A Haber’de Sevilay Yükselir’in sunduğu, İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ersan Şen, Sabah Gazetesi Özel İstihbarat Müdürü Abdurrahman Şimşek ve Sabah Gazetesi’nin Özel İstihbarat Editörü Ferhat Ünlü’nün konuk olduğu ‘%100 Siyaset’, gündeme damgasını vurdu.
Programda, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın MİT’in kod adlarla dinlediği 9 gazeteciyle ilgili Başbakanlık’tan soruşturma talep etmesinin tartışıldığı programda olayın ‘İkinci bir MİT Krizi’ne neden olup olmayacağı’ sorusunun cevabı arandı. 7 Şubat Krizi gibi bir krizin olmayacağını belirten Şimşek, “Savcının aşırı derece yorum yapması eleştiri konusudur. MİT’in bu gizli belgelerin nasıl sızdığını araştırması gerekli. MİT adı geçen şahısların gerçek isimleriyle ilgili ‘Casusluk için şüpheleniyorum’ dese bile ilgili hakimden bu izni alabilir. Bu isimlere kodlar verildiği halde bu belgeler Taraf’a nasıl sızdı? Belki MİT ‘Köstebek kimdir’in takibini yapıyordur. Belgelerin yargıç veya mahkemeden sızdığını düşünmüyorum” diye konuştu.
“ŞİMŞEK: O KÖSTEBEK TİB’İN İÇİNDE”
İstihbarat kaynaklarına göre köstebeğin Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB)’nın içinde olduğunu iddia eden Şimşek, “Asıl önemli nokta, MİT casusluk faaliyetini denetlerken başka bir istihbarat örgütü MİT’in bu faaliyetini deşifre etti. Savcı bu belgenin Taraf’a nasıl sızdığını araştırdı mı? Savcı TİB’e belgenin dışa nasıl sızdığıyla ilgili bir yazı yazdı mı? İnanılmaz bir köstebek skandalı var. 9 gazeteci dinleniyorsa ulusal güvenliği tehdit eden proje çalışmaları demek ki birtakım istihbarat örgütlerinin elinde. Dokümanların saklanması çok önemli” diye konuştu. Prof. Dr. Şen ise verilerin adli süreçte imha edilmesi gerektiğini vurgulayarak “Öyle dinleme kararları veriliyor ve hukuka aykırılık oluyor ki bunu mahkeme salonlarında söylediğimizde bize uzaydan gelmiş insan gibi bakıyorlar. Bizde henüz hukuka aykırı delilin kullanılamayacağı, haberleşme hürriyetine müdahalenin istisna olduğu algısı yerleşmedi. Kuralda var uygulama değişiyor. Hukuk bu şekilde bir pozisyon alamaz. Bu meselede de yapılan bir yanlış varsa savcı bunu mecburen araştıracak” açıklamasında bulundu.
“ŞEN: HUKUK KULLANILARAK SİYASİ HESAPLAŞMA YAPILIYOR”
Amacın hukuk enstrümanlarını araç olarak kullanarak siyasi hesaplaşma yapmak olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Şen, “Ceza mevzuatının gözden geçirilmesi gerek. Önlemede kod kullanılmıyor. Kamu görevlileri önce şapkalarını öne koymalıdır. Dinlemeleri kimse bilmemeli verilerin hepsi süreçte imha edilmelidir. Bu şekilde sızdırılırsa başınız beladadır. Türkiye’de iç dış kaynakları müesselerinde bir çatışma vardır. Dinlemeler sızıyorsa sorun vardır. Başbakan talebin ardından araştırır” dedi. Şimşek’in “MİT köstebeği araştırmak için dinleme yapıyordur” sözüne katılmadığını ifade eden Şen, “MİT kanununa göre köstebek’i yakalamak için dinleme yapılmaz. Böyle bir karmaşık durumda savcı soruşturmasını önü açılmalıdır. MİT’in takip etmesi değil kodlama sistemini getirmeyen kanun çelişkilidir. MİT istese bu şahısları dinler ama suç işler” dedi. Bunun üzerine söz alan Şimşek, “MİT yasa dışı yollardan mobil baz istasyonuyla kişileri dinleyebilir. Bu 9 kişinin yoğun bir şekilde yabancılarla defalarca görüşüldüğünü tespit etmiştir. MİT isterse yasa dışı olarak insanları dinleyebilir, ama dinlemez, suç işler” dedi.
“ŞİMŞEK: İŞİN İÇİNDE DIŞ GİZLİ SERVİSLER VAR”
Olayın MİT Müsteşarlığı’na yapılan bir operasyon olduğunun altını çizen Şimşek, “MİT’in belgeleri bir gazeteye sızıyorsa ortada sorun var demektir. Yabancı gizli servislerin parmağı olduğunu düşünüyorum. Başbakan’ın savcıya soruşturma izni vereceğini sanmıyorum. Kaynaklarımdan aldığım bilgilere göre MİT’in gazeteci irtibatlarıyla ilgili elinde çok ciddi doneler var” diye konuştu. Bunun üzerine söz alan Şen ise, “Başbakan olayı ‘Siyasi’ görürse soruşturmaya izin vermez, ‘Hukuki’ görürse izin verir” açıklamasını yaptı. (ahaber.com.tr)