Bunlar da yetmeyip Pensilvanyalı’nın azgın egoizmini tatmin etmek için devleti top yekün ele geçirmek amacıyla “DARBE” girişiminde bulunmaya kusura bakma Fetullah ama senin dediğin gibi hakkını arama değil “hak yeme” denir, “hırsızlık” denir, “ahlaksızlık” denir, “vatan hainliği” denir, “yediği çanağa s..mak” denir, “ŞEREFSİZLİK” denir…
Güm Güm FETÖ
NEZİF USALP YAZDI
Cemaatin sanal alem silahşörlerinden Rota Haber’de 21 Aralık 2015 tarihli bir haber (FETÖ’cüler uydurma, yalan, yalaka, yandaş haberi vb demesinler diye rota haberden aldım): “Fetullah Gülen’in yeni ‘Bamteli’ sohbeti yayınlandı. ‘Dünyayı başıma ateş yapsanız hakikat-i Kur’âniyeye feda olan bu baş size eğilmeyecektir.’ diyen Gülen, sızma-ele geçirme iddialarına karşı da ‘İnsanın kendi milleti için var olan müesseselere girmesine ‘sızma’ değil, ‘hakkını arama’ denir’ ifadelerini kullandı.”
Gülen’in gerçek yüzünü, içini görmek için yukarıdaki iki cümlesi yeterli aslında. Bu yüzden de gerisini okumaya bile gerek yok sohbetinin. Ne diyor “İKİ” cümlede. Birinci cümlede “hakikat-i Kur’âniyeye feda olan bu baş” diyor kendisi için. Güya Risale-i Nur’dan yansıttığı bu sözle kalbimizi alacak, tabi devamında aklımızı çalacak. İster kusura baksınlar ister bakmasınlar ama hala daha Fetullah Gülen ile “HAKİKATİ”, Fetullah Gülen ile “KUR’AN”ı, Fetullah Gülen ile “FEDA ETMEYİ VEYA FEDA OLMAYI” yan yana koyabilen, bu gibi sözlere inanabilen cemaatçi varmola. Fetullah Gülen ki işine geldi mi Kur’an’a sarılmaktadır ancak aynı zamanda Kur’an ayetlerini kendi egoizmi doğrultusunda yorumlamaktan da geri kalmamaktadır. “Hadi canım sen de iftira atıyorsun” diyenler olabilir ancak internetten de kolayca bulunabilen videoda (https://www.youtube.com/watch?v=nfVjVkyTtSY) Fetullah Gülen Ali İmran Suresini yorumlarken “EHL-İ KİTAP” sözü için şöyle diyor: “Burada, Ehl-i Kitap derken, okuyan-yazan kişiler, aydın kişiler, yani ELİT insanlar kast ediliyor. Bu yüzden biz ‘AVAM’ halka konuşmuyoruz. Hissiyata konuşmuyoruz, akla ve mantığa konuşuyoruz…” Fetullah Gülen bu sohbetinde kendisini ve FETÖ’cüleri elit, üstün insan olarak görüyor ve gösteriyor. Oysa ki Fetullah Gülen, bildiği Farçayı, bildiği Arapçayı unutmuş olsa dahi herhangi bir Kur’an-ı Kerim mealine bakacak olsa -ki tüm İslam alimleri de aynı fikirde birleşmiştir- Kur’an-ı Kerim’de Ehl-i kitap ile Musevi ve Hristiyanlar’ın kastedildiğini okuyup görürdü.
Asıl bomba ise aynı Fetullah Gülen, aynı Kur’an-ı Kerim suresini başka bir sohbetinde bambaşka bir anlamda yorumlamaktadır.
(Yine inanmayanlara kendi sitelerinden link: http://diyalogbelgeseli.tr.gg/AL_%26%23304%3B-%26%23304%3BMRAN-SURES%26%23304%3B-64-.–AYET-VE-D%26%23304%3BNLER-ARASI-D%26%23304%3BYALOG.htm)
Siteden aynen alıntı:
“Fetullah Gülen hoca efendi “Muhammedî Ruh ve Mana İçinde Diyalog” isimli yazısında Ali İmran suresi 64. ayet hakkında açıklama yapıyor ve diyor ki ‘Bakın Kur’ân-ı Kerim kitap ehline çağrıda bulunurken diyor ki: ‘Ey kitap ehli! Aramızda müşterek olan kelimeye gelin.’ Nedir o kelime? ‘Allah’tan başkasına ibadet yapmayalım’ (Al-i İmran/64). Zira gerçek hürriyet başkalarına kulluk yapmaktan kurtulmakla gerçekleşir. Allah’a kul olan başkalarına kul olmaktan kurtulur. İşte gelin bu mevzu üzerinde birleşelim, bütünleşelim. Ve yine ‘Allah’ı bırakıp da bazılarımız bazılarımızı Rab edinmesin’ diyor Kur’ân (Al-i İmran/64).’ Hoca efendinin açıklamasından anlaşıldığı gibi bu ayet ehli kitap (burada kehl-i kitap ile Hristiyan ve Museviler kast ediliyor) ile Müslümanlar arasında ortak bir inanç olduğunu bildiriyor. Ayrıca Müslümanlara, ehli kitaba bu ortak inançta birleşmek için çağrı yapmasını emrediyor. Yani ehli kitapla Müslümanların ortak noktalarının ön plana çıkartıldığı dinler arası diyalogun İslam dinine uygun olduğunu ispatlıyor.”
