrancı” dosyası diye çeşitli çalışmalar ve iftiralar yürüttüğünü anlattı.
Hrank Dink’in hayatını çaldılar
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in 2007 yılında öldürülmesinde de FETÖ parmağı çıktı. O dönemde emniyet istihbaratın önemli birimlerinde görevde bulunan isimlerin cinayete göz yumduğu tespit edildi. Savcı Gökalp Kökçü’nün hazırladığı iddianameyle cinayeti işleyenlere adım adım yaklaşılıyor.
KPSS sorularıyla emekleri çaldılar
Cumhuriyet tarihinin en büyük soru hırsızlığının yaşandığı 2010 yılındaki KPSS’de paralel yapı mensupları, soruları çalarak kendine yakın öğrencilere verdi. ÖSYM’nin kopya çekildiği ve sorular çalındığı için iptal ettiği 2010 KPSS Eğitim Bilimleri Sınavı’na ilişkin soruşturma 3.5 yıl sonra yeniden açılınca 120 net yapan 350 şüphelinin paralel yapının dershane ve okullarında eğitim gördüğü ortaya çıktı. Soruşturmanın diğer yıllardaki sınavlara da uzanacağı tahmin ediliyor.
Zekatları çaldılar
Paralel yapı topladığı zekat ve fitre paralarıyla medyasını finanse etti. Milletten toplanan zekat ve burs paralarıyla gazete aboneliği yapıldığı ortaya çıktı. Naylon gazeteler yumurta kolisi oldu.
Kasetle siyasetin ahlakını çaldılar
Paralel Yapı, aktif olduğu dönemde, kendileri gibi düşünmeyen ve kendilerine hizmet etmeyen gazeteci, politikacı, işadamı ve kanaat önderleri için kaset komploları kurdu. Kaset montajlarıyla kumpas kuran paralel yapı, MHP ve CHP’li isimleri hedef aldı. Paralel yapı, partileri kasetlerle dizayn etti.
Gazze’nin umudunu çaldılar
İsrail, 2010 yılında Gazze’deki ablukayı delmek için insani yardım malzemesi yüklü gemi filosundaki Mavi Marmara’yı saldırıp 10 Türk vatandaşını şehit etmesi üzerine Fethullah Gülen, İsrail’den yana tavır alıp “otoriteden izin alınmalıydı” diyerek teröre maruz kalan sivilleri suçlamıştı. Mavi Marmara saldırısı için açılan soruşturma da yine Gülenci kadroların engellemesine maruz kaldı.
(Yeni Şafak)