Aynı Kur’an-ı Kerim, aynı sure, aynı söz (ehl-i kitap), aynı SÖZDE bir de DİN ALİMİ olan Fetullah Gülen ancak birbirine 180 derece ters iki ayrı yorum. Bu ikinci yorumuyla da dinler arası diyaloğu meşru hale getirmeye çalışıyor. Bundan sonrası için yorum sizin…
Bu konuyu bitirip cümle analizine devam edersek. Fetullah Gülen cümlenin devamında “bu baş size eğilmeyecektir” diyor. Hemşehrisi Bekçi Bekir’in dediği gibi, hele bağk, hele bağk şunun sıfatına. Sanki er meydanına çıkmış da efelik yapıyor.
Belki Fetullah Gülen ömrünün sonuna dek Amerika’nın kucağında koruma sağlayabilir de ya aklını rafa kaldırıp hala Fetullahın peşinden koşanlar…Hadi boyun eğmeyin de görelim…
Gelelim asıl meseleye yani ikinci cümlesine : “İnsanın kendi milleti için var olan müesseselere girmesine ‘sızma’ değil, ‘hakkını arama’ denir”
Eyvallah Pensilvanyalı, her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı gibi FETÖ sever cemaatçilerin de polis olma, savcı olma, hakim olma, subay olma hakları vardır ancakkk… Devletin kurumlarına hak etmediği halde torpille giriliyorsa, haksızlık olmasın diye çıkarılmış olan ve çok da doğru bir uygulama olan KPSS sınavının cevapları kendi yandaşlarına dağıtılarak sınavda haksız bir sonuç elde ediliyorsa, kendi adamlarını savcı hakim yapıp diğerlerinin önü kesiliyorsa, polislik sınavını tekeline alıp sadece ve sadece “FETÖ”cüler polis yapılıyorsa, polis yapılmakla kalmayıp onlara defalarca hak etmediği halde maaş ödülü (taltif) verilmesi sağlanıyorsa, her türlü çirkin oyunlarla devletin kurumlarına girmiş olan bu “FETÖcüler” hak etmediği makamlara getirtiliyorsa ki oldu buna hak çalma denir, buna hırsızlık denir, buna oraya girmeyi hak etmesine rağmen sizin oyunlarınız nedeniyle giremeyen kişililerin çoluk çocuğunun ekmeğini çalmak denir… Ve asıl önemlisi hile ve kirli oyunlarla devletin kurumlarına giren bu FETÖCÜLERİN girdikten sonra da adam gibi işine bakmak yerine, gizlice terör örgütü teşkilatı kurarak kah montaj, kah şantaj yapıp, kah da kumpas kurarak kendilerinden olmayan herkesi saf dışı bırakması, büyük bir kısmını haraca bağlayıp bir diğer büyük bir kısmını hapislere atması… Bunlar da yetmeyip Pensilvanyalı’nın azgın egoizmini tatmin etmek için devleti top yekün ele geçirmek amacıyla “DARBE” girişiminde bulunmaya kusura bakma Fetullah ama senin dediğin gibi hakkını arama değil “hak yeme” denir, “hırsızlık” denir, “ahlaksızlık” denir, “vatan hainliği” denir, “yediği çanağa s..mak” denir, “ŞEREFSİZLİK” denir..
Denir denmesine ve de bu yanınıza kar kalmaz; son çırpınışında Pensilvanya’dan atıp tutsan da Sayın Erdoğan gibi bir “REİS” varken milletin önünde, sen ve aklını senin cennet vaadiyle (Pensilvanyalının cennet girmesi garanti olduğu gibi, Fetullahçıları da şefaat şemsiyesi altında cennete sokacakmış. Fetullahçılar hala buna inanıyor acı olsa da) satın aldığın silahşörlerin nereye kaçarsanız kaçın Tarihin Sayfalarına Gömüleceksiniz…Nokta.